R... için belirlenen 175,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 450,00 TL'ye; Hayrunnisa için belirlenen 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 400,00 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Aile Mahkemesi’nin 2014/563 Esas 2014/678 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 850,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 25.11.2020 itibaren aylık 850,00 TL arttırılarak aylık 1.700,00 TL’ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine , iştirak nafakasının hükmün kesinleştiği tarihten başlamak üzere müteakip yıllarda ÜFE oranında artırılarak ödenmesine, Karşı Dava Yönünden; Davalı-karşı davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi yönünden davanın reddine, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını reddedilen karşı dava, kabul edilen asıl dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; müşterek çocuk adına iştirak nafakasının artırılması, karşı dava iştirak nafakasının kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır....
Sınıfa devam ettiğini, eğitim masrafları ve sosyal ihtiyaçları ETÜT alması, gitar kursuna devam etmesi, karşısında ihtiyaçlarının nafaka miktarının üzerinde olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının 800,00 TL'ye yükseltilmesini ve her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir....
TL iştirak nafakasının 2.000,00'er TL'ye çıkartılmasına, hükmedilen nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dilekçesinde; davacı ile davalının 2006 yılında boşandıklarını boşanma sonucunda davacı hakkında 100,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk ... için 100,00 TL, ... için ise 80,00 TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu aradan geçen zamanda yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 100,00 TL den 500 TL'ye,... için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 400,00 TL’ye ve ... için 80,00 TL olan iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir....
İlk derece mahkemesinin müşterek çocuk Burak Ege yönünden iştirak nafakasının indirilmesi davası ile ortak çocuğun eğitim giderlerinden davacı babanın sorumluluğunun kaldırılması talebinin reddine dair karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla erkeğin istinaf talebinin reddine aşağıdaki karar verilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Gürcan için 50 TL iştirak nafakasının 225,00 TL'ye yükseltilmesi cihetine gidilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Somut olayda; yaklaşık 2002 yılında takdir edilen iştirak nafakasının, bu davanın açıldığı tarih itibariyle, çocuğun büyümesi ve okula gitmesi, ihtiyaçlarının artması nedeniyle tarafların mali ve sosyal durumlarına göre çok düşük kaldığı anlaşılmaktadır. Özellikle, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alındığında, artırılan nafaka miktarı çok az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan “hakkaniyet” ilkesine uygun bulunmamıştır. Mahkemece; yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Aile Mahkemesinin 2011/715 Esas, 2012/232 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları için hüküm altına alınan aylık 75,00 'er TL’lik iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 50,00'şer TL artırılarak 125,00'er TL'ye yükseltilmesine, bu şekilde davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı lehine hükmedilen nafakaya, her yıl Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından Ocak ayında yayınlanan TÜFE oranında her yıl seneyi devriyesinde uygulanmak sureti ile artırım oranı uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır"....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının 325 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yoksulluk nafakasına dair temyiz itirazları ile iştirak nafakası yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Bununla birlikte taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma kararından sonra müşterek çocuklar lehine olan iştirak nafakasında herhangi bir artışa gidilmemiş olup, aradan geçen sürede eğitim hayatına başlayan ve devam eden müşterek çocukların ihtiyaçlarının artış gösterdiği açıktır. Bu durumda; tarafların gelir durumu, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında belirlenen iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp, bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....