Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar, bölge adliye mahkemesince davalı-davacı kadının, "Erkeğin manevî tazminat talebi hakkında verilen karar, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi ile iştirak nafakasına" yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle davacı-davalı erkeğin bu yönlerden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin incelenmeksizin usûlden reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere katılma yoluyla istinaf talebi asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olup somut olayda tek bir boşanma davası bulunduğu göz önüne alındığında hükmün davalı-davacı kadın tarafından sadece "Kusur belirlemesine" yönelik istinafı halinde dahi erkeğin katılma yoluyla "Hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen manevî tazminat talebi, iştirak nafakasının miktarı ile velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesine" ilişkin fer'ileri yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı...

    beraber yaşadıklarını, beraberliklerinden müşterek dört çocuklarının bulunduğunu, çocukların anne ile yaşadıklarını, müvekkilin bu daireden ayrılarak başka bir daireye taşındığını, bu zamana kadar hem kendisinin hem çocukların tüm ihtiyaçlarını tek başına üstlendiğini, davalının maddi manevi bir katkı sağlamadığını, bu nedenle davanın kabulü ile her bir çocuk için ayrı ayrı 1.500'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile) baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....

      Müşterek çocuk Gamzenur 06.09.2018 tarihinde reşit olduğundan "velayet ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, iştirak nafakası talebinin reddine" karar verilmesi gerekirken iştirak nafakasına hükmedilmiş, ancak davalı erkek tarafından karar istinaf edilmemiştir. Bu husus da dikkate alınarak davacı kadının Gamzenur yönünden iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının çalışmadığını ve üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı olmadığını, ailesiyle birlikte yaşadığını, davacının 3.500 TL ücretle çalıştığını, ödenen nafaka ile ortak çocuğun giderlerinin karşılanmadığını, davacı ve ailesinin çocuğu arayıp sormadığını, yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuk için travma etkisi yapacağını, bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması, süreye tabi tutulması veya azaltma isteminin reddine, davacının iştirak nafakası kaldırılma veya azaltma isteminin reddine, kişisel ilişki yönünden davanın kabulü ile, müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki düzenlemesine, karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin tespiti", "kişisel ilişki kurulması" ile "tedbir ve iştirak nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından; iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı babanın kişisel ilişkiye yönelik davasının tefrik edildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2012...

        Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk Kadir Emir ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması hatalı olup, kamu düzenine ilişkin olan bu husus ile ilgili resen inceleme yapılarak baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davacı kadının iştirak nafakasının miktarına ilişkin istinaf başvurusu ile davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Sonuç olarak; Davacı erkeğin şahsi ilişki süresi ve tazminatların miktarı dışındaki sair tüm istinaf başvurusu ile davalı kadının iştirak nafakasının miktarı dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, Davacı erkeğin şahsi ilişki, maddi ve manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusu ile davalı kadının iştirak nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Davalı-davacı kadının şahsi ilişki ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf incelemesinde; Müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken değişen yaş ve zamana göre; infazda tereddüt oluşturacak şekilde kademeli kişisel ilişki düzenlenmesi, değişen koşullar önceden ön görülemeyeceğinden ve de değişen koşullara göre kişisel ilişkinin değiştirilmesi dava konusu yapılabileceğinden doğru görülmemiş (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 06/05/2019 tarih, 2019/493- 5433 Esas-Karar), davalı-davacı kadının çocukla baba arasındaki şahsi ilişki tesisine yönelik istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

        Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden; İlk derece mahkemesince; "Davacının çocuğu ile yatılı ve geniş kapsamlı olacak şekilde kişisel ilişki talep ettiği, dava açıldığı tarihte İstanbul'da yaşadığı dava sürecinde İzmir'e taşındığı, davacının yaşam koşullarını çocukla daha iyi şartlarda görüşebilmek için yeniden düzenlediği; evinde çocuğun yatılı kalabileceği ortamı kurduğu, babanın çocuk ile kişisel ilişki kurarken karşı taraf ile iletişim problemleri yaşadığı, çocuğun baba ile kişisel ilişki kurduğu zamanlarda daha fazla zaman geçirmeye yönelik tavırlar sergilediği, çocuğun kendi başına bir şeyler yiyebildiği, tuvalete anne dışında bir kişinin desteği ile de gidebildiği konuşma kayıtlarından, video kayıtlarından ve tanık beyanlarından anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu