Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davalı tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen iştirak nafakası miktarının yüksek olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; yerel mahkemece tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında müşterek çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının yerinde olduğu ve davanın tümden kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayet anne veya babada olup da, şayet velayet kendisinde olan eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa, çocuğa bakan, velayetin nezi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse, bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2016/416 esas 2016/807 karar sayılı ilamı ile 27.09.2016 tarihinde boşandıklarını, velayetin anneye verildiğini, müşterek her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 350,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, geçirdiği hastalık ve kronik rahatsızlıkları sebebi ile zor durumda olduğunu, hükmedilen iştirak nafakalarının yeterli olmadığını bu nedenle iştirak nafakasının arttırılmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; yaklaşık bir yıldır çalışmadığını, kirada oturduğunu, şuanda hiçbir geliri olmadığını, üzerine kayıtlı taşınmaz ve gayrimenkulü olmadığını, takdiri mahkemeye bıraktığını belirtmiştir....

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/348 Esas ve 2010/873 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuk için aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını, boşanma ilamı ile davacı kadın yararına da yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini belirterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın yargılama sırasında tedbir nafakası olarak hükmedilmesine, davacı yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ile Manavgat 2....

    İcra Müdürlüğü'nün 2011/13447 E. sayılı takip dosyasında velayeti annede olan müşterek çocuk için daha önce aylık 125 tl olarak hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihi olan 27.10.2006 tarihi itibari ile aylık 225 tl ye yükseltildiği,alacaklı tarafından 05.05.2007 ile 27.09.2011 arası birikmiş ve işleyecek iştirak nafakası talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun aile nüfus kaydının incelenmesinde, müşterek çocuğun 26.11.1994 doğumlu olduğu, borçlunun şikayetinin ise 05.03.2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, şikayet tarihi itibari ile (26.11.2012 tarihinde) reşit olan çocuk için reşit olduğu tarihe kadarki iştirak nafakası talep edilebilecektir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda;müşterek çocuğun reşit olduğu 26.11.2012 tarihinden sonrası için de iştirak nafakası hesaplanması hatalıdır....

      Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtilen; genel kurulun sermaye artırım kararında yeni payların tamamının taahhüt edilmek suretiyle hem artırım kararı hem de sermaye artırım taahhütlerinin ve gerekli ödemelerin yapılması suretiyle kısa yoldan sermaye artırımı söz konusu olmadığı gibi, davalının davacı şirkete verdiği bir iştirak taahhütnamesinin de bulunmadığı, iştirak taahhüdünün kural olarak, ortaklığa yöneltilmiş bir icap niteliğinde olduğu, taahhüdün bu niteliğinin, TTK'nın 283. maddesinde açıkça sermaye iştirak talebinden söz edilmek suretiyle belirtildiği, iştirak taahhüdünde bulunan ortağın, belli bir miktar pay veya pay senedi bedeli olan esas sermaye kısmını ödemeyi taahhüt ederek, ortaklığa katılmak istediğini açıkladığı, buna göre, payların veya pay senetlerinin satın alınması için, ortaklıkça yapılan ilan veya çağrının kural olarak icaba davet niteliğinde olduğu, TTK'nın 283/2 maddesi...

        yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/122 Esas ve 2007/121 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk 2003 doğumlu Aydora'nın lehine 750 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu,işlerinin bozulduğunu,yeniden evlendiğini,eşinin önceki evliliğinden olan iki çoçuğuna da baktığını belirterek, varolan iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak indirilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası yönünden davanın reddine, iştirak nafakası isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların ... ....Aile Mahkemesi'nin .../06/2015 tarih 2015/408 Esas-2015/468 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın .../06/2015 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili ile müşterek çocuk lehine boşanma ilamında iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini belirterek davacı müvekkili için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250.00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuğu 2000 doğumlu İlayda için hükmedilen aylık 400 TL'lik iştirak nafakasının 75 TL artırılarak aylık 475 TL iştirak nafakasının davanın açıldığı tarihten başlayarak aydan aya davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Kural olarak, nafaka miktarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. Nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu