işbu yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, talep yerinde görülmediği takdirde aylık 250- TL'ye indirilmesine karar verilmesini..." istemiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklehine aylık 750 TL iştirak nafakasının 150 TL azaltılarak aylık 600 TL'ye indirilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. 2-TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından asıl davanın kısmen kabulü ve birleşen davadaki taleplerin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı-davacının, davacı-davalının kısmen kabul edilen iştirak nafakasının arttırılması kararına yönelik temyiz itirazlarının, yıllık arttırılan miktar karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı için reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Davalı-davacı birleşen dava dilekçesinde iştirak nafakasının kaldırılması ve boşanma protokolünün çocuğun eğitim ve sağlık masraflarının baba tarafından karşılanacağı ile ilgili maddesinin iptalini talep etmiştir. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....
GEREKÇE : Dava;Kadının davasında yoksulluk nafakasının artırımı,karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi taleplerinden ibarettir. İstinaf incelemesi,HMK 355 nci maddesi gereğince bildirilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Her ne kadar davalı-davacının uzatılmış cevap süresine rağmen cevap ve karşı dava dilekçesi süresinde sunulmamış ise de neticeten karşı davanın tefriki ve davalar arasındaki hukuki-fiili irtibat dikkate alındığında yeniden birleştirilerek birlikte görülmelerinin zorunlu olması dikkate alınarak davacı-davalı kadın vekilinin buna yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin sonucuna bağlı feri bir taleptir. Davacının feri nitelikteki iştirak nafakasının kaldırılması talebi, ayrıca harç ödenmesini gerektirmemektedir. Hal böyle olunca, davacının velayetin değiştirilmesine karar verilen çocuk ... yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, harcı ödenerek açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle, bu talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DAVA TÜRÜ :Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm tarafların temyizi üzerine, davacı-karşı davalı kadının açtığı iştirak nafakasının miktarının arttırılması ve çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davaları yönünden eksik harç alındığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma sebebine göre tarafların iştirak nafakasının miktarı ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı yönünde karar verilerek diğer yönlerden onanmış; mahkemece ilk bozma sonrası iştirak nafakası ve kişisel ilişkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması yönünden yeniden hüküm kurulmuş, bu sefer mahkemece verilen ikinci hüküm davalı-karşı davacı erkeğin temyizi üzerine, kadının reddedilen davası yönünden, davalı-karşı davacı erkek...
GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk Gizem için ödenen iştirak nafakasının iadesi ya da mahsubu talebine ilişkindir. Davalı kadın istinafında, yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığını, iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik bir dava yokken ayrıca icra dosyası getirtilmeden hiçbir hesaplama yapmadan gerekçesiz şekilde mahsup kararı verilmesinin de hatalı olduğunu bildirmiştir. 1- 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmüne yer verilmiştir....
Birleşen dava yönünden davacı (asıl davada davalı) dilekçesinde; Davalının SSK emeklisi olduğunu, ek işler yaptığını, masraflara katkıda bulunması gerektiğini, bu itibarla kendisi lehine belirlenen 175,00 TL yoksulluk nafakasının 275,00 TL'ye çıkarılmasını, çocuklara bağlanan iştirak nafakalarının 100,00 'er TL artırılarak Eda için 350,00 TL, Ahmet Can için 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, nafakaların gelecek yıllarda tüfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulü ile davalı adına belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, birleşen dava yönünden yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, Eda için hükmedilen 250,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden reşit olduğu 28.08.2012 tarihine kadar 300,00 TL'ye çıkarılmasına, A.....
olan iştirak nafakası ile okul ve taşıma vs. her türlü giderlerini karşılamak üzere aylık nafakasının 500 TL’ye indirilmesini, ayrıca davacıya boşanma protokolü ve ek protokolle getirilen diğer yükümlülüklerin kaldırılmasını talep etmiştir....
Artış yapılan iştirak nafakasının miktarının her bir çocuk için bir yıllık toplam tutarı 3.000,00- TL. olup, karar tarihi itibari ile istinaf sınırı olan 5.390,00 TL.yi aşmamaktadır. Karar kesindir. Davalı-karşı davacının asıl davaya dair istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Davalı-karşı davacının reddedilen karşı davasına dair istinaf başvurusu yönünden; Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, çoğun içinde azda vardır ilkesi uyarınca kaldırılması talebinin kabul edilmediği takdirde indirilmesi talebine ilişkindir. TMK.nun 175.maddesinde "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." TMK.nun 176/4. maddesinde "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir....