Tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemlerinin incelenmesinde ; Mahkeme kararı ve istinaf tarihi dikkate alındığında, o tarihler için kurulan kişisel ilişkinin küçüğün yaş dönemine uygun olarak kurulduğu anlaşılmaktadır Müşterek çocuk istinaf incelemesi tarihi itibari ile 6 yaş içerisindedir. Küçüğün bulunduğu yaş dönemi dikkate alındığında, halen geçerli kişisel ilişkinin küçüğün üstün yararı ile çatışmadığı ve kişisel ilişki kararlarının değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi olanağının da bulunduğu dikkate alındığında, dava taraflarının kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir. Davalının iştirak nafakasının miktarı ve davacı vekilinin artış oranının belirlenmesine ilişkin talebine yönelik olarak ; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davalının tespit edilen gelir durumu nazara alındığında; takdir edilen (artırılan) iştirak nafakası miktarı az olup, T.M.K. ' nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesinde yer alan ", ‘müşterek küçük çocuk ... için bağlanan aylık 120 TL iştirak nafakasının aylık 180 TL ye yükseltilmesine ’ sözcük ve rakamları ile ‘ velayeti davacı annede bulunan müşterek küçük çocuk ... için aylık 180 TL iştirak nafakasının ’ sözcük ve rakamlarının çıkarılarak yerine ‘müşterek küçük çocuk ... için bağlanan aylık 120 TL iştirak nafakasının aylık 250 TL ye yükseltilmesine’ sözcük ve rakamları ile ‘velayeti davacı annede bulunan müşterek küçük çocuk ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması-İştirak Nafakalarının Artırılması- Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.01.2016(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/31 E. ve 2003/46 K. Sayılı ilamı ile müşterek çocuk için 80.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre ile birlikte nafakanın yetersiz kaldığını, çocuğun ihtiyaçlarının ve masraflarının arttığını belirterek iştirak nafakasının 500 TL’ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; işsiz olduğunu, yeniden evlendiği ve 3 çocuğu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de, bu husus yoksulluk nafakasının artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir. Davacı artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilir. (Yargıtay 3 HD 2016/19704 esas ,2017/9326 karar) O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkememezce davacı kadın yararına daha önce hükmedilen yoksulluk nafakasının aşağıda belirtilen miktarda artırılmasına karar vermek gerkemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir, Davacı,asıl davada 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının 750,00 TL'ye, birleşen dava ile de 200,00 TL olan iştirak nafakasının 850,00 TL'ye çıkartılmasını istemiştir. Mahkemece, çocuğun değişen ve artan gereksinimleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve nafakanın takdir edildiği tarihten beri geçen süre dikkate alınarak yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2016/1780 Esas - 2018/221 Karar sayılı ilamı ile aylık 250 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının aylık 500 TL artırılarak dava tarihinden itibaren aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; A)1- Davacının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf isteminin KABULÜNE, Ankara Batı 6. Aile Mahkemesinin 12/04/2022 tarih 2021/641 Esas, 2022/305 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, B)HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, Velayeti annede olan 15/05/2016 doğumlu müşterek çocuk Reyyan Nehir Düz için daha önce Ankara 6....
Bozma ilamına uyan mahkemece; davacı/birleşen dosyanın davalısının iştirak nafakasının artırılmasına yönelik davasının reddine, davalı/birleşen dosyanın davacısının iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi isteminin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL olarak ödenmekte olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL'ye; 2.500,00 TL olarak ödenmekte olan iştirak nafakasının aylık 1.200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı (birleşen dosyanın davalısı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (birleşen dosyanın davalısı) vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir....
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan "… davacı için takdir olunan 100 TL yoksulluk nafakasının..." ifadesinin çıkartılarak yerine “tarafların müşterek çocukları lehine takdir olanan 100 TL iştirak nafakasının” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece; iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda mahkemece, kendisini vekil ile temsil ettiren ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik davası kısmen kabul edilen davacı yararına vekalet ücreti takdir edildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren ve aleyhine açılan yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik dava tamamen reddedilen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetli bulunmamıştır....