ın davacı iş yerinde çalıştığı süre ile sınırlı olarak maaşından haczedilen miktarın işveren tarafından ilgili dosyaya ödendiği, davacının, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminde bulunarak açtığı davada bilahare zimmetinde sayılan borcun fer'ileri ile birlikte yargılama sürecinde Kuruma ödediğini iddia ederek davasını tamamen ıslah edip talep sonucunu değiştirerek istirdat davasına dönüştürdüğü, kurumdan gelen cevabi yazıda da 28.04.2016 tarihinde 76.350.00 TL’nin davacı tarafından ödendiğinin bildirildiği, her ne kadar 6183 sayılı Kanunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü kapsamında bir düzenleme yok ise de menfi tespit ve ödeme emri iptali kararı sonucunun, istirdat istemini de kapsadığı, davaya istirdat davası olarak devam edilerek davacı tarafından ödenen 76.350.00 TL’nin istirdadına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup birleşen dava ise; Kurum işleminin iptali ile borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı/birleşen dava davacısının vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
K A R A R Davacı; eczacı olduğunu, kuruma fatura edilen 31 adet reçetenin arkasında yer alan imzaların reçete sahiplerine veya ilaçların teslim edildiği yakınlarına ait olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile hakkında cezai işlem uygulanarak toplam 37.024,44 TL'nin alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini, ancak işlemin beyana istinaden yapıldığını ve imza incelemesi yapılmaksızın tesis edilen işlemin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek anılan cezai işlem nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında söz konusu miktarın davacıdan tahsili üzerine dava istirdat davasına dönüşmüştür. Davalı, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki asıl menfi tespit ve çekin iadesi, birleşen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece, asıl dava yönünden "...çeklerin bedelsiz kaldığından davacının borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptali isteminin reddine..." şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de, asıl davanın menfi tespit ve çeklerin iadesi istemine ilişkin olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında "davanın reddine" şeklinde karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali, borçlu olmadığının tespiti, hacizlerin kaldırılması ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkeme, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
DEĞERLENDİRME :Dava; kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf, İzmir .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı takip dosyasında takibe dayanak 20.08.2014 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığını ve bu takip nedeniyle davalıya ödediği 17.362,84 TL’nin iadesini talep etmiştir. Davalı taraf ise, düzgün ciro silsilesine göre yetkili hamil olduğundan davacıdan alacaklı olduğunu, istirdat davasının hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığını ve dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuru yapılmadığını savunmuştur. Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin ... Esas ve .......
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; 2918 sayılı Yasa'da değişikliğe ilişkin 6111 sayılı Kanun'un 59. ve geçici 1.maddeleriyle, 25.02.2011 tarihinden önceki ve sonraki tüm trafik kazalarıyla ilgili tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağı öngörüldüğünden, borçlu olunmadığının tespiti yönündeki davanın reddine; davacının istirdat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; eldeki davanın icra takibinde kesinleşen davalı alacağına karşı menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olduğu, davacının tedavi giderlerinin bu zarardan sorumlu olanlardan tahsili istemine ilişkin olmadığı dikkate alındığında, 6111 gereği SGK sorumluluğunun belirlenmesi gerektiğine ilişkin davacı temyizinin yerinde görülmemesine göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin...
Ankara Ostim Şubesine ait çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının çek bedelinin istirdadı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, davacının borçlu olmadığının tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının İstanbul ...İcra Müdürlüğü’nün ... E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe İstanbul 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/967 E. Sayılı dosyasıyla imza itirazında bulunduğunu, yapılan yargılama neticesi takibin iptaline karar verilerek kararın kesinleştiğini, böylece davacının borçlu olmadığının kesinleşmiş kararla tespit edildiğini, icra dosyasındaki borcun dava açılmadan önce keşideci ... Ltd....
şubesine ait, ... çek nolu, 30/12/2021 keşide tarihli, 250.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Davacının istirdat talebinin REDDİNE, Davacının kötü niyet tazminatı talebinin İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince REDDİNE, 2-Dava konusu çek aslının karar kesinleşince ......
Taraflar, dava dışı borçlu ...’ın T....