Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi tazminatlar, nafakalar, velayet ve kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda , ilk derece mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’ilerine karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davacı-karşı davalı erkek tarafından ; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazmınat taleplerinin reddi,yoksulluk ve iştirak nafakaları ile velayet ,davalı- karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, iştirak nafakasının miktarı, reddedilen tedbir nafakaları...

    Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı – karşı davalı, dava dilekçesinde; tarafların ....Mahkemesi' nin 15/10/2009 tarih ve ..... sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davacı – karşı davalı anneye bırakıldığını, davacı – karşı davalı için aylık 300TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine aylık 200'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; ağırlaşan hayat şartları, çocukların servis ve okul masrafları nedeni ile nafakaların yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 400TL' ye, iştirak nafakasının 500' er TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Madde hükmünde açıkça babanın çocuğa bakma mükellefiyetinin, çocuğun reşit olmasıyla birlikte sona ereceğinin belirtildiğini, müvekkilden cebri icra yoluyla fazladan alınan iştirak nafakasının hem TMK hem de Yargıtay kararı doğrultusunda taraflarına iade edilmesi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile müvekkilin cebri icra yoluyla fazladan ödemiş olduğu iştirak nafakasının taraflarına iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır....

      Madde hükmünde açıkça babanın çocuğa bakma mükellefiyetinin, çocuğun reşit olmasıyla birlikte sona ereceğinin belirtildiğini, müvekkilden cebri icra yoluyla fazladan alınan iştirak nafakasının hem TMK hem de Yargıtay kararı doğrultusunda taraflarına iade edilmesi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile müvekkilin cebri icra yoluyla fazladan ödemiş olduğu iştirak nafakasının taraflarına iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır....

      O halde, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere, dava çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakası talepli olarak açılmıştır. Bu talepler birbirinin eki niteliğinde değildir. HMK’nın 110. maddesine göre, davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Bu duruma davaların yığılması denmekte olup her dava için kabul ve ret durumuna göre yargılama giderlerindeki sorumluluk belirlenmelidir....

        Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar az olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.fıkrasından “11/10/1995 doğumlu ... ...'e bağlanan aylık 100 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli aylık 120 TL'ye ve 22/03/2000 doğumlu çocuk ... ...'e bağlanan 100 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli aylık 120 TL'ye yükseltilmesine” ifadesinin çıkarılarak yerine “11/10/1995 doğumlu ... ...'e bağlanan aylık 100 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli aylık 170 TL'ye ve 22.03.2000 doğumlu çocuk ... ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki (asıl davada) yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılması- (karşı davada) yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, babasının yanında tarlada çalıştığını, yeniden evlendiğini,çocuğunun olduğunu, nafakaları ödeyemediğini ileri sürerek; 300.00.- er TL olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının 100.00.- er TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir ....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/428 esas 2000/813 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Doğukan Enes'in velayetinin annesine bırakıldığını, çocuk için 50 TL iştirak nafakasına, müvekkili için 30 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, en son Ankara 1.Aile Mahkemesinin 2011/1554 Esas 2012/889 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 240 TL'ye, iştirak nafakasının 225 TL yükseltildiğini, aradan geçen zaman içinde müvvekili ve çocuğunun ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin ev hanımı olup,bir gelirinin olmadığını ileri sürerek iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 650 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu, giderlerinin arttığını savunarak davanın reddini istemiştir....

              Kabule göre, hükmün 1.fıkrasında takdir edilen miktarın niteliğinin iştirak nafakası olarak zuhulen yazılmamış olduğu anlaşılmış, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1.fıkrasına “300 TL” ifadesinden sonra gelmek üzere “iştirak nafakasının” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesi gerekmiştir. 3-Ayrıca, kabule göre de; nafaka taleplerinin kabulünde bir senelik nafaka miktarı üzerinden alınması gereken harcın hesaplanması gerekirken, mahkemece, bu yön göz ardı edilerek eksik harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ise de kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 2.fıkrasında yer alan "Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına gerek olmadığına" ifadelerinin hüküm metninden çıkarılarak yerine "Alınması gereken 40,97 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 13,27 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir...

                Bu defa verilen karar, kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur, tazminatların miktarı, iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiş, erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur, tazminat talebinin reddi, kadın yararına verilen tazminatlar, velayet ve iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince; kadının tazminatların miktarına ilişkin itirazı kabul edilmekle sair itirazlar esastan reddedilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....

                  UYAP Entegrasyonu