Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2021/2 ESAS 2021/790 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 3....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2021/2 ESAS 2021/790 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 3....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, iştirak nafakasının azaltılması ve protokol hükmünün kaldırılması taleplerinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir. Yatırılan başvurma harcının dava dilekçesindeki tüm bu istekleri de kapsadığı, tüm taleplere ilişkin yalnızca tek maktu peşin karar harcının alındığı anlaşılmaktadır....

    için aylık 200 TL iştirak nafakası, kendisi için de 250 TL yoksulluk nafakasına hükmediliğini, aradan 2 yıl kadar süre geçtiği çocuğun okul çağına geldiği açıklanarak kendisi için bağlanan nafakanın 600,00 TL'ye çocuk için bağlanan iştirak nafakasının da aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı düzenli olarak nafakaları ödediğini, 2300 TL maaş aldığını, giderlerinin fazla olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Davacının yoksulluk nafakasının artırımı yönündeki talebinin reddine, çocuk için davanın kısmen kabulü ile 200 TL olan nafakanın 300 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Dosyanın incelenmesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşanması sonucunda müşterek çocuk 2014 doğumlu Defne için aylık 800 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, hükümde nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, bu kararın 26/03/2018 tarihinde kesinleştiği, davacı baba tarafından bu nafakanın dava tarihinden itibaren 900 TL olarak belirlenmesi ve yıllık artış oranının da TÜFE olarak değiştirilmesi istemi ile dava açıldığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Dava; iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması istemlerine ilişkindir. Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları ile nafakanın belirlendiği tarihten bu yana geçen süre ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde iştirak nafakalarının aylık 135,00'er TL olarak belirlenmesi isabetlidir. Ancak; Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre nafakanın takip eden yıllardaki artışının yıllık üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında belirlenmesi gerekirken nafakanın TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada , 220 TL. olan iştirak nafakasının aylık 350 TL.’ye çıkartılması istenilmiştir. Mahkemece, nafakanın artırılmasını gerektirecek şekilde tarafların ekonomik durumlarında bir değişikliğin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat olarak hükmedilen nafakanın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Hâkim; nafaka takdirinde olduğu gibi nafakanın artırılması veya azaltılması taleplerinde de, küçüğün yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir artırıma hükmetmelidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava iştirak nafakasının azaltılması isteminden ibarettir. Tarafların Konya 5. Aile Mahkemesinin 2020/206 Esas - 2020/250 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, müşterek çocuklar Yunus ve Mahmet için ayrı ayrı 4.000'er TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın 26/06/2020 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 06/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde belirttiği gibi nafakanın fahiş olmadığını davacının nafakaları ödememesi nedeniyle 11 ayrı dosyasının bulunduğunu, Davacı tarafın maddi durumu iyi olmasına rağmen daha önce de Antalya 8.Aile Mahkemesinin 2018/119 Esas — 2018/623 Karar sayılı dosyası ile nafakanın kaldırılması yahut azaltılması davası açtığını ancak dosyanın reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının 4.000,00 TL kira ödeyerek lüks bir sitede oturduğunu, maddi durumunun kötüleşmediğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının daha önce Antalya 8. Aile Mahkemesi'ne başvurarak ekonomik durumunun olumsuz yönde değiştiği açıklamasında bulunup yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep ettiği, davanın reddedildiği, istinaf incelemesinden geçerek 09/04/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

        Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. ./.. -2- O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu