Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklandığı gibi HUMK'nın 8/II-6. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde HMK'nın 382/2- c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece veraset belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlidir. Buradan hareketle veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki veraset belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığı da bir gerçektir. Bu durum karşısında HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan bu tür davalar bakımından HMK'nın 382/2- c maddesinin 6. bendi uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

Çalışma koşullarını belirleyen kaynaklar arasında, iş sözleşmesinin eki sayılan personel yönetmeliği veya işyeri iç yönetmeliği gibi belgeler de yerini alır. Bu nedenle işçinin açık veya örtülü onayını almış personel yönetmeliği, iş sözleşmesi hükmü niteliğindedir. İşyerinde öteden beri uygulanmakta olan personel yönetmeliğinin kural olarak işçi ile iş ilişkisinin kurulduğu anda işçiye bildirilmesi gerekir. Daha sonra yapılacak olan değişikliklerin de işçiye duyurulması bağlayıcılık açısından gereklidir. Yasal veya sözleşme gereği bir zorunluluk olmadığı halde, işyerinde uygulana gelen “işyeri uygulamaları” da çalışma koşullarının belirlenmesinde etkindir. İşyerindeki uygulamaların tüm işçiler yönünden ortak bir nitelik taşıması mümkün olduğu gibi, eşit konumda olan bir ya da birkaç işçi açısından süregelen uygulamalar da çalışma koşullarını oluşturabilir. Çalışma koşullarının değiştirilmesi, işçiye hiç iş verilmemesi ya da daha az iş verilmesi şeklinde de ortaya çıkabilir....

    CEVAP: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin sadakat kurallarını ihlal ettiğine ilişkin davacının iddiasının iftiradan öteye gidemeyeceğini, davalının küçük için bağlanan nafakayı dahi ödemediğini, müvekkilinin en iyi şekilde annelik yaptığını, velayetin değiştirilmesi için herhangi bir haklı gerekçe olmadığını ve davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ile dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "... davalının velayet görevini gereği gibi yerine getiremediğinin, velayet görevini ağır biçimde savsakladığı hususunun ispatlanamadığı, velayetin değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla; davacının davasının reddine," karar verilmiştir....

    Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde bulunan "..." isimli işyerinin, ruhsattaki faaliyet konusuna aykırı olarak, konsomatris çalıştırılmak suretiyle bar-pavyon olarak faaliyet gösterdiği ve verilen 15 günlük süre içinde aykırılıkları gidermediğinin tespit edildiği gerekçesiyle, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 13. maddesi uyarınca işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilerek, faaliyetten men edilmesi yönünde tesis edilen … günlü, … sayılı Beyoğlu Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, tarafların Ankara 1 Aile Mahkemesi'nin 21/10/2009 tarih, 2009/971 Esas, 2009/1289 Karar sayılı kararıyla boşandıkları, müşterek çocukları 2007 doğumlu Emine Özce'nin velayetinin davalı anneye verildiği, davacının velayetin değiştirilmesi hususunda isteğinin asıl olarak davalının yeniden evlenmiş olmasına dayandığı, velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesinin, velâyetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep olmadığı gibi velayet hakkı sahibi davalı annenin velayet görevini yerine getirmediği yahut ihmal ettiğine dair dosyaya yansıyan bir delilin de bulunmadığı, alınan uzman raporunda da velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durumun tespit edilmediği görülmekle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından "... davacı işyerinde davalı T5 sendikal örgütlenmesi olduğu, davalı T5 işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 17/02/2015 tarihinde yetki tespit isteminde bulunduğu çalışma genel müdürlüğünce davalı sendikanın işyeri bazında yasanın aradığı çoğunluğu sağladığı tespit edilerek yetki tespiti kararı verildiği bu kararın 02/11/2015 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından yetki tespitinin mevcut düzenlemelere aykırı olduğu iddiasıyla iptali istendiği, mahkememizce yargılama sırasında toplanan deliller ışığında bilirkişi raporu alındığı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından 03/07/2015- 14244 sayılı yetki tespitinde işyerindeki işçi sayısına ve T5 üye sayısına ilişkin bir itirazda bulunulmadığı, keza davanın süresinde açıldığı yine sendikanını başvuru tarihi itibariyle davalı işyerinde toplam 30 işçinin çalıştığı, yine kayıtlara göre bu işçilerden 20 işçinin...

      DAVA KONUSU : İşyeri Değiştirilmesi Kararının İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 01.04.2015- 02.07.2017 tarihleri arasında fırıncı ustası olarak çalıştığını, iş akdinin işverence haksız, bildirimsiz ve sözlü olarak feshedildiğini, son aylık net ücretinin 3.600,00.-TL olduğunu, iki öğün yemek verildiğini, haftada günlük 17- 18 saat çalıştırıldığını, tüm UB-GT günlerinde de mesai yaptığını, iki maaşının ödenmediğini belirterek işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, kararda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davacı ve davalı vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Bununla birlikte çalışma koşullarının değiştirilmesi aynı zamanda koşullarının uygulanmaması anlamına geldiğinden, aynı kanunun 24/II- f bendinde belirtilen hal, işçinin haklı fesih sebepleri arasında sayılmıştır. Bu durumda işçinin ihbar tazminatı talep hakkı doğmazsa da, kıdem tazminatı ödenmelidir. Bununla birlikte, çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmeyen işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde, işçinin ihbar ve kıdem tazminatlarını talep hakkı doğar. Somut olayda, davacının iş sözleşmesi haklı sebeple feshetmesine sebep olarak gösterdiği olaylardan biri işyeri servisinin kaldırılmasıdır. Dosya içerisinde bulunan 11.04.2011 tarihli e-posta çıktısından Kurtköy tarafına giden personelin azlığından dolayı Kurtköy servisinin iptal edildiği anlaşılmaktadır....

        Mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya iptali konusunda 1086 sayılı Kanundan farklı bir düzenlemeye giden 6100 sayılı Kanun, bu konularda ilk derece mahkemelerini görevlendirmemiş, 387. madde uyarınca hukuki yararı bulunan ilgililerin kararı öğrenmelerinden itibaren iki hafta içinde, ancak istinaf yoluna başvurabileceklerini öngörmüştür. 6100 sayılı Kanunun, mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya iptali konusunda sulh veya asliye hukuk mahkemelerine görev vermediği, bu konuda görevli mahkemenin istinaf yoluna başvurulmak suretiyle bölge adliye mahkemesi olduğu açıktır. Davanın açıldığı tarih itibarıyla bölge adliye mahkemeleri henüz faaliyete geçmediğinden, mirasçılık belgesinin iptali konusunda görevli mahkemeyi belirlemek için 6100 sayılı Kanunun intikal hükümlerine bakmak gerekecektir....

          sendika temsilcisi olarak atandığını, işbu karar işverene e.24011979- 915.02.04- 39470 sayı 18.04.2022 tarihli yazı ile tebliğ edildiğini, davacının “iş sözleşmesinin feshedilmesi, işyerinin değiştirilmesi…” gibi güvence kapsamında hakları değerlendirilirken, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (md.24. md.25) ve 4857 Sayılı İş Kanunu birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, işyerinde yetkili sendika olan Hizmet İş Sendikasının işyeri sendika temsilcisi olarak atanan davacının iş sözleşmesi ancak haklı nedenle feshedilebileceğini, fesih sebebi açık, kesin bir şekilde belirtilmeksizin iş sözleşmesinin feshedildiği dikkate alınarak, iş sözleşmesinin feshine ilişkin işlemin geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu