Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması ve son yıllarda ÜFE deki artış oranının fazla olmasından kaynaklı olarak müşterek çocuğun iştirak nafakasının ulaştığı tutarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, müşterek çocuğun giderleri ve ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra davacının elinde kalan geliri ile geçimini sağlama imkanı, hakkaniyet ilkesi çerçevesinde değerlendirildiğinde yüksek olduğu saptanmıştır. İlk derece mahkemesinin iştirak nafakasının azaltılması kararı yerindedir. Davalı vekili istinaf başvurusunda tarafların hükmedilen nafakanın TÜFE oranında artırılması yönünde taleplerinin olmadığını, yerel mahkemenin bu yönde karar verilmesinin yanlış olduğunu ileri sürmüş ise de çoğun içinde azda vardır ilkesi uyarınca davacının nafakanın artışının ÜFE deki fahiş artıştan kaynaklığını ileri sürdüğü de gözetildiğinde ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirmenin yerinde olduğu görülmüştür....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/187 ESAS 2022/437 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aksaray 1. Aile Mahkemesi'nin 2012/533 esas 2012/982 karar sayılı ilamı ile davalı taraf lehine aylık 200 TL müşterek çocuk lehine yalık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davalı tarafından yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemiyle dava açıldığı, Aksaray 4....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince 01.10.2019 tarihinde boşandıkları, velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk Görkem Akgül lehine aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının 18.11.2019 tarihinde dava dışı Havva Akgül ile evlendiği, davacının ekonomik durumunda herhangi bir kötüleşme bulunmadığı, davalının da ekonomik durumunda herhangi bir artış ve iyileşme bulunmadığı anlaşıldığından davacının evliliği ile boşanma arasındaki süre nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının yeniden evlendiğini, masraflarının arttığını, kadının da güzellik merkezinde çalıştığını, Mahkemenin araştırma yapmadan karar verdiğini bu nedenle kararın kaldırılarak nafakanın azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince 01.10.2019 tarihinde boşandıkları, velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk Görkem Akgül lehine aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının 18.11.2019 tarihinde dava dışı Havva Akgül ile evlendiği, davacının ekonomik durumunda herhangi bir kötüleşme bulunmadığı, davalının da ekonomik durumunda herhangi bir artış ve iyileşme bulunmadığı anlaşıldığından davacının evliliği ile boşanma arasındaki süre nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının yeniden evlendiğini, masraflarının arttığını, kadının da güzellik merkezinde çalıştığını, Mahkemenin araştırma yapmadan karar verdiğini bu nedenle kararın kaldırılarak nafakanın azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Azaltılması-Kişisel İlişkinin : Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi olmazsa, iştirak nafakasının azaltılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiş olup, mahkemece; kısa kararda davanın reddine şeklinde hüküm kurulduğu, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise velayetin değiştirilmesi davasının reddine, nafakanın azaltılması davasının reddine karar verilmiş olup kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı, gerekçe bölümünde ise kişisel ilişkiye yönelik önceki düzenlemenin yeterli olduğundan yeniden düzenleme yapılmadığının belirtildiği...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakanın ....750 TL den ....250 TL ye artırılmasını talep etmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2022 NUMARASI : 2021/1896 ESAS 2022/1741 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile boşandığını, ortak çocuğun velayetinin davalıya verildiğini, yıllık TEFE TÜFE oranında artırılmak üzere 1300 TL aylık iştirak nafakası takdir edildiğini, cari nafakanın TÜFE ye göre 2652,95 TL olduğunu, müvekkilinin Selçuk Üniversitesinde öğretim üyesi iken açığa alındığını gelirinin olmadığını belirterek nafakanın aylık 250 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Sonuç itibari ile davacının davasını iştirak nafakasının mahkemece belirlenenden daha fazla indirilmesi gerektiği hususunu ispat edemediği, davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı protokol gereğince iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği, davacının, iştirak nafakasının istinaf aşamasında kaldırılması isteğinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olması, terditli olarak aylık 125 TL ye indirilmesi yönündeki talebinin de, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun ihtiyaçları karşısında, iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2017/409 E, 2018/386 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, tarafların müşterek çocukları Deha Berk ve Canberk'in velayetinin davacı anneye verildiği, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 1500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, boşanma davasının 10/08/2017 tarihinde açıldığı, dava açıldığında belirlenmiş olan 1500,00 TL nafakanın sürecin devam etmesi nedeniyle aynı şekilde devam ettiği ancak çocukların ihtiyaçlarının arttığı ve 2017 yılında belirlenen nafakanın günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının artması karşısında yetersiz kaldığı gerekçeleri ile müşterek çocuklar yararına hükmedilmiş olunan nafakanın artırılması ile dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı 3000 TL iştirak nafakası ödenmesi ile belirlenecek olan yeni nafaka miktarına her yılın başında Üfe oranında artış yapılması, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Asıl ve karşı dava; iştirak nafakasının azaltılması/arttırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince" tarafların anlaşmalı boşanma davasında iştirak nafakasının miktarı ve artış oranı konusunda özgür iradeleriyle karar verdikleri, dosya kapsamına göre tarafların sosyal ekonomik durumları göz önüne alındığında gelir durumlarının birbirine yakın olduğu, anlaşmalı boşanma kararında nafakanın karar tarihinden sonra 3 yılın tamamlanmasına müteakip her yıl ÜFE-TÜFE oranının ortalama oranında artırım yapılmasına karar verildiği, bu artış oranı da göz önüne alındığında günümüz koşullarında halen ödenen iştirak nafakası miktarının tarafların sosyal ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında yeterli olduğu " gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu