Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böyle bir durumda artık anlaşmalı boşanmaya vücut veren “irade beyanından” dönülemez. Kanun ve usul hükümlerine uygun olarak tarafların boşanma ve fer'ilerinde irade birliğine dayanan bir boşanma kararı, karara esas alınan irade beyanındaki (hata, hile ve ikrah gibi) sakatlık hallerinin varlığı, bu hususta ciddi delillerin gösterilmesi durumunda veya protokol şartlarında kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırılık taşıması halinde ya da protokol şartlarına aykırı hüküm verilmesi durumunda (bu son halde de, aykırılığın ilişkin olduğu konuda) bozulabilir. Sayın çoğunluk, “davalının, hüküm kesinleşinceye kadar irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığını, kararın temyiz edilmesiyle anlaşmalı boşanma hükmünün bütünüyle geçersiz hale geleceğini” kabul etmektedir. Bu görüşe yukarıda açıklanan sebeplerle katılma olanağı yoktur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2022 NUMARASI : 2021/1155 ESAS, 2022/76 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2013 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, karşılıklı olarak boşanma hususunda anlaştıklarını ve protokol tanzim ettiklerini bildirerek bu protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2022 NUMARASI : 2021/1155 ESAS, 2022/76 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2013 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, karşılıklı olarak boşanma hususunda anlaştıklarını ve protokol tanzim ettiklerini bildirerek bu protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacısayılı anlaşmalı boşanma kararı ile müşterek çocuk için aylık 250,00 TL iştirak nafakasına ve bu nafakanın her yıl % 10 oranında arttırılmasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun özel okula gittiğini, ihtiyaçlarının arttığını, tek başına karşılamaya çalıştığını, davalının nafaka dışında katksı olmadığını belirterek, iştirak nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

      Aile Mahkemesi’nin 2014/563 Esas 2014/678 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 850,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 25.11.2020 itibaren aylık 850,00 TL arttırılarak aylık 1.700,00 TL’ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine , iştirak nafakasının hükmün kesinleştiği tarihten başlamak üzere müteakip yıllarda ÜFE oranında artırılarak ödenmesine, Karşı Dava Yönünden; Davalı-karşı davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi yönünden davanın reddine, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını reddedilen karşı dava, kabul edilen asıl dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; müşterek çocuk adına iştirak nafakasının artırılması, karşı dava iştirak nafakasının kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır....

      Açıklanan sebeple ilk derece mahkemesince taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, ancak davalının anlaşmalı boşanmaya yönelik kararından vazgeçmesi, davayı çekişmeli boşanma olarak sürdürmek istemesi nedeniyle davanın hukuksal niteliği değişmiştir. Davanın, anlaşmalı boşanma hükümlerine dayalı olarak açılması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve sonuç olarak, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2 maddesi kapsamında esasa ilişkin hiç bir delil toplanmamıştır....

      nın velayetinin, müvekkili davacıya verildiğini ve 200.00 TL iştirak nafakası bağlandığını; müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin de bağırsak kanseri olup, tedavi gördüğünü, maddi anlamda zor durumda olduğunu ileri sürerek; iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye çıkartılmasına, müvekkili lehine de aylık 500.00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, "Tarafların TMK'nun 166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmaları ve boşanma kararı ile davacı tarafa yoksulluk nafakası takdir edilmemesi nedeniyle, boşanmayla taraflar arasındaki evlilik birliği sona erdiğinden; sonradan davacı yararına yoksulluk nafakasının takdirinin mümkün olmadığı gerekçesiyle" yoksulluk nafakası talebinin reddine; davalı tarafın gelir durumu ile küçüğün ihtiyaçları dikkate alınarak, iştirak nafakasının aylık 260 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

        Neticeten anlaşmalı boşanma davasından sonra edimler arasındaki denge, davacının tespit edilen sosyal-ekonomik durumuna göre davacı aleyhine olumsuz yönde bozulmuş olup, önceki nafakanın yeni koşullara uyarlanması gerekir....

        gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5.maddesindeki başlık kısmı ile E ve F bentlerinin KALDIRILARAK yeniden hüküm tesisine, (5.maddedeki A,B,C bentlerin aynen muhafazasına,) BUNA GÖRE ; 5.maddenin başlık kısmı olarak; Yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davası yönünden, E bendi yerine geçmek üzere; Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, F bendi yerine geçmek üzere; Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, D-Davalı kadın vekilinin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek iştirak nafakasının azaltılması davası yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6.maddesindeki başlık kısmı ile A,B,C bentlerinin KALDIRILARAK...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması :Aksi Halde İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının temyiz dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. Davacının temyiz dilekçesinin davalıya tebliği ile cevap ve temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 23.05.2016 (Pzt.) ....

          UYAP Entegrasyonu