Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar 60.aya kadar yapılan kişisel ilişki düzenlemesinde baba ile çocuk arasında her hafta kişisel ilişki kurulmuş ise de; aynı zamanda avukat olan annenin anlaşmalı boşanma sırasında daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlemesini çocuğun yararın uygun olmadığı halde kabul ettiği, gelinen aşamada anlaşmalı boşanma davası sırasında her hafta kurulan kişisel ilişki düzenlemesinden daha kısa süreli kurulan kişisel ilişkiye yönelik itirazının iyiniyet kuralları ile de bağdaşma yacağı, babanın anlaşmalı boşanma sırasında kurulan kişisel ilişki kapsamında, çocuğu ile her hafta 2 gece yatılı kişisel ilişki kurma hakkı olduğu halde çocuğun gelişim özelliklerini gözeterek daha kısa süreli ve yatılı olmayacak kişisel ilişki kurarak, çocuk yararına bu hakkından fedakarlıkta bulunduğu, mevcut kişisel ilişki nedeni ile çocuk ile baba arasında güçlü bir bağ kurulduğu, çocuk 60 aylık olana kadar düzenlenen kişisel ilişkinin yatılı olmadığı ve günlük kurulduğu, çocuğun yaşı gereği 60.ayı doldurana...

Sayılı dosya ile müvekkil aleyhine başlatılan icra emrinin ve İcra takibinin; HMK'nun 367/2 maddesi gereğince aile hukuku ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceğini, takip dayanağının çocukla kişisel ilişki kurulmasına ve fer'isi niteliğindeki iştirak nafakasına ilişkin hüküm fıkrasının da asıl hüküm kesinleşmeden infaz edilemeyeceğini , somut olayda takip dayanağı İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi'nin 10.02.2022 Tarih, 2022/533 Esas, 20222/101 K. sayılı kararının istinaf edildiği dolayısı ile kesinleşmeyen ilama dayalı olarak başlatılan ilamsız takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili birleşen dava dosyasındaki cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 6....

görüşleri ile davalı baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasının çocukların psikososyal gelişimlerini olumsuz etkileyeceğine dair ....

    Taraflar arasındaki iştirak nafakası, velâyetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalının iştirak nafakası davasının kısmen kabulüne, davalı karşı davacının velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ile kişisel ilişki kurulması davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun iştirak nafakası yönünden miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine, sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda, gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı-davalının boşanma davasının reddine, davalı-davacının boşanma talebi konusunda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilerek, baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine aylık 2.000,00'er TL iştirak nafakasına, kadın lehine 35.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, birleşen kişisel ilişki tavasının kabulü ile çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, bileşen iştirak nafakası davasının usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur durumu, asıl dava, tazminatlar, nafaka ve velayet yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatlar ve nafakanın miktarları, birleşen iştirak nafakası davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "iştirak nafakası talebine" ilişkin dava ile davalı tarafından açılan "velayetin değiştirilmesine ve kişisel ilişki tesisine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından, velayete ilişkin talebinin reddi, çocuklar için takdir edilen nafaka miktarları ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

        Mahkemece, müşterek çocukların yaşlarının küçük olması nedeniyle baba ile çocuklar arasında refakatçi eşliğinde ve yatısız şekilde kısıtlı şahsi ilişki kurulmuş ise de, karar tarihimiz itibari ile müşterek çocukların yaşı, kişisel ve sosyal gelişimi, babanın babalık duygularını tatmini açısından daha uygun süreli şahsi ilişki düzenlemesine gidilmiştir. Müşterek çocukların yaşı, eğitimi, ihtiyaçları göz önüne alındığında mahkemece çocuklar lehine belirlenen aylık 400'er TL iştirak nafakasının az olduğu değerlendirilmekle, Dairemizce aylık 750'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Sonuç olarak, davacı-b.davalı erkeğin şahsi ilişki dışındaki diğer tüm istinaf taleplerinin, davalı-b.davacı kadının ise tazminat ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinafı dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; davacı tarafın istinaf başvuru konusunun şahsi ilişki süresi ile tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik olduğu, diğer konularda mahkeme kararının kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacının velayeti kendisine verilen küçük Eymen ile davalı baba arasında kurulan şahsi ilişki yönünden istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323). Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

        'e kadar olan şahsi ilişki kararının aynen devamına, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 1 Ağustos 18.00'e kadar olan şahsi ilişkinin ise; değiştirilmesi talebinin kabulü ile, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 20 Temmuz akşam saat 18.00'e kadar tarafların müşterek çocuğu Emir Efe ile davalı babası arasında şahsi ilişki tesisine, karar kesinleşinceye kadar daha evvel belirlenen şahsi ilişki kararının aynen devamına, davacının tarafların müşterek çocuğu lehine talep etmiş olduğu iştirak nafakasının artırılmasına yönelik talebinin kısmen kabulüne, dava tarihinden başlatılmak üzere daha evvel müşterek çocuk için takdir edilen 500,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL artırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine ,.." karar verilmiştir....

        1 maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı-davalı anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-davalı kadın yararına yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-davacı erkeğin birleşen tedbiren kişisel ilişki tesisi davasının kabulü ile baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu