Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2011 yılında protokol ile anlaşmalı boşanma sırasında davalı lehine hükmedilen 5000 Euro yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi takdirde 1.000 Euroya indirilmesi davasıdır. TMK'nun 175. maddesine göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir. TMK'nun 176/3 maddesine göre; “sözleşme veya hüküm ile kendisine maddi tazminat veya nafaka olarak bir irat tahsis edilmiş eşin yoksulluğunun zail olması, haysiyetsiz hayat sürmesi, bir evlenme akti olmadan fiilen karı koca gibi yaşaması yeniden evlenmesi veya eşlerden birinin ölmesi halinde, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça bu irat kesilir....

Her ne kadar mahkemesince yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmiş ise de; tarafların 2018 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma protokolü ile nafaka bedelinin belirlendiği, boşanmadan 2 yıl sonra davacı erkeğin eldeki davayı açtığı, her ne kadar ekonomik durumunun değiştiğini ileri sürerek vergi ve SGK borçlarından bahsetmiş ise de davacının mimar-müteahhit olduğu, ekonomik durumunun nafakanın kaldırılmasını ya da indirilmesini gerektirecek seviyede olağanüstü bir şekilde etkilenmediği, kadının ekonomik durumunun da boşanma sonrasında değişmediği anlaşılmıştır. Sonuç olarak anlaşmalı boşanma protokolünde karşılıklı özgür irade ile belirlenen yoksulluk nafakası miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında önemli bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekirken davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının indirilmesi doğru olmamıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davasında hâkimin, boşanma ve fer'îlerine ilişkin hüküm kurup, mal rejiminden kaynaklı talepler açısından protokol onanarak tarafların verilen kararın kesinleşmesiyle birlikte hak talep etme imkanlarının doğacağı, anlaşmalı boşanma davasında mal rejiminden kaynaklı bir taşınmazın tesciline yönelik karar verilemeyeceği, somut olayda; tarafların iradesinin evliliği boşanmayla sonlandırmak olduğu, ... 2....

    SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ve müşterek çocuklar için Amasya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/102 Esas - 2016/615 Karar sayılı kararıyla hükmolunan iştirak nafakasının indirilmesi talebinin, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: nüfus kayıt tablosu, tanık, zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Davanın REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile) 2006/318 Esas- 2006/325 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuk lehine 31.12.2007 tarihine kadar 125 TL nafakaya, 01.01.2008 tarihinden itibaren ise nafakanın senelik %20 oranında artırımına karar verildiği, dava tarihi itibariyle nafakanın 458 TL'ye ulaştığı, davacının asgari ücretle çalıştığı, yeniden evlendiği 2 çocuğunun daha olduğu, davalının çalışmadığı, müşterek çocuğun ise lise öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, mahkemece iştirak nafakasından indirim yapılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş, ancak anlaşmalı boşanma davasında belirlenen yüzdelik şartın kaldırılarak, iştirak nafakasına hükmedilmesi hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. Tarafların 22.04.2016 tarihinde kesinleşen ilamla anlaşmalı olarak boşandıkları, tarafların Ankara 7. Aile Mahkemesinin 29/03/2016 tarih, 2016/173 Esas, 2016/299 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkların, müşterek çocuklar Ceylin, Mert Kağan ve Melisa'nın velayetlerinin anneye verilerek her bir çocuk için ayrı ayrı 1.000'er TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın boşanmayı takip eden her yıl TEFE ve TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, ilamın 22.04.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacının 25.07.2019 tarihinde iştirak nafakasının kaldırılması amacıyla Gölbaşı (Ankara) 1....

      Öte yandan, irad şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunulmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı da açıktır. Hale göre mahkemece, iştirak nafakalarının kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesinde ve ret gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş olmakla, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı taktirde indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 600 TL'ye düşürülmesine karar verildiği, karara ilişkin davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

      Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

        Davada; tarafların 2002 yılında anlaşmalı boşanmayla müşterek çocukları... için hükmedilen 2000 TL iştirak nafakasının 2006 yılında 4000 TL'ye yükseltildiği davacı (baba) nın nafakayı mevcut haliyle ödemede zorlandığı, ekonomik anlamda zor durumda olduğu için iştirak nafakasının 500 TL indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, tarafların birbirine yakın gelire sahip oldukları, çocuğun ihtiyaçları da değerlendirilerek aylık 4000 TL olan nafakanın aylık 1500 TL'ye indirilmesine karar verilmiş olup hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu