Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamıştır ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir. Aynı yasanın 176/4. maddesinde ise; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Buna göre nafaka anlaşmalı boşanma sonucu belirlense dahi; nafaka borçlusunun gelir ve mal varlığında, elinde olmayan çeşitli sebeplerle gerçek ve önemli ölçüde azalma olması sonucu ödemenin çekilmez bir hal aldığı durumlarda nafaka miktarında hakkaniyete uygun bir miktar indirim yapılabilir....

    Mahkemece; "Dava TMK' nın 166/3 maddesinde düzenleme yeri bulan boşanma davasıdır. TMK.nun 166/3 maddesi gereğince anlaşmaya dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve her iki tarafında boşanma ve fer’ilerine ilişkin olarak anlaştıklarını mahkeme önünde ifade etmeleri ve tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına ve taraflar arasındaki anlaşmanın yasaya uygun ve samimi olduğuna mahkemece kanaat getirilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesi, taraf beyanları, nüfus kayıtları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların evliliğinin 1 yıldan fazla sürdüğü, tarafların boşanma ve fer'ileri üzerinde anlaşmaya vardıkları buna ilişkin 11/11/2021 tarihli protokolü mahkememize sunmuş oldukları görüldü....

    Davacı erkek vekili, anlaşmalı boşanmayı iradesi dışında kabul ettiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi, iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.09.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE: Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/ indirilmesi istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzeni yönünden sınırlı olmak üzere yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece;"davacı tarafın yukarıda bahsi geçen şirkette şirket yarı hissedarı ticaretle uğraşmaya devam ettiği, kaldı ki istinaf kaldırma kararından önce dinlenen tanık anlatımlarında da davacının şirketle bağının kopmadığının dile getirildiği, bu itibarla her ne kadar yoksulluk nafakasının indirilmesi ya da nafakanın indirilmesi istemiyle bu dava açılmış ise de, davacının ekonomik ve sosyal durumunda boşandıktan sonra ve halihazırda olağanüstü bir değişiklik meydana geldiği konusunda mahkememizde kanaat edinilememiş olup, davalının ise asgari düzeyde gelir elde etmesinin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmediğine yönelik yerleşmiş içtihatlar gözetildiğinde davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2021 NUMARASI : 2021/415 ESAS 2021/451 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile dava dilekçesine ekli protokol hükümleri doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece; taraflar anlaşmalı olarak boşanmış olup, davacı taraf yoksulluk nafakası istemediğini bildirdiğinden davacı tarafın yoksulluk nafası isteminin reddine, müşterek çocuk ... ... Yılmaz için 1.000-TL olan iştirak nafakasının aylık 1.500-TL'ye çıkarılarak dava tarihinden baba ile kalmaya başladığı 01/06/2013 tarihine kadar davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğinden; ... 17. Aile Mahkemesinin 28.08.2014 tarih, 2013/895 Esas, 2014/545 Karar sayılı ilamıyla müşterek çocuk ... ...'...

        Mahkemece; "Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması bu talep mümkün görülmezse yoksulluk nafakasının aylık 150 TL'ye indirilmesi , müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 500 TL nafakanın da ayrı ayrı aylık 250 TL'ye indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkememizin 2020- 383 E, 2020- 459 K sayılı ilamı incelendiğinde ,tarafların anlaşmalı olarak 08.09.2020 tarihinde boşandıkları ve söz konusu nafakala taraflarca imzalanan protokole uygun olarak hükmedildiği, istinaf yasa yolundan feragat edilmesiyle kararın 08/09/2020 tarihinde kesinleştiği elde ki dava dosyasının ise 03.05.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların nüfus kayıt örnekleri incelenmiş ve sosyal-ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış,, dayanılan belgeler toplanmış, davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenmiştir....

        Mahkemece; "Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması bu talep mümkün görülmezse yoksulluk nafakasının aylık 150 TL'ye indirilmesi , müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 500 TL nafakanın da ayrı ayrı aylık 250 TL'ye indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkememizin 2020- 383 E, 2020- 459 K sayılı ilamı incelendiğinde ,tarafların anlaşmalı olarak 08.09.2020 tarihinde boşandıkları ve söz konusu nafakala taraflarca imzalanan protokole uygun olarak hükmedildiği, istinaf yasa yolundan feragat edilmesiyle kararın 08/09/2020 tarihinde kesinleştiği elde ki dava dosyasının ise 03.05.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların nüfus kayıt örnekleri incelenmiş ve sosyal-ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış,, dayanılan belgeler toplanmış, davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenmiştir....

        Taraflara TMK 166/3 maddesi kapsamında boşanma ve mali sonuçlarına ilişkin aralarında protokol düzenlemeleri ve bizzat duruşmaya çağrılarak beyanlarının tespit edilmesi gerektiğiden, davalı erkeğin istinaf başvurusun kabulü ile hükmün kaldırılması ve dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Erzurum 1....

        UYAP Entegrasyonu