Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içinde yer alan davacı vekilinin imzasını taşıyan 09.02.2012 tarihli ihtarnamede, izin süresinin bir hafta uzatılması, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, sigorta primlerinin eksik ödenmesi gibi nedenlere dayanılarak sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiği bildirilmiştir. Sözü edilen haklı feshe dayalı olarak da yasal hakların ödenmesi talep olunmuştur. Daha sonra 17.02.2012 tarihinde açılan dava dilekçesinde ise sözleşmesinin 08.02.2012 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği açıklanmıştır. Davacı vekilinin dava öncesindeki ihtarnamesi davacı için bağlayıcı olup, ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmelidir. Böyle olunca davacının ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İhbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....

    Dosya içinde yer alan davacı vekilinin imzasını taşıyan 09.02.2012 tarihli ihtarnamede, izin süresinin bir hafta uzatılması, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, sigorta primlerinin eksik ödenmesi gibi nedenlere dayanılarak sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiği bildirilmiştir. Sözü edilen haklı feshe dayalı olarak da yasal hakların ödenmesi talep olunmuştur. Daha sonra 17.02.2012 tarihinde açılan dava dilekçesinde ise sözleşmesinin 08.02.2012 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği açıklanmıştır. Davacı vekilinin dava öncesindeki ihtarnamesi davacı için bağlayıcı olup, ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmelidir. Böyle olunca davacının ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İhbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....

      Dosya içinde yer alan davacı vekilinin imzasını taşıyan 09.02.2012 tarihli ihtarnamede, izin süresinin bir hafta uzatılması, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, sigorta primlerinin eksik ödenmesi gibi nedenlere dayanılarak sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiği bildirilmiştir. Sözü edilen haklı feshe dayalı olarak da yasal hakların ödenmesi talep olunmuştur. Daha sonra 16.02.2012 tarihinde açılan dava dilekçesinde ise sözleşmesinin 08.02.2012 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği açıklanmıştır. Davacı vekilinin dava öncesindeki ihtarnamesi davacı için bağlayıcı olup, ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmelidir. Böyle olunca davacının ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İhbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....

        Daha sonra 20.02.2012 tarihinde açılan dava dilekçesinde ise sözleşmesinin 08.02.2012 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği açıklanmıştır. Davacı vekilinin dava öncesindeki ihtarnamesi davacı için bağlayıcı olup, ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmelidir. Böyle olunca davacının ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İhbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Daha sonra 20.02.2012 tarihinde açılan dava dilekçesinde ise sözleşmesinin 08.02.2012 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği açıklanmıştır. Davacı vekilinin dava öncesindeki ihtarnamesi davacı için bağlayıcı olup, ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmelidir. Böyle olunca davacının ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İhbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Daha sonra 20.02.2012 tarihinde açılan dava dilekçesinde ise sözleşmesinin 08.02.2012 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği açıklanmıştır. Davacı vekilinin dava öncesindeki ihtarnamesi davacı için bağlayıcı olup, ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmelidir. Böyle olunca davacının ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İhbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, davacının davacının akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin c)1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ... davalı ... aleyhine açılan ... 1....

                İşçiye işverence verilen eğitim,işçinin işyerinde mal ve hizmet üretimine katkı sağlanması sebebiyle işveren yararına olmakla birlikte, verilen eğitim sayesinde işçi daha nitelikli hale gelmekte ve ileride daha kolay bulabilmektedir. Bu nedenle işçiye masrafları işverence karşılanmak üzere verilen eğitim karşılığında, işçinin belli bir süre çalışmasının kararlaştırılması mümkündür. İşçinin de verilen eğitim karşılığında işverene belli bir süre görmesi işverene olan sadakat borcu kapsamında değerlendirilmelidir. Bununla birlikte verilen eğitimin karşılığında yükümlenilen çalışma süresinin de eğitimin türü ve masrafları ile uyumlu olması gerekir. Buna karşın, işçiye 4857 Sayılı İş Kanunun 78.ve devamı maddeleri hükümlerine göre sağlığı ve güvenliği önlemleri kapsamında verilmesi gereken eğitimlere ait giderlerin işçiden talebi mümkün görülmemelidir. İşçiye verilen eğitimin karşılığında işverence yapılan masraflar salt işçi bazında yazılı delille ispatlanmalıdır....

                  Somut olayda, davacının akdinin işverence haksız feshedildiği iddiasına karşılık davalı işverence davacının 10.01.2013 tarihinde istifa dilekçesini sunduğunu ve 10-11-12.01.2011 tarihlerinde işyerine gelmediğini savunduğu, davacı iddiasına göre ihale değişimi nedeniyle işverence ücret düşürme teklif edildiği, davacı ve bir grup arkadaşı tarafından bu teklifin kabul edilmediği, oluşa göre bu sebeple feshin işçi tarafından gerçekleştirildiği, artık işveren feshinin haklı olup olmadığını değerlendirme imkanının kalmadığı, davacı ile aynı tarihte ve aynı şekilde işten çıkan işçi tarafından ... 1.İş Mahkemesinin 2013/586 Esas sayılı dosyası ile açılan davada, mahkemece davacının ücretinde indirim yapılması nedeniyle hizmet akdinin haklı sebeple feshedildiği kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne, ihbar tazminatının reddine karar verildiği ve kararın Dairemizin 2017/14929 Esas, 2017/11763 Karar sayılı ilamı ile onandığı, bu itibarla sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiği kabul edilerek...

                    İş Mahkemesinin .... esas sayılı dosyası ile Diyarbakır İcra Dairesinin ....esas sayılı icra takip dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmıştır. Dosyanın incelenmesinde, dava dışı ... tarafından eldeki dosyanın davacısı ve davalısı aleyhine işe iade istemiyle açılan dava sonucu Diyarbakır 3. İş Mahkemesinin .... tarih ve ... esas, .... karar sayılı ilamı ile, ... A.Ş. İle ... Servis Hizmetleri A.Ş. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu,.... A.Ş.'nin üst işveren olduğu ve husumet yöneltilebileceği, davalı alt işveren .... Servis Hizmetleri A.Ş. tarafından işçinin sözleşmesinin haklı nedenle fesih edildiği ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, işverence gerçekleştirilen feshin geçersizliğine ve davacının alt işveren ......

                      UYAP Entegrasyonu