DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyada ki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava iştirak nafakasının kaldırılması kabul edilmediği takdirde indirilme si, karşı dava iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Mahkemece her iki davanında reddine karar verilmiştir. Asıl dava bakımından verilen hükme karşı istinaf başvurusu bulunmadığın dan davacı-davalı baba tarafından açılan asıl davada verilen red hükmü kesinleşmiş tir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlü dür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
GEREKÇE: Dava; iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye indirilmesi talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Somut olayda, tarafların Karşıyaka 2.Aile Mahkemesinin 16/03/2016 tarihinde kesinleşen ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye bırakıldığı, çocuk için aylık 2.000,00'TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. TMK.'nın 182/2.maddesinde; Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Somut olayda ;davalının anlaşmalı boşanmayla kabul edilen yoksulluk nafakasının üzerinden geçen zamanda yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı dikkate alınarak TMK'nun 4.maddesi gereğince hakkaniyet kuralları gereğince davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş ise de yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Buna göre davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddine, davacının istinaf itirazlarının ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 13/06/2017 tarih ve 2017/2984 Esas 2017/7416 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacının iştirak nafakasının geriye dönük kaldırılması yönündeki talebi için iştirak nafakasının bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın yatırılması gerekmektedir. (Harçlar Kanunu madde 32). Harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Davacıya eksik harcı yatırması için Harçlar Kanunun 30- 32 madde gereğince usulüne uygun süre verilmesi, harç noksanlığı giderildiği takdirde talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi aksi halde, Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekmektedir. Belirtilen husus gözetilmeden dava hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- a-4 maddesi gereğince davalının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası ve iştirak nafakasının artırılması - asıl davada; iştirak nafakasının indirilmesi (birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 54.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.01.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Yardım nafakasına konu olan gerekçenin davalının mezun olması sebebiyle ortadan kalktığını, davalının annesinin doktor olduğunu, davalının İstanbul'da yaşamasının lükse girdiğini, yardım nafakasının tamamen kaldırılmasını aksi halde daha fazla miktarda indirilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, yardım nafakasının kaldırılması aksi halde azaltılmasına, birleşen dava yardım nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. TMK. nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/03/2014 NUMARASI : 2013/480-2014/279 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müşterek çocuk için ödenen aylık 1000 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını, olmadığı takdirde makul bir orana indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 1000 TL iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının kaldırılması, İştirak Nafakaları ve Eğitim Giderlerinin İndirilmesi (Protokol Hükümlerinin Uyarlanması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmiş ise de davanın mahiyeti gereği duruşmalı işlerden olmadığı anlaşıldığından davacının duruşma isteminin reddine karar verildi, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK...