Aile Mahkemesi 'nin 2005/767 E 2006/42 K sayılı ilamıyla , müşterek çocuk Şirin Gül için tayin edilen aylık 500 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1500 TL'ye çıkartılmasına, Dava tarihinden itibaren aylık 1500 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, davalının kayıtlarının araştırıldığını ancak davacı kayıtlarının araştırılmadığını, zabıta tarafından usulüne uygun araştırma yapılmadığını, davalının mali müşavir olup ek kira geliri olup yalnız yaşadığı gerekçeli kararda belirtilmiş ise de, davalının evli olup 2 çocuğunun olduğunu, halen eşi ve çocuklarıyla yaşadığını, iştirak nafakasının bu hususlar da gözetilerek belirlenmesi gerektiğini, nafaka artışının fahiş olduğunu belirterek davalının ödeme gücüne göre hakkaniyet ölçülerine indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2018/411 ESAS, 2019/75 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2004 tarihli 2004/730 Esas, 2004/789 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kızının velayetinin tarafına verildiğini, tüm masraflarını kendisinin karşıladığını, kızının özel kolejde öğrenim gördüğünü, kızının daha iyi, rahat yaşama hakkı olduğundan annesinin kızına iştirak nafakası ile katkıda bulunması gerektiğini belirterek, aylık 1.750,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/258 KARAR NO : 2021/326 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/631 ESAS, 2020/172 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; anne ve babasının 2013 yılında boşandıklarını, velayetinin annesine bırakıldığını, 2015 yılında 350 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, kendisinin 18 yaşını doldurur doldurmaz babasının iştirak nafakasını ödemeyi kestiğini, dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu öğrenci belgesinden anlaşılacağı üzere 2019 yılı Ekim ayından itibaren...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Müşterek çocuk T.C.nolu, 25/01/2007 doğumlu Eşref Arda KAYALIK'ın velayetinin davacı ANNEYE VERİLMESİNE, Velayeti anneye verilen küçük çocuk ile baba arasında ŞAHSİ MÜNASEBET KURULMASINA, Müşterek çocuk Eşref Arda KAYALIK için mahkememizce takdir edilen her ay 200,00- TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak çocuğa velayeten davacı anneye verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra 200,00- TL artırılarak her ay 400,00- TL İŞTİRAK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, Davacı için mahkememizce takdir edilen her ay 300,00- TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra 300,00- TL artırılarak her ay 600,00- TL YOKSULLUK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE; 30.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2019 NUMARASI : 2018/907 ESAS, 2019/624 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, davalının babası olduğunu, annesi ile babası boşanırken Mahkemenin kendisi için 200,00 TL nafaka bağladığını, kendisinin 18 yaşına girdiğini, halen dershanede okuduğunu, gelirinin olmadığını, babasının çalıştığını ve gelir durumunun iyi olduğunu belirterek, davanın kabulü ile aylık 1.000,00 TL nafakaya karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/161 Esas, 2015/8 Karar sayılı ilamıyla müşterek çocuğun velayet hakkının davacıya verildiğini, müşterek çocuğun eğitim ve kişisel giderlerinin arttığını belirterek, aylık 625,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacı vekili tarafından Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi kanalı ile Mahkememizde açılan davada başvurma harcı ve peşin harcın karşılandığı ancak gider avansının karşılanmadığı anlaşıldığından, gider avansının karşılanması yönünden davacı vekiline usulüne uygun davetiyeye rağmen gerek kesin önel içerisinde gerekse bugüne kadar gider avansı karşılanmadığı anlaşıldığından, HMK 114/1- g ve 120. maddeleri uyarınca işbu davanın açılmamış sayılmasına," karar verilmiştir....
Davalı havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği nafakayı ödeyecek gücü olmadığını, %54 engelli durumuna düşmüş, yardıma muhtaç olan kendisi olduğunu, davacıya 7 ay öncesine kadar iştirak nafakası ödediğini, diğer küçük Abdullah Harun'a da vakıflar bankasına açtırdığı hesaba aylık 150TL nafaka ödediğini, davacının 19 yaşını da bitirdiğini, iştirak nafakası kesilince art niyetli olarak bu nafakaya başvurduğunu, çalışabilecek durumda olduğunu, maddi durumlarının da çok iyi olduğunu, kendisinin ciddi sağlık problemleri nedeniyle uzun yıllar il dışı çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, sıkça kontrollere gittiğini, sürekli tedavi gördüğünü, sağlık masraflarının, sağlık harcamalarının çok olduğunu, sevksiz gittiğinden devletin hiçbir masrafını karşılamadığını, yurt dışından ilaçlar getirttiğini, maddi durumundan dolayı kontrollerine gidemediği zamanların olduğunu, davacının abisinin sigortalı çalıştığını, kömür ticareti yaptıklarını, 3 adet arabaları bulunduğunu, kira ödemediklerini...
Sayılı dosya kapsamında hak düşürücü süreler geçtikten sonra tanımanın iptali davası açtığını müvekkilinin madden ve manen çocuğunu büyütmek adına yeterince yıprandığını ve çocuğunun daha iyi bir eğitim ve şarntlarda büyümesi için nafaka talep ettiğini beyanla açılan davanın kabulü ile müşterek çocuk için 1.500,00- TL tedbir nafakasına hükmedilerek, davalıdan tahsili ile velayeten davacı müvekkilime verilmesine, karar kesinleştiğinde İŞTİRAK NAFAKASI olarak devamına ve her yıl üfe oranında artırılmasın karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
BOŞANMAMANEVİ TAZMİNATYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 253 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kadının açtığı boşanma davasında, davalı kocanın kesin mehil sonucu tanıklarının dinlenmemesine karar verilmiş olması kocanın daha sonra açtığı ve bu dava ile birleşen boşanma davasında delil göstermesine ve tanıklarının dinlenmesine engel değildir....
HAKKANİYET İLKESİTEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir....