Bu noktada tespiti gereken husus, davacının kayıtlar üzerinde dava dışı ...A.Ş. işçisi olarak görülse de gerçekte davalı şirketin işçisi olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Yargıtay'ın önceki yerleşik kabullü, ilişkinin muvazaalı olduğu yönündedir. Ancak iş kolu tespitine ilişkin kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği 05.07.2012 tarihinden itibaren muvazaa olgusunun bulunmadığı Dairemizce de kabul edilmektedir. Bu durumda 05.07.2012 tarihinden önceki alacak talepleri bakımından eski kabul ve uygulama yani muvazaanın kabul edildiği uygulamanının devam etmesi gerekmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli 2012/... esas 2012/... karar sayılı ilamında ...şirketinin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle muvazaa olgusunun ortadan kalktığını bu sebeple davacının toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edemeyeceğinden davaların reddine karar verilmiştir. ... ve dava dışı ... arasındaki ilişkinin Yargıtay 9....
Davacı sendika sağlık bakanlığının alt işverenlerin de çalışmakta iken 696 KHK gereği asıl işverenin sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan işçilerin yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği yönünde itirazda bulunmuştur. 696 KHK hükmündeki kararnameye göre alt işveren işçilerin sürekli işçi kadrolarına geçirilme hususunda asıl işveren ile aynı iş kolunda yer alan alt işveren iş yerlerinde farklı iş kolunda yer alan alt işveren iş yerleri arasında farklı bir takım uygulamalar öngörülmüştür. Alt işveren ile asıl işverenin farklı iş kolunda yer alması durumunda bu işçiler yönünden asıl işverence alt işverenin yer aldığı iş kolunda yer alan yeni bir iş yeri tescil ettirilecek ve farklı iş kolunda yer alan alt işveren işçileri bu yeni tescil edilecek iş yerinden SGK bildirilecektir. Bu ihtimalde farklı iş kolunda tescil edilen yeni bir iş yeri söz konusudur....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... vs. aralarındaki tespit davası hakkında Afyonkarahisar İş Mahkemesinden verilen 22.12.2005 gün ve 283-370 sayılı hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, iş kolunun tesbitine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9....
A.Ş. çalışanı olmadığını bu nedenle davacının 2. sırada yer alan müvekkiline husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iş kanununun 18. maddesi gereğince somut olayda davacının her iki müvekkili şirkete de husumet yönelterek işçi sayısını 30'un üzerine çıkartmaya ve bu sayede iş güvencesinden faydalanmaya çalıştığını, ancak iki farklı tüzel kişilikte çalışan sayısının beraber dikkate alınabilmesi için öncelikle her iki şirketinde aynı işkolunda faaliyette bulunmaları gerektiği, 1 numaralı müvekkilinin iş kolunun oteller ve benzeri konaklama yeri iken, 2 numaralı müvekkilinin iş kolunun ikamet amaçlı olan ve ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı olduğu, her iki şirketin faaliyet alanlarının iş kollarının ve faaliyette bulundukları şehirlerin birbirinden tamamen farklı olması nedeniyle çalışan sayılarının birlikte hesaplanmasının yasaya aykırılık teşkil edeceği, somut olayda iş akdi feshi tarihinin 31.12.2014 tarihi itibariyle ......
Mahkemece; "açılan davanın iş kolunun tespiti davası olduğu anlaşılmış, bu konuda tüm deliller toplanmış, buna dair kayıtlar celp edilmiş, keşif yapılmış, dosyaya bilirkişi raporu alınmış ve yapılan inceleme ve değerlendirmede, dosya kapsamında bulunan tüm evrak ve deliller birlikte değerlendirilmiş olup davacı T1 ( Tüm Belediye ve T7 ) iş yerlerinde yapılan işlerin iş kolları yönetmeliğinin 20 sıra nolu " genel İşler " iş koluna girdiğini, 03 sıra nolu " madencilik ve taş ocakları" ve 19 sıra numaralı T17 iş koluna girmediğini ileri sürmüş , davalı T5 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanunun 5. Maddesine dayanılarak , Resmi Gazetede yayınlanan iş yerinin girdiği iş kolunun tespitine ilişkin kararının iptali istemi ile bu dava açılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2381 KARAR NO : 2022/51 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TURGUTLU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/460 ESAS - 2021/198 KARAR DAVA KONUSU : İş (İş Kolunun Tespiti İstemli) KARAR : Turgutlu İş Mahkemesinin 2020/460 Esas - 2021/198 Karar sayılı dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : A-)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Aile, T11 Hizmetler Bakanlığının, 16.01.2020 tarih ve 31010 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2020/7 Karar Nolu işkolu tespit kararının Davalı şirketin 1184587.045 SGK Sicil Nolu işyerinde, belediyeye ait ana hizmet binasının özel güvenlik faaliyetlerinin yürütüldüğü, bu nedenle yapılan bu işlerin İşkolları Yönetmeliğinin 19 sıra numaralı " T8 işkolunda yer aldığı yönündeki kısmının iptaline, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 6356 sayılı kanun, İşkolları Yönetmeliği ve yerleşik...
nin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle T. T. A. Ş. ve A. R. ve Müşteri Hizmetleri A. Ş şirketleri arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının isteklerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle T. T. A. Ş. ve A. R. ve Müşteri Hizmetleri A. Ş şirketleri arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının isteklerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle T. T. A. Ş. ve A. R. ve Müşteri Hizmetleri A. Ş şirketleri arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının isteklerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle T. T. A. Ş. ve A. R. ve Müşteri Hizmetleri A. Ş şirketleri arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının isteklerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....