Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

2000 yılları arasındaki kurum çalışmalarıyla ilgili olarak fiilen çalışmadığı yönünden herhangi bir tespit yapılamadığının bildirildiği, denetim raporunda Serdar Sıtkı Yıldırım'ın yurt dışında kendisine ait nakliyat şirketinin olduğu ve sigortalı bildirildiği dönemde sürekli ikamet adresinin yurt dışı olduğu, veren tarafından geçici bir görevlendirmenin de söz konusu olmadığından bahisle gerek yurt içinde gerek ise yurt dışında eylemli ve gerçek bir çalışmasının tespit edilemediğinden 23.06.2000 ile 06.06.2007 tarihleri arasında sigortalının bildiriminin iptalinin gerektiği yönünde hakkında düzenlenen rapora dayanılarak davalı idarenin sigortalı bildirimlerini iptal ettiği anlaşılmaktadır....

İNCELEME VE GEREKÇE : İLGİLİ MEVZUAT : 20/07/2012 tarihli Diyanet İşleri Başkanı oluru ile yürürlüğe konulan Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar İle Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönergesi'nin "Çalışma saatleri" başlıklı 30. maddesinde; "(1) Yönetici, öğretici ve diğer görevliler mesai saatleri içerisinde Kur’an kursu veya kurs dışı etkinliklerde bulunurlar. (2) Yönetici ve öğreticiler, haftada 40 saat olmak üzere Kur’an kurslarında ve/veya diğer görevlendirildiği kurs dışı etkinliklerde bulunmak zorundadır....

    borç tahakkukunun yasal 3 aylık süre içerisinde ödendiğini, davalı kurum tarafından vekaletnamede "yurt dışı borçlanma" ibaresinin olmadığından red kararı verildiğini, " yurt dışı borçlanma yetkisinin vekil ile takip edilen işlerde özel olarak aranacağına yoksa borçlanma işlemi yapılmayacağına dair en fak bir düzenleme bulunmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinden adına 24/07/2019 tarihinde davalı kurum yapılan yurt dışı hizmet borçlanması yazılı müracaatının geçerli olduğunun tespitine, aksine kurum işleminin iptaline, 07/10/2019 tarih, 31058889- 203.05.15- E.14974030 varide sayılı borçlanma tahakkukuna istinaden ödenen yurt dışı hizmet borçlanma bedellerinin talep gereği 06/02/1989- 06/03/1989 tarihleri arası ve 01/01/1994- 17/09/2001 tarihleri arasında geçen günlere 4/I-a sigortalılık hizmeti olarak geçirilerek bu hizmetlere geçerlilik tanınması gerektiğinin tespitine, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

    Mahkemece, davadan önce yurt dışı borçlanmasını iptal ederek ödediği bedeli geri alan davacının borçlanma bedelinin iadesinden sonra yurt dışında geçirdiği süreleri borçlanmak için kuruma yeniden başvuruda bulunmadığı, bu nedenle de taraflar arasında henüz dava konusu yapılabilecek bir uyuşmazlığın doğmadığı gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Oysa, davacının, yurt dışı borçlanmasını iptal ederek, borçlanma kapsamında ödediği prim bedellerini geri almış olması, davacının yeniden yurt dışı borçlanmasına ve yurt dışı hizmet başlangıç tarihinin belirlenmesine engel değildir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girmek yerine yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      Davanın delilleri; SGK kayıtları, işyeri kayıtları, banka hesap bilgileri, emsal ücret yazışmaları, davacıya ait yurt dışı giriş-çıkış yazıları, Trablus Büyük Elçiliği'nin yazıları, tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporlarıdır....

      Davanın delilleri; SGK kayıtları, işyeri kayıtları, banka hesap bilgileri, emsal ücret yazışmaları, davacıya ait yurt dışı giriş-çıkış yazıları, Trablus Büyük Elçiliği'nin yazıları, tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporlarıdır....

      HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Olayda, vergi mahkemesince, bandrolsüz ve kaçak olduğu tespit edilen mallardan alınan numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucunda TAPDK tarafından düzenlenen değerlendirme raporunda belirtilen "yurt içi" "yurt dışı" ayrımına göre, yetkili idarenin ve yetkili vergi dairesinin belirlenmesi gerektiği, yukarıda metni verilen 4760 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen miktarın altında özel etiketi ve işareti olmayan tütün mamülleri ve içkinin bulundurulması durumunda, el konulan "yurt içi" sigara ve içkiyi bulunduran kişi bakımından imalatçının müteselsilen sorumluluğuna gidildiği için imalatçının katma değer vergisi bakımından bağlı olduğu yer vergi dairesinin; "yurt dışı" sigara ve içkiyi bulunduran kişi bakımından da, tarhiyat konusunda gümrük idaresinin yetkili olduğunun kabulü suretiyle hüküm tesis edilmiş ise de, özel etiketi ve işareti olmayan özel tüketim vergisine tabi malları bulundurduğu tespit edilenler için, malın yurt içinde imal edilip...

        Uyuşmazlık, davacının yurt dışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesi ve buna göre yaşlılık aylığı koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un 5.maddesine 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun'un 79.maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08.05.2008) 4.fıkraya göre "Yurt dışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye'de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir."...

          adi posta ile göndermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu itibarla davacıya gönderilen bildirimlerin hak kaybına neden olduğunu belirterek, davanın kabulü ve davalı Kurum tarafından yaratılan muarazanın men'i ile davacının yurt dışı hizmet borçlanması talep tarihinin 31.07.2019 olduğunun ve yurt dışı hizmet borçlanması talebinin bu tarihte yürürlükte olan yasal mevzuata göre (5510 sayılı Kanun m.4- a uyarınca) yapılması gerektiğinin tespitini, davacının yurt dışı hizmet borçlanması talebinin kabulünü talep ve dava etmiştir....

          Hukuk Dairesinin 2008/32408 E., 2010/1126 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere aynı kolunda yurt dışında başka işyerleri olduğu açık ve kesin olan davalı işverene ait tüm yerleri dikkate alınarak 30 işçi sayısının belirlenmesi gerektiğini belirterek hükmün ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. Delillerin değerlendirilmesi, hukuki sebepler ve Gerekçe: HMK 355. Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesinde; Dava işe iade istemine ilişkindir. Davacının 11/07/2018- 22/01/2020 tarihleri arasında yurt dışı bağlantılı işyerinde müdür olarak çalıştığı, davacının aktinin performans düşüklüğü sebebiyle feshedildiği anlaşılmaktadır Kanun koyucu tarafından aynı kolunda bulunan birden fazla yeri ifadesi kullanılırken bu yerlerinin yurt içinde olması gerekeceğine dair bir düzenleme getirilmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu