WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında yapılmış olan Kredi Kartı Sözleşmesi gereği davalıya kredi kartı verildiğini, ancak kredi kartı borcunu ödemediğini, keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için girişilen icra takibine faiz, işlemiş faiz, faiz oranı yönünden kısmen itiraz ettiğini belirterek davalının işlemiş faize, faize, faiz oranına itirazının iptaline, takibin devamına, % 40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, aleyhe girişilen icra takibine ana para dışında yargılamayı gerektiren bilirkişi incelemesine tabi fer’ilerine ve temerrüt faiz oranına olmak üzere toplam 911.00.-TL.için itiraz ettiğini, bilirkişi incelemesi yapılmasını ve tazminat isteminin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının toplam 6.099.60.-TL.üzerinden ve 5.206.75....

    Sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen icra takibi nedeniyle düzenlenen------ ve köttiniyetle itiraz ettiğini, bu haksız ve kötü niyetli itirazında borca ve faize soyut olarak itiraz ettiğini, haksız ve kötüniyetli borçlunun vaki İtirazı hukuken muteber olmayıp iptalinin gerektiğini, davacı-------- başladığım....

      yapılan hesaplamaya göre bulunan 10.136,30 TL işlemiş faiz istenebileceği gerekçesi ile işlemiş faizin 10.136,30 TL'ye indirilmesine, aşan kısmın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Davacı alacaklı, açtığı itirazın iptali davasında, icra takibinde itiraza konu olan işlemiş faize yönelik bir talebinin olmadığını açıkça beyan etmiştir. Yani icra takibine konu işlemiş faiz, itirazın iptali davasına konu edilmemiştir. Ancak istinafa konu davaya esas icra dosyasında; zaten asıl alacağa yönelik olarak yapılan bir itiraz da sözkonusu değildir. Dolayısıyla asıl alacak yönünden açılmış bulunan bir davanın bulunduğundan da söz edilemez. Takipten sonra yapılan ödeme icra dosyasına bildirilir ve icra müdürlüğü bu ödemeyi önce harç, masraf ve takipten itibaren işleyen faize mahsup ederek bakiye ana para alacağı için takibi devam ettirebilir. Ana para borcuna bir itiraz bulunmadığından, bu husus davamızın konusu değildir. Davacı, iş bu davada, icra takibinde istediği işlemiş faize itirazın iptalini talep etmemiştir. O halde, icra takibindeki işlemiş faiz de davamızın konusu değildir....

          İcra Müdürlüğünün 2014/3929 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 2.068.977,98 TL asıl alacak, 253.201,09 TL işlemiş faiz, 12.660,06 TL BSMV olmak üzere toplam 2.334,839,13 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takip konusu asıl alacağa, takip tarihinden itibaren yıllık %72 oranında akdi temerrüt faizi ve bu faize %5 oranında BSMV işletilmek suretiyle tahsiline, davalıların sadece işlemiş faize ve faiz oranı itiraz ettiği, dava konusunun faiz olduğu ve faiz oranın davalılar tarafından bilinebilir ve işlemiş faizinde bu nedenle hesaplanabilir ve likit olduğu gerekçesiyle işlemiş faiz alacağının % 20'si üzerinden hesaplanan 54.032,58 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine (davalı ... Spor Sahaları San. ve Tic. A.Ş.'nin sorumluluğunun 53.172,23 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacı takibinde 2.148,20 TL. asıl alacak, 629,80 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.778,00 TL.nin tahsilini talep etmiş, davalı borca ve fer’ilerine itiraz etmiş, bunun üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında davacı davasının harca esas değerini asıl alacak miktarı 2.148,00 TL. olarak belirtip faiz ve masrafların hariç olduğunu bildirmiştir. Davacı yanın dava dilekçesindeki bu bildiriminde takipte talep ettiği işlemiş faiz talebi ile ilgili olarak itirazın iptali davası açmadığı, sadece asıl alacağa yönelik olarak itirazın iptali davası açtığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece faize itiraza ilişkin olarak açılan bir dava bulunmadığı gözetilmeden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Borçlu talebinde kapak hesabında belirtilen takip öncesi ve takip sonrası faize itiraz ettiğini belirtiğinden dava değeri 4.784,49 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 3.878,85 TL takip sonrası işlemiş faiz olduğundan dava değeri kesinlik sınırının üstünde olduğu anlaşılmakla ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20.03.2015 tarih ve 2014/394 E 2015/156 K sayılı ek kararının kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi. Asıl kararın incelemesine geçildi; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 27.06.2014 tarihinde kapak hesabı yapıldığı, borçlu icra mahkemesine başvurarak 4.784,49 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 3.878,85 TL takip sonrası işlemiş faize itiraz ettiği, mahkemece takip tarihine kadar işlemiş faiz değerlendirilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                İlk derece mahkemesi; takip öncesi talep edilen işlemiş faiz alacağına yönelik itirazın borca itiraz olduğu, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal sürede dava açılmadığından takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazın süreden reddi gerektiği, takip sonrası işlemiş faize yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca devlet bankaları olan Halk Bankası, Ziraaat Bankası ve Vakıflar Bankasından Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının sorulduğu, bankalarca yanıt verilmiş ise de, takip öncesi faiz kesinleşmiş olduğundan takip tarihinden sonraki faiz oranı yazı yanıtlarında yer almadığından, T.C. Merkez Bankası ile T.C....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirketin, itirazını icra dairesine şirket yetkilisi tarafından yaptığını, şirket yetkilisinin icra dairesine giderek müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını beyan ettiğini, bunun üzerine itiraz dilekçesi olarak bu hususların yazılması gerektiğinin belirtildiğini ve takibe itiraz edildiğini, borçlunun itirazında ileri sürdüğü faiz itirazının asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek faize ilişkin olduğunu, takip talebinde takip tarihinden önce işlemiş faize ilişkin bir talep bulunmadığını, bu durumda davalı borçlunun itirazının borca itiraz olarak nitelendirilemeyeceğinden bahisle takibin devam ettiğini, mahkeme kararında da belirtildiği gibi icra dosyasında işlemiş bir faiz yokken, müvekkili şirketin tüm icra dosyasına itiraz olarak belirttiği itirazın sadece işleyecek faizler yönünden olduğunu ve bunun da takibi durdurmayacağı kararının hukuka aykırı olduğunu, işlemiş bir faiz olmadığını...

                Bu durumda işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece “...itirazın iptali ile takibin 2006/14627-16424devamına” denilmek suretiyle işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, icra takibinde 5.402.061.750 TL asıl alacak, 3.762.061.750 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.164.000.000 TL üzerinden, toplam alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte takip başlatmış olup, mahkemece “itirazın iptaline, takibin devamına” denilmek suretiyle işlemiş faiziyle birlikte toplam alacak üzerinden faize faiz yürütülmüş olmaktadır ki bu durum Borçlar Kanununun 104/son maddesinde düzenlenen “faize faiz yürütülemez” hükmüne aykırı olup, kabul şekli bakımından ayrıca bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7. maddesi gereğidir....

                  UYAP Entegrasyonu