Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanununun 104/son maddesi ile 3095 sayılı Yasanın 3 üncü maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

    Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine 16/10/2020 tarihinde ilamsız yolla, ... tarihli ... yevmiye numaralı ihtarname ve 28/05/2019 tarihli ve 05/10/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerine dayalı olarak, 47.407,50 TL asıl alacak, 2.844,45 TL işlemiş faiz, 256,25 TL masraf, 2,31 TL işlemiş faiz, 142,22 TL BSMV olmak üzere toplam 50.652,78 TL alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %60 faiz ve bu faize %5 BSMV ve masraf için yıllık %9 faiz ve bu faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

      Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının işlemiş faizi ile beraber tahsili amacıyla başlatılan icra takibine, faize yönelik olarak yapılan itiraz üzerine, davacı alacaklı itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının kullandığı dükkan ...'ya ait iken 09.01.2008 tarihinde yapılan satış ile müvekkilinin mülkiyetine geçtiğini, önceki malik ...'...

        Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının işlemiş faizi ile beraber tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine, faize yönelik olarak yapılan itiraz üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, itirazın kısmen kaldırılmasına ve tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine, karar davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı şirketin 15.04.2005 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, 2007 Ağustos, Eylül ve Ekim ayına ait kira alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili için takip yaptıklarını, davalının ödeme emrine faize yönelik itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili ise, davanın reddini savunmuştur....

          faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, itiraz edildiğini, itirazın 1.860.981,00 TL alacak üzerinden iptalini, takibin devamını, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava olunmuştur....

            Bu durumda icra takibinde, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan %5 aylık gecikme faizi üzerinden talep edilen işlemiş faiz TBK'nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından. TBK'nun 120/2. maddesi gereğince mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin yüzde yüz fazlası olarak uygulanarak, işlemiş faize ve takip tarihinden itibaren bu miktar üzerinden faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

              Ancak, davacı tarafından asıl alacak ve faiz açısından.......... 2014/1588 esas sayılı dosyasında takip yapıldığı, kooperatifiin asıl alacağı 33.020 TL olarak kabul edip işlemiş faize itiraz ettiği, icra müdürlüğünce de itiraz edilmeyen asıl alacakla ilgili takibin devamına karar verdiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığımız faizin ödenmesiye ilgilidir. Asıl alacağın tahsiline devam edildiği halde faizin ödenmesine itiraz edilmesi, faiz ödemesinin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği iddiasında bulunulması çelişkili davranıştır ve M.K 2. maddesine de aykırıdır. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, erken dava olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davacının 19.12.2008 tarihinde noterden gönderdiği istifa dilekçesi kooperatifin kabulüne bağlı değildir. Davacının bu tarihte üyeliğinin sona erdiği kabul edilmelidir....

                hakkında ise sözleşme kefili olarak toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, bu takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, icra takibine asıl alacak yönünden itiraz edilmediğini, asıl alacak dışında talep olunan faize (ipotek limiti dışında bulunan feri alacaklara) ve takibin şekline itiraz edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan delillere göre, davalıların icra dosyasında ana alacak dışında talep olunan işlemiş faizi ile onun BSMV sine faiz oranına itiraz ettikleri, dava dilekçesinde dava değerinin fazla gösterildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalılar hakkında yapılan takibe davalı ...'ün itirazının 35.745.027.423.TL yönünden diğer davalı kefil ......

                  GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde, alacaklı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özetine dayanılarak genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin faize ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Dava, İİK'nun 68/b ve 68. maddelerine dayalı itirazın kaldırılmasına ilişkindir. Alacaklı banka tarafından noter marifetiyle gönderilen hesap kat ihtarnamesinin borçlulara tebliğ üzerine borçlular tarafından süresi içinde hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmiştir. Bu durumda takip tarihi itibari ile takip dayanağı hesap kat ihtarnamesi İİK.nun 68- b/3.atfı ile 68/1.maddesinde belirtilen belge vasfında sayılamaz ise de, borçlular icra müdürlüğüne sundukları borca itiraz dilekçelerinde borcun aslını (hukuki ilişkiyi) kabul edip, takipte gösterilen faize ve ferilerine itiraz ettiklerinden alacaklının alacağını İİK.nun 68/1.maddesi kapsamında bir belge ile ispat zorunluluğu bulunmamaktadır....

                  Hal böyle olunca davacı takip talepnamesinde belirttiği10.228 YTL işlemiş faiz alacağını isteyemez.Mahkemenin bu yönü gözardı ederek işlemiş faize de hükmetmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir. 3-Davacı, ... 1.icra Müdürlüğü'nün 2006/4384 esas sayılı dosyası ile takipte takipte bulunurken takibe konu paranın %25 oranındaki faiziyle birlikte ödetilmesini istemiştir.Davacının bu talebi yasal faiz anlamında bir taleptir. Mahkemenin bu talebi gözetmeksizin davanın kabulune karar vermekle yıllık %25 oranında faize hükmetmiş olması,doğru değildir bozmayı gerektirir. Ne varki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması, HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

                    UYAP Entegrasyonu