Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince" Sakarya İş Mahkemesinin 2015/469 Esas 2015/51 karar Sayılı kararı ile, açılan işe iade davasının kabul edildiği ve Yargıtay tarafından feshin geçersizliğine karar verilmek suretiyle verilen kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Sakarya 6. İcra Müdürlüğünün 2015/6427 esas sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalı şirket aleyhine dört aylık ücret tutarında tazminat ve işlemiş faiz yönünden ilamsız takip yapıldığı, yapılan takibe itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır....

İşçinin geçici ilişkisi kapsamında çalıştırıldığı süre de eğitim karşılığı yükümlü olduğu çalışma süresinden sayılır. İşverence işçi adına yapılan eğitim giderlerinin tamamı yerine, işçinin çalıştığı ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirim yapıldıktan sonra kalan miktarının tahsiline karar verilmesi gerekir. Gerçekten işçi, eğitimden sonra çalışmayı yükümlendiği sürenin bir kısmında çalışmış ise işverene bu konuda katkı sağlamış olmaktadır. İşçinin yükümlü olduğu sürenin tamamında çalışılmış olunması halinde ise, işverence eğitim giderleri istenemez (Yargıtay 9.HD. 6.10.2008 gün 2007/27538 E, 2008/25446 K.)....

    Turizm ve Otelcilik A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine; diğer davalı .... aleyhine açılan davanın ise dava ön şartı olan davalı işyerinde en az 30 işçinin çalışma koşulu bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir. 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre, güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir....

      Davalı-karşı davacı vekili, davacının 04/01/1993 tarihinde işe başladığını, usulsüz işlemleri sebebiyle sözleşmesinin müvekkili işverence haklı olarak feshedildiğinden tazminat alacaklarına hak kazanmadığını, fesih tarihi itibariyle işe iadesini mümkün kılacak bir mevzuat düzenlemesinin de bulunmadığını, fazla çalışma ile tatil çalışmasının olmadığını, taleplerin zamanaşımına da uğradığını ileri sürerek, işçi tarafından açılan davanın reddini savunmuştur. Karşı davasında ise, işçinin usulsüz şekilde tahsil ettiği sağlık harcamaları, faizleri ve kasa açığından kaynaklı olarak müvekkiline borçlu olduğunu ileri sürerek, söz konusu alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle işçi tarafından açılan asıl davanın ve işveren tarafından açılan karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

        D) Gerekçe: Davacı işverence avans adı altında ödenen miktarla ilgili olarak işçi aleyhine takip yapılmış olup takibe konu bu ödemenin işçi tarafından açılan alacak davasında cezai şart tutarından mahsup edildiği göz önüne alındığında takibe konu alacağın konusuz kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Açıklanan nedenler ile temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2020/419 ESAS, DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının aralarında ilişkisinin bulunduğu, davalının yaptığı işlemler nedeniyle davacının zarara uğratıldığını, dava süresince davalının mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu belirterek tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Tüm bu açıklamalar ışığında davacı vekilince açılan davanın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan işçilik alacağına ilişkin olduğu, üzerine tedbir konulması talep edilen davalının mal varlıklarının uyuşmazlık ve dava konusu edilmediği anlaşıldığından davacının davalıya ait taşınmaz ve araç üzerine tedbir konulması talebinin reddine" karar verildiğianlaşılmıştır....

          Somut olayda işyerinde iaşe ve kömür yardımına ilişkin işyeri uygulaması bulunmasına rağmen, davalı işverence son iki-üç yıl iaşe ve kömür yardımı yapılmamıştır. İşçinin uzun süre itirazda bulunmaması bu değişikliğe rıza gösterdiği anlamında yorumlanamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, iaşe ve kömür yardımının uzun süre yapılmaması işçi aleyhine işyeri uygulaması oluşturmaz. Başka bir anlatımla işyeri uygulaması ancak işçi lehine oluşabilir. Davalı işverence çalışma koşullarında davacının yazılı kabulü olmadan yapılan değişiklik davacı işçiyi bağlamaz. Bu nedenle mahkeme kararının onanması gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İŞ (İŞVERENCE İŞÇİ ALEYHİNE AÇILAN ALACAK İSTEMLİ) Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, davalıların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı ... Tabl. Hizm. İnş. Bil. Ob. Tur. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. 'ye yükletilmesine, 18.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak YARGITAY İLAMI Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK'nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı .... İlçe Belediyesi vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı kurum nezdinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, aradaki hizmet alım ilişkisinin muvazaalı olduğunu, akdinin haklı neden olmadan feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir....

                Somut olayda, dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden Necat Kültür davalı ... aleyhine açılan İskenderun 1.İş Mahkemesinde görülmekte olan 2015/396 Esas sayılı dosyada davacı işçi vekili olarak yer almıştır. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi talep edilmemiş ise de temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Bu durum bilirkişinin tarafsızlığı ilkesi ile çelişen bir olgu ortaya çıkarmış olup, mahkemece diğer mahkemelerde de davalı ... aleyhine davası olmayan ve davanın tarafları ile ilişkisi bulunmayan başka bir bilirkişi seçilerek yeniden rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir. O halde davalı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu