Davalı-davacı kadın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasındaki dilekçelerinde ortak çocukların her biri için 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı-davacı kadının usulüne uygun bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi, ortak çocuklar yararına 3.000,00 TL iştirak nafakasına hükmetmiş ve bölge adliye mahkemesi, erkeğin nafakalara yönelik başvurusunun reddine karar vermiştir. Davalı-davacı kadının dilekçelerindeki iştirak nafakası talebinden daha fazla miktarda nafakaya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. b-Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesinin kişisel ilişki hükmü kaldırılmış ve ortak çocuklarla baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatillerinde kişisel ilişkiye hükmedilmiştir. Davacı-davalı erkek, hükmü babalar gününde, çocukların doğum günlerinde ve yılbaşlarında kişisel ilişki kurulmaması yönünden temyiz etmiştir....
Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması da doğru olmamıştır. Bu açıklamalar karşısında kişisel ilişki dışındaki sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşen boşanma, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin 1, 8 ve 9 nolu bentlerinin aynen muhafazasına, istinafa konu edilen 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 nolu bentlerinin kaldırılmasına, kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- ANKARA 8....
Bölge Adliye Mahkemesince davacı- karşı davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları, velâyet ve iştirak nafakası yönünden temyiz isteminde bulunulmuş olup Dairece ortak çocuk ...'nın velâyeti ve kişisel ilişki konusunda hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre iştirak nafakası temyizinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin bozma sonrası verilen kararıyla; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir....
Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, çeyiz eşyalarının iadesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....
"İçtihat Metni" Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçları ile bu suçlara iştirak etmekten sanıklar ... ve ...'nun yapılan yargılamaları sonunda; sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ve bu suça iştirak etmekten beraatlerine, sanık ...'in çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna iştirak etmekten beraatine, sanık ...'ın reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyetine dair ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası iken ıslah ile velayetin değişirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. Davalı süresinde aleyhine verilen hükümlere karşı istinaf talebinde bulunmuştur....
Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde ortak çocuk yararına aylık 250 TL iştirak nafakası, davacı kadın yararına 12000 TL maddi, 10000 TL manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4- Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuklar ile davalı baba arasında her yıl Ağustos ayında düzenlenen kişisel ilişkide, kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi ile dini bayramlarda yatılı kişisel ilişki kurulması gerekirken yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından; sadece 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinden boşanma kararı verilmesi, kusur belirlemesi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadına verilen tazminatlar ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır. 2....