Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ'yi temsilen kendisi (düzenleyen) lehine aval beyanında bulunmasının “temsilcinin kendisiyle işlem yapması”nın açık olduğu, temsilcinin kendisiyle işlem yapması yasak olduğundan söz konusu aval taahhüdünün geçerliliğinin “kambiyo senetlerinde yetkisiz temsil” hükümlerine göre ele alınmasının gerektiği açıktır. Kural olarak temsilcinin kendisiyle işlem yapması yasak olup bu işlem temsil olunanı bağlamaz. Temsil yetkisini kötüye kullanması nedeniyle bu aval işleminin TTK md. 395 uyarınca batıl olduğu, davalının bononun dayanağı olan borç ilişkisinin davacı şirketin işletme konusu dışında olduğunu bildiği, TTK 371/2 maddesi gereğince takip konusu bonodaki müteselsil kefil / aval şerhinin geçerli olmadığı ve bu nedenle davacı şirketin dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    in borçlu olmadığı ve sehven dosyaya eklendiğinden bahisle ...'in dosya borçlusu olmadığının kabulü ile kaydının silinmesine, takibin yalnızca borçlu ... Temsilciliği yönünden devamına karar verilmesini talep etmiştir. Bunun üzerine İcra Müdürlüğü 08/04/2019 tarihli kararı ile, alacaklı vekilinin, ...'in borçlu olmadığından bahisle borçlu sıfatının kaldırılması talebinin kabulüne, ancak ... Temsilciliğine bu haliyle ödeme emri tebliğ edilmediğinden "... Temsilciliği" olarak ödeme emri tebliğ edilmesi halinde takibin devamına, UYAP'ta borçlu sıfatının bu şekilde düzeltilmesine karar vermiştir. ... vekili tarafından, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 28.12.2018 olarak kabulüne, itirazın reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasına ilişkin açılan davada Bakırköy 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/44 Esas 2019/343 Karar sayılı kararı ile, davanın kabulü ile, Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ......

      in, diğer davalılarla akrabalık ilişkisinin ispatlanamadığı gibi, kötü niyetinde ispatlanamadığı, bu itibarla dava şartı özelliği bulunan geçici aciz belgesi veya aciz belgesi yokluğu nedeniyle davacı yanın davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu davanın koşullarından biri, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davaya dayanak yapılan icra dosyasında borçlu hakkında alınmış geçici veya kat'i aciz belgesinin alınmış olmasıdır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/647 ESAS-2021/40 KARAR DAVA KONUSU : ÖDÜNÇ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ KARAR : Denizli 3....

        Maddesi gereği ticari vekil olarak kabul edilmesini sağlayacak dosya da delil bulunmadığı, davacı yanın kendisi ya da temsile yetkisi verdiği kimse tarafından sözleşmenin imzalanmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacı yanın davalı yana borçlu olmadığının tespitine dair hükümde ki gibi karar verilmiştir. İİK'nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde, aynı Yasanın 72/5 maddesi uyarınca borçlu lehine tazminat hükmedilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir. (Yargıtay .... HD 2014/... E., 2014/... K.). Davalı alacaklının takipte haksız olduğu sabit ise de, kötü niyetli olduğu ispat edilebilmiş değildir. Bu sebeple davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          KARAR Dava konusu uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi isteminden kaynaklanmakta olup, 492 sayılı kanunun değişik 123/son maddesinde yargı harçlarından istisna olan işlemler açıklanmakla birlikte dava konusu uyuşmazlığın ise istisna kapsamına girmediği anlaşılmaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 6.10.2010 gün, 2010/12-443 E, 2010/471 K sayılı kararı). 4603 sayılı kanunun 4. maddesindeki "bu kanun çerçevesinde yapılacak işlemler ve bu işlemlere ilişkin olarak düzenlenecek kağıtlar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır" düzenlemesi açıkça yargı işlemlerini kapsamamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3.Tüketici ve ... 3....

              İcra Müdürlüğünün 2017/15013 Esas sayılı dosyasından 30.000,00- TL'si asıl alacak ve işlemiş faizi yönünden davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ile, davacı aleyhine başlatılan TAKİBİN İPTALİNE, 2- Kötü niyet ispat edilemediğinden tazminat talebinin reddine" Ek kararda ise; "Dosyanın tetkikinde anılan kararın kesinleşmiş olduğu görülmekle HMK nun 346/1- 2 maddelerine göre istinaf talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, 01/11/2008 - 31/03/2013 arası yersiz aylık borcuna dair Kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava, aynı döneme ait yersiz sağlık giderine ilişkin Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Borçluların---- takip tarihi itibari ile ne kadar borçları olduğunun tespiti ile bu aşamada haksız olarak talep edilen ----kısım için takibin iptali ve borçluların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı borçlu, davalı bankanın ---- borçlusu olduğunu, borçları karşılığında vermiş olduğu ----- bedelli bono tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ----- dosyası ile icraya konulduğu, Senet illetten mücerret olup artık kök hukuki ilişki ile bir bağlantısı bulunmadığı dolayısı ile her kambiyo taahhüdü, mevcut bir temel borç ilişkisinden doğan alacağın ifasını teminen ifası uğrunda düzenlenir. Davacının borcun kaynağını ve hangi gerekçe ile bu kadar borçlu olduğunu sorgulamasının yersiz olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu