DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı T4 29.04.2019 tarihinde işe başladığını, ambalaj görevlisi olarak çalıştığını 21.07.2020 tarihinde davalı işyerinde iş kazası geçirdiğini, hahı büküm makinesine kolunu sıkıştırdığını, sol kolunun kırıldığını, koldaki kas ve damarlarının yüzde sekseninin yırtıldığını, kolunu bedenine bağlayan yalnızca kolunun arka kısmında deri ve bir kısım doku kaldığını, 27.11.2020- 28.11.2020 tarihinde işbaşı yapmadığı için işverence iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek işe iadesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesi tarafından, "DAVANIN REDDİNE " karar verilmiştir....
Sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile ilgili ihtilaf ... hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, tazminat davasında ... taraf değildir. İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça ... davacıya mahkemece belirlenen sürekli iş göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından, bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden, Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkânı bulunmadığından, maddi ve manevi tazminat istemli .... taraf olmadığı davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. HGK’ nun 07.02.2007 tarihli, ....sayılı kararı da bu yöndedir....
Davacı, olay günü taş atarak sol kolunun kırılmasına neden olduğu iddiası ile davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının kolunun kırılması nedeniyle uğradığı maddi zarar tanık anlatımlarına dayanılarak kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, davacının sol kolunda kemik kırığı (kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi 2. derece) oluşacak şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. Davacının yaralanmasına ilişkin dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin bir sağlık kuruluşuna gönderilerek; davacının kaç gün iş ve gücünden kaldığı belirlenerek, geçici iş görememesinden dolayı gelir kaybının bu bilgiler ışığında hesaplanması ve sonucuna göre hüküm altına alınması gerekirken; tanık anlatımına dayanılarak eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir....
taraf aracının bariyere aceleci yaklaşması nedeniyle öndeki aracın geçişini tamamlanması üzerine kapanmakta iken davalı taraf aracının çok yakın mesafede olması sebebiyle algılama ve geri kalkış yapamadığının anlaşıldığı, alanında uzman bilirkişi tespiti ile otomatik bariyer kolunun orijinali ile değiştirilmesi için malzeme, işçilik ve KDV tutarlarının hesaplandığı, işin yazılımsal niteliği gereği davacının çalıştığı şirketin faturalandırmasının dikkate alınması gerektiği, haksız fiil tarihine göre bariyer kolunun 1.550,00 TL olarak belirlendiği, dava dışı şirketin 67.000,00 Dolarlık aylık işçilik faturalandırmasının 26 iş günü üzerinden 2.576,92 dolara ve saatlik olarak 322,11 dolara tekabül ettiği, rapor edildiği şekilde arızanın bir saatlik sürede giderilebileceği, dönemin kuruna göre 2.209,71 TL işçilik ücretinin makul olduğu, davacının fatura edeceği tutar 3.759,71 TL olup KDV'sinin 676,74 TL olduğu, davacı şirketin hizmet alımının faturalandırılmasından dolayı Kdv yüklenebileceği...
Davalı Bakanlık, davacı işverenin tespite konu işyeri ile ilgili işkolu tespiti başvurusu bulunmadığını, davanın reddi gerekir kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının olumlu yetki tespitinin iptali ile birlikte işyerinin girdiği işkolunun de belirlenmesi talep ettiği, mahkemece tespite konu işyerinde yapılan keşif sonucu işyerinin girdiği işkolunun davalı sendikanın kurulu bulunduğu işkolundan farklı olduğu gerekçesiyle yetki tespitinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu aşamada çoğunluk tespitine itiraza ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce işyerinin girdiği işkolunun tespiti gerekir. Bunun içinde 2821 sayılı Sendikalar Kanunun 4.maddesi uyarınca işyerinin girdiği iş kolunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılır. Bakanlığın Resmi Gazete’de yayınlanan tespit kararına karşı ilgililer 15 gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede dava açılabilir....
Km. deki adresinde bulunan 1 adet LS 418 tip Link Belt Paletli iş makinasının fatura kayıtlarına uygunluğunun tespiti ile bu tespit sonucu iş makinasının müvekkil şirkete ait olduğunun tespiti (sahiplik belgesi yerine geçmek üzere) ve adına tescil yapılabileceğine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür. YARGILAMA GEREKÇE : Talep, ticari satıma konu iş makinesinin mülkiyetinin tespitine ilişkin olup ilgilisine husumet yöneltilerek HMK 106.m.gereğince dava açılması gerekirken hasımsız olarak talepte bulunulduğu ve talebin delil tespiti olarak da nitelendirilmeyeceği dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2020/201 ESAS 2021/753 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının mülga Köy Hizmetlerinden, İl Özel İdaresine, İl Özel İdarelerinin kapatılması sonucunda Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, Büyükşehir Belediyesinin bildirimi ve Devlet Personel Başkanlığının işlemleri ile de şuanda görev yaptığı kurum olan Gap Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne atandığını, tüm bu atanma prosedürünün kanunla ve davacının iradesi dışında olduğunu, davacının Yol İş Sendikası'na üye iken iş kolunun değişmesi sebebiyle Tarım İş Sendikası'na geçmek durumunda kaldığını, davacının Yol İş Sendikası'na üye iken “tahakkuk ettirilen ödemelerinde”...
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/155 Esas KARAR NO: 2021/43 DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ: 10/05/2019 KARAR TARİHİ: 16/03/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----tescil edildiğini, adına ---adet tescil kaydı bulunduğunu, davacıya ait olduğu bildirilen ---- hükümlerine göre korunmakta olduğunu, davalı---- olarak hizmet verdiğini, davalı servis faaliyetleride --- yetkili servisi izlenimi yaratacak şekilde kullandığını, davalıın ---- ayrıca işletmesinde görsellerde, ---- üzere işletmede kullanılan diğer araç ve -----yardım aracında yetkisiz ve izinsiz olarak kullandığını ve marka hakkına tecavüz ettiğini, müvekkilinin...
Davalı Demirören A.Ş. davacı ile aralarında iş ilişkisinin bulunmadığını, müvekkil şirketin LPG iş kolunun tamamını 03.06.2020 tarihli sözleşme ile dava dışı Likitgaz A.Ş.’ye devretmiş olduğunu, iş kolunun devrinden sonra diğer davalı bünyesinde işe başlayan herhangi bir işçilik davasında müvekkil şirketin sorumlu olmasının mümkün olmayacağını ileri sürmüştür. İlk Derece Mahkemesi "Davalılar arasında İş Yasası'nın 2. Maddesinde düzenlenen alt asıl işverenlik ilişkisi bulunduğu " gerekçesi ile davalı Davalı Demirören A.Ş.'nin işe iadenin mali sonuçların sorumlu tutulmasına karar verilmiş ise de , bu sonuca nasıl varıldığına ilişkin herhangi bir açıklama ve gerekçeye yer verilmediği, bu haliyle kararın denetime elverişli olmadığı Mahkemenin gerekçe olarak yazdıkları Anayasa’nın ve HMK'nun anladığı anlamda bir gerekçe değildir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/273 Esas KARAR NO : 2023/1 DAVA : Marka (Delillerin Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 29/12/2022 KARAR TARİHİ : 05/01/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Delillerin Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirkete ait olan tescilli ------isimli markanın uzun süredir tescilli ve piyasada bilinir olması, müvekkili şirket unvanı ile markasının iç ve dış pazardaki tanınırlığı, müvekkiline ait markanın tüketiciye verdiği güven ve itibar göz önüne alındığında, müvekkiline ait markanın haksız olarak davalı tarafça internet ortamında, ticari unvanında ve iş evrakı ile broşürlerinde kullanılıyor olmasına ilişkin tespit talebinde bulunmuştur....