WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07.12.2021 NUMARASI : 2020/213 ESAS, 2021/626 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının İndirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Karşıyaka 4....

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak işin; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi olması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırılması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

    Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, fazla ödendiği iddia edilen 250 TL yoksulluk nafakası ve 3600 TL iştirak nafakasının iadesi ile 350 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dosya kapsamına göre, tarafların 23.10.2007 tarihinde boşandıkları, davalı kadın için 125, 2003 doğumlu çocuk için 75 TL nafakaya hükmedildiği, kararın 24.3.2008 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davacının, 28.12.2011 tarihinde velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemiyle dava açtıği, 30.11.2012 tarihinde, Bursa 2....

      Somut olayda; taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma kararından sonra müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasında herhangi bir artışa gidilmemiş olup, aradan geçen sürede mahkemenin de kabulünde olduğu gibi eğitimine devam eden müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artış gösterdiği açıktır. Boşanma kararından sonra, davacı kendi eylemleri nedeniyle cezaevinde kalmış olup, hakkında açılan ceza davaları sonucunda aldığı mahkumiyet kararları temyiz aşamasındadır. Anlaşmalı boşanma ile hüküm altına alınan iştirak nafakasının indirilmesini talep eden davacı fevkalade hal ve şartların çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermiştir. Hiç kimse kendi kusurundan fayda sağlayamaz. Hal böyle olunca; mahkemece, iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

        Asıl davada; 2004 yılında mahkemece yeniden değerlendirilerek hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 80 TL den 520 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 700 TL ye artırılması, karşı davada ise; nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 500 TL ye artırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          Tüm bu veriler ışığında davacının, boşanma protokolü ile müşterek çocuk için 750 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği, daha sonra işsiz kaldığını belirterek nafaka miktarının azaltılmasını istediği bu istemin haklılığı, hakkaniyet ve ahdevefa ilkesine uyarlığı yönünde başkaca bir iddia ve delil bulunmadığı, böylece iştirak nafakasının ulaştığı miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı dolayısı ile uyarlama koşullarının oluşmadığı, ileriki zamanlarda gerçekleşen duruma göre uyarlama yapılabileceği gözetilmeden iştirak nafakasının azaltılması yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. . Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile baba T1 ile müşterek çocuklar Hazal Elif Kılıçarslan, Asel Melisa Kılıçarslan, Cesur Hamza Kılıçarslan arasında kurulan şahsi ilişkinin ortadan kaldırılmasına, çocuklar ile baba arasında şahsi münasebet tesisine ve iştirak nafakasının azaltılmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresini, iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddini, vekalet ücretini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava şahsi ilişkinin yeniden tesisi ve iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır. Davacının iştirak nafakası ve şahsi ilişki yönünden ayrı ayrı istinaf karar harcı yatırması gerekirken şahsi ilişki yönünden 80,70TL istinaf karar harcını yatırdığı anlaşılmıştır....

            Ç.. lehine aylık 500'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; bu karardan sonra işşiz kalan müvekkilinin takdir edilen nafakayı ödeyemez hale geldiğini ileri sürerek; müşterek çocuklar lehine hükmedilmiş olan iştirak nafakalarının kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakaların 200'er TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her iki çocuk için iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 250'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. Mahkemece tefhim edilen kısa kararda, nafakaların ayrı ayrı 250 TL'ye indirilmesine karar verilmekle yetinildiği halde, sonradan yazılan gerekçeli kararda nafakaların ayrı ayrı 250 TL'ye indirilmesine ve bu nafakaların her yıl TEFE–ÜFE ortalamasına göre artırılmasına karar verilmiştir. Buna göre, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır....

              Dava, iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. (4271 sayılı TMK'nun 327 ila 331. m.leri) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2015/8111 esas, 2015/15688 karar sayılı 13.10.2015 tarihli emsal ilamında özetle, "...Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen ve hüküm altına alınan iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim, nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile, indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

              Dava, iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. (4271 sayılı TMK'nun 327 ila 331. m.leri) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2015/8111 esas, 2015/15688 karar sayılı 13.10.2015 tarihli emsal ilamında özetle, "...Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen ve hüküm altına alınan iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim, nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile, indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

              UYAP Entegrasyonu