Davalı vekili; müvekkilinin...inin eğitim hayatı devam ettiği için, reşit olması sebebiyle nafaka davası açmasına gerek olmadığını belirterek davanın reddini, müvekkili lehine hükmedilen iştirak nafakasının usul ekonomisi bakımından yardım nafakası olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının 06/02/2013 tarihi itibariyle reşit olduğu, ancak halen öğrenci olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, eğitimi devam eden müşterek çocuğa, reşit olsa dahi TMK'nun 328/2 maddesi uyarınca eğitimi sona erinceye kadar ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde bakmakla yükümlü oldukları, davalı yararına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılıp, davalı tarafından yeniden dava açmasına gerek olmadığı belirtilerek, davalı için ödenmekte olan aylık 400 TL iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddi ile iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların anlaşmalı boşandıklarını, davacının emekli olması ve yüksek gelirli işinden ayrılarak daha düşük ücretle çalışıyor olması, nafaka ödemesi yapmak üzere bankalara 70.000 TL’nin üzerinde borçlanması nedeniyle ekonomik durumunun bozulması karşısında; ...’na ödenen 450 Dolar iştirak nafakasının reşit olduğu tarihten itibaren kaldırılması, öğretim hayatı sürdüğünden okul ücretleri ve sair giderlerini karşılamak üzere yardım nafakasının 500 TL olarak tayin ve tespitini, diğer çocuk Kaan Ayvazoğlu’na ödenmekte olan iştirak nafakası ile okul ve taşıma vs. her türlü giderlerini karşılamak üzere aylık nafakasının 500 TL’ye indirilmesini, ayrıca davacıya boşanma protokolü ve ek protokolle getirilen diğer yükümlülüklerin kaldırılmasını talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2015 NUMARASI : 2013/690-2015/4 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili 02.12.2013 tarihli dava dilekçesinde; en son 2011 yılında artırılan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 200 TL'den 300 TL'ye, 2 çocuk için iştirak nafakasının 250'şer TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; asgari ücretle çalıştığını, kredi borcu bulunduğunu, davacının daha iyi durumda olduğunu, nafakayı kredi çekip ödediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/651 Esas ve 2011/803 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Hüseyin için bağlanan aylık 250,00TL iştirak nafakasının iş bu dava tarihi olan 22/09/2022 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.500,00TL artırılarak aylık 1.750,00TL'ye iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, hükmedilen nafakanın miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Davalı taraf hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğunu, birleşen dosyadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin ve fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi talebinin reddinin de hatalı bildirerek kararı istinaf etmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; reşit olan davacı için aylık 700 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı için reşit olmadan önce takdir edilen iştirak nafakasının artırılması şekilinde hüküm kurulmuş ve aylık 300 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkindir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2014 NUMARASI : 2013/199-2014/532 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; tarafların müşterek çocuğu lehine 2007 yılında hükmedilen 500 TL iştirak nafakasının çocuğun okula başlaması, ihtiyaçlarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek, 500 TL'den 1.500 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 700 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir....
Mahkemece, bu çocuk için "eğitimine devam ettiği" gerekçe gösterilerek dava tarihinden itibaren aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve kararın kesinleşmesinden sonra da, iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. İştirak nafakasının alacaklısı velayetin tevdi edildiği ana ya da babadır. Velayet ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. (TMK.md.335, 328/1) Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK.md.328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. .... olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Öyleyse, dava tarihinde ergin olan çocuk için, tedbir ve iştirak nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Aile Mahkemesinin 2009/697 esas 2009/718 karar sayılı kararı ile davacı lehine hükmolunan aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL ye, müşterek çocuk 2001 doğumlu Melike Ahsen lehine hükmolunan aylık 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000 TL ye, 2009 doğumlu Zeynep Duru lehine hükmolunan aylık 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000 TL ye yükseltilmesine, aylık toplam 2.500 TL yoksulluk ve iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, (müşterek çocuk Melike Ahsen lehine hükmolunan nafakanın reşit oluncaya kadar devamına, daha sonra kaldırılmasına ) karar verilmiştir. Davacı vekili, nafaka miktarlarının az olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinafa cevap vermemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırımı istemine ilişkindir. TMK.nun 182. maddesine göre velayet kendisine verilmeyen eş müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine maddi gücü oranında katılmak zorunda olup, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre müşterek çocuklar yararına takdir edilen aylık 1.250,00'şer TL iştirak nafakası fazladır. Müşterek çocuklar yararına hükmedilen aylık 300,00'er TL iştirak nafakasının aylık 500,00'er TL yükseltilerek, aylık 800,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesi hakkaniyetli olur. Ayrıca çocuklardan Havva Nur Saz'ın yargılama sırasında reşit olduğu gözetilerek iştirak nafakasının reşit olduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere hükmedilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir....