Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşverence yapılan değişiklik önerisi bir icap olduğundan borçlar hukukunda icap için aranan tüm koşulları taşımalı, açık ve belirgin olmalı, işçinin kabul beyanı ile değişiklik sözleşmesinin kurulması mümkün bulunmalıdır (Süzek.S, İş Hukuku, 4.Bası, s. 617). İşçi çalışma koşullarında yapılmak istenen değişikliği kanunda öngörülen şekilde yazılı olarak ve süresinde kabul ettiğinde, değişiklik sözleşmesi kurulmuş, daha doğrusu yürürlükteki hukukî işlemin şartlarında değişiklik yapılmış olur. Maddede öngörülen süre içinde işçi değişiklik önerisini yazılı olarak kabul etmezse veya suskun kalırsa işverence yapılan öneri reddedilmiş sayıldığından sözleşme değişikliği gerçekleşmeyip taraflar arasındaki sözleşmesi aynı koşullarla devam eder....

    Mahkemece, davalı yerinde 2009 yılına kadar ikramiye ödemesi yapıldığı daha sonraki yıllarda ikramiye ödemesi yapılmadığı, yapılan ikramiye ödemesinin sözleşmesine, toplu sözleşmesine veya kanuna dayalı olmadığı, işverenin rızası ile yapılan ikramiye ödemesinin işçi yönünden kazanılmış hak niteliğinde olmadığını, işverenin iradesi ile vazgeçilebileceğini, 2009 yılından itibaren ikramiye ödenmemesine davacı ve diğer işçilerin itiraz etmemesinden dolayı yeri uygulaması haline geldiği belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 32 . maddesinin ilk fıkrasına göre, genel anlamda ücret, bir kimseye bir karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır....

      ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/197 E.- 2020/110 K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı asıl işveren T3 nezdinde ihale alan alt işveren Vıp Hazır Yemek Gıda Tem.l Taş ve Güv. San. Ve Tic. Ltd....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2019/679 ESAS 2021/534 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının akdinin haksız olarak feshedildiğini, işe iade davası sonrasında davacının işe başlatılmaması üzerine akdinin feshinin 22/08/2019 tarihi olarak değiştiğini, işe başlatılmadığı tarih dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, giydirilmiş ücrete yemek ücretinin ve diğer hakların dahil edilmediğini beyanla, kıdem tazminatı fark alacağı, ihbar tazminatı farkı ile boşta geçen süre ücreti fark alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İşçi sağlığı, güvenliği ve yapılmakta olan nedeniyle işçinin eğitimi, bir kısım mevzuat hükümlerini içerir belgelerin kendilerine verilmesini değil, eylemli olarak, bu bilgilerin aktarımı ve öneminin kavratılması ile sağlanabilir. Eğitimden sonraki aşama ise, işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemlerin alındığının ve uygulandığının denetlenmesidir. İşverenlerce, güvenliği açısından hayati öneme haiz bulunan araç ve gereçlerin anılan kazalı tarafından kullanılması sağlandığında, kazalanma olasılığının tamamen ortadan kaldırılabileceği yadsınamaz bir gerçektir...”(YHGK 16.06.2004 t., 2004/21-365 E., 2004/369 K.)...

        Davacı davalının yerinde 6-7 yıllık işçisi olarak çalıştığını, işverence hırsızlık yapmakla itham edildiğini, ve dava konusu senedin yerindeki hırsızlık olayı nedeni ile zorla imzalattırıldığını, aralarında alacak verecek ilişkisi olmadığını iddia etmektedir. İcra takibine konu olan menfi tespit davası konusu olan senedin ilişkisi kapsamında yerinden meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili zorla imzalatıldığı iddia edilmekle; mahkemeleri görevli olduğundan aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın tamamen kabul edilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine aykırı olduğunu, taraflar arasında davacının ücreti noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmamasına rağmen, likit ve hesaplanabilir olan davaya konu alacakları yönünden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsili istemlerini içermektedir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; sözleşmesinin davalı işverence feshedilmesi üzerine davacı işçi tarafından açılan işe iade davasının yapılan yargılaması neticesinde Diyarbakır 3....

          Davacı işçinin 6 aydan fazla kıdeminin bulunduğu, belirsiz süreli sözleşmesiyle çalıştığı, davalılara ait yerlerinde otuz (30) işçiden fazla işçi çalıştığı hususları dosyadaki kayıt ve belgelerle sabittir. Davaya konu olayda İş Kanunu 4. Maddesindeki istisnalarda söz konusu değildir. Buna göre davacı işçi İş Kanununun 18. Maddesi kapsamında güvencesi hükümlerinden yararlanacaktır. Fesih bildirim tarihine göre, arabuluculuk başvurusu 1 aylık süresinde yapılmış ve arabuluculuk son tutanak tarihine göre dava iki haftalık yasal hak düşümü süresi içerisinde açılmıştır. HMK’nın 356. Maddesinde sayılan şartlar gerçekleşmediğinden davalı tarafın istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

          İşverenin vereceği talimatlarla, Anayasa ve kanunların emredici hükümleri ile toplu ve bireysel sözleşmeleri hükümlerine aykırı olmamak üzere, işin yürütümü ve işçilerin işyerindeki davranışlarını düzenleyebilme hakkına yönetim hakkı denir. İş koşullarında değişiklik, işverenin yönetim hakkı ile doğrudan ilgilidir. İş koşullarındaki değişiklikler geçerli sebebe dayandığı takdirde, ayrıca şartlarında esaslı değişiklik yoksa veya işçi aleyhine bir durum oluşmuyor ise, işverenin yönetim hakkının sınırlandırılması gerekmez. İşveren, Medeni Kanun’un 2. maddesi uyarınca, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken, keyfi davranmamalı, işyeri değişikliği ile ilgili işletmesel kararı alırken dürüst olmalıdır. İş ilişkisinin taraflarının sözleşmesinde, gerektiğinde işverence çalışma koşullarında değişiklik yapabileceğine dair düzenlemelere gitmeleri halinde, işverenin genişletilmiş yönetim hakkından söz edilir....

            İşverenin vereceği talimatlarla, Anayasa ve kanunların emredici hükümleri ile toplu ve bireysel sözleşmeleri hükümlerine aykırı olmamak üzere, işin yürütümü ve işçilerin işyerindeki davranışlarını düzenleyebilme hakkına yönetim hakkı denir. İş koşullarında değişiklik, işverenin yönetim hakkı ile doğrudan ilgilidir. İş koşullarındaki değişiklikler geçerli sebebe dayandığı takdirde, ayrıca şartlarında esaslı değişiklik yoksa veya işçi aleyhine bir durum oluşmuyor ise, işverenin yönetim hakkının sınırlandırılması gerekmez. İşveren, Medeni Kanun’un 2. maddesi uyarınca, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken, keyfi davranmamalı, işyeri değişikliği ile ilgili işletmesel kararı alırken dürüst olmalıdır. İş ilişkisinin taraflarının sözleşmesinde, gerektiğinde işverence çalışma koşullarında değişiklik yapabileceğine dair düzenlemelere gitmeleri halinde, işverenin genişletilmiş yönetim hakkından söz edilir....

              UYAP Entegrasyonu