harcı ve 718,00 TL ıslah harcının toplamından oluşan bakiye 796,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan 487,35 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre belirlenen 383,39 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, -Davalı tarafından yapılan 51,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre belirlenen 10,88 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına, -Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince reddedilen miktar üzerinden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -7036 sayılı Kanunun 3.maddesi gereğince davada haksız çıkacak taraftan...
Davacı prim ücreti alacağı talep etmektedir. Bordrolar incelendiğinde prim alacağı tahakkukunda bulunulmadığı görülmüştür. Yine, ibraz edilen banka kayıtlarında da prim ödemesi adı altında yapılmış bir ödeme bulunmamaktadır. İş sözleşmesi içeriğinde, prim ödemesi yapılacağına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Dava dosyasına sunulan "sürücü prim girişi" başlıklı bir kısım bilgisayar programı çıktılarının davalı işveren tarafından düzenlenen belgeler olduğu kanıtlanamamıştır. Bu belgeler her zaman düzenlenebilen belgeler olup, ilk derece mahkemesince itibar edilerek davacının prim alacağı kabulü hatalıdır. Açıklamalar itibariyle, davacı prim alacağı talebi Dairemizce reddedilmiştir....
Karar davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dosya içeriğine göre davacı davalı işyerinde prim uygulaması olduğunu, çalışma döneminde hak kazandığı primlerin ödenmediği iddiasıyla prim alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalı vekili işyerinde prim uygulaması olmadığını savunmuş mahkemece işyerinde prim ödemesine ilişkin iş sözleşmesi veya prim ödemesine ilişkin bir belge bulunmadığı, sadece 2007 yılında yıllık kotanın aşılması nedeniyle prim ödemesi yapıldığı sonraki yıllarda prim ödemesi yapılmadığı gerekçesiyle prim alacağı isteğinin reddine karar verilmiştir. Davacı işyerindeki prim düzenlemesine ilişkin çok sayıda ayrıntılı bir şekilde prim şartlarına ait davalı şirket yetkilisinin imza ve kaşesini taşımayan işyeri kaydı ibraz etmiştir....
Başkanlığınca oluşturulan teknik komisyonca belirlenen asgari işçilik oranının yüksek olduğu iddiasına dayalı işe uygulanması gereken işçilik oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca alınan 29.09.2010 tarihli açıklamalı gerekçeli bilirkişi raporuna göre işçilik oranının %9.03 olarak tespiti üzerine bu oran üzerinden hüküm kurulmuşsada davacının işçilik oranını 16/05/2005 tarihli bilirkişi raporuna göre %9.21 olarak tespitine ilişkin olarak kurulan 29/06/2005 tarihli kararı temyiz etmemesi nedeniyle %9.21 işçilik oranı kendisi açısından kesinleşmiştir. İşçilik oranına %9,21 olarak karar verilmesi gerekirken kurum yararına kazanılmış hak yok sayılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itarazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklananan nedenlerle BOZULMASINA, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni" Dava, eksik işçilik bildirimi nedeniyle Kurum tarafından re'sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammına ilişkin ödeme emri ile idari para cezalarının zamanında ödenmemesi nedeniyle 6183 sayılı Yasa gereğince gönderilen ödeme emirlerinden dolayı kuruma karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın Kısmen kabulüne İhale konusu işe dair ortak girişime tahakkuk ettirilen idari para cezasını konu alan ödeme emrinin iptaline ilişkin talebin reddine ve Eksik işçilik bildirilmesi sebebine bağlı resen tahakkuk ettirilen prim borcuna ilişkin davacı şirkete çıkartılan ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
Hükmün davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-01.10.1986 – 01.05.1995 tarihleri arasında davalı işverenlere ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin ve sigorta primine esas kazanç tutarlarının tespitine ilişkin davada mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce bozulduğu, 04.06.2014 gün ve 11830/13794 sayılı bozma ilamında “… (c) bendi gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar...
Vergi Mahkemesi tarafından verilen kararın dava konusu alacakla ilişkili olmadığı, davacı ile emsal nitelikte çalışanlara prim ödendiği, ve önceki yıllarda davacıya dava konusu primlerin ödenmiş olduğu davacının prim ödemesi alabilecek pozisyonda çalışmadığına ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı, davacıya kıdem tazminatına ek olarak 53.273,82 TL ikramiye ödendiğine ilişkin istinaf sebebi olarak gösterilen ödemenin dava konusu alacağa ilişkin yapıldığının ispatlanamadığı, davacının çalıştığı süre kadar 11 aylık ödemeye hak kazandığı, ödemenin yapıldığı tarihte çalışması gerektiğine ilişkin bir koşulun ileri sürülemeyeceği, böylelikle davacının bir yıl için 3 aylık ücreti tutarında hesap olunan primin 11 aylık karşılığı olan 32.348,80 TL prim alacağına hak kazandığı anlaşılmakla davacının 2017 yılının tamamında çalışmış gibi prim alacağına karar verilmesi hatalıdır. Davalının bu yöndeki istinaf itirazı yerindedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, asgari işçilik oranının belirlenmesi ve yersiz ödenen primlerin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkeme bozma ilamına uyarak ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, asgari işçilik oranının tespiti ile davacının eksik işçilik bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurumca tahakkuk ettirilen ve ödenen ek prim ve gecikme zammının istirdatı istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır....
K A R A R 1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.Dava, Kurumun re'sen tahakkuk ettirdiği prim ve gecikme zammının iptali ile mahkemece son karar verilene kadar prim ve gecikme zammının tahsilinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 26.687,35 TL prim ve 12.984,60 TL gecikme zammının iptali talebinin reddine ve davaya konu iş için bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının 77.452,21 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. .... – ....(İş Ortaklığı) trafından ihale yoluyla yüklenilen Uşak ili Eşme Kaymakamlığı-Eşme Köylerine Hizmet Götürme Birliği "Eşme İlçesi Köy Yollarının Asfaltlanması" işi 11.05.2007-05.11.2007 tarihleri arasında Kanun kapsamında kalan işyerince tamamlanmış ve geçici kabul 09.10.2007 tarihinde yapılmıştır....
Öncelikle ödenmeyen işçilik alacakları yönünden, ödememe olgusu devam ettiği sürece İş Kanunun 26. maddede düzenlenen süreler işlemez. Çünkü ödememe olgusu temadi etmektedir. Bu nedenle mahkeme gerekçesi hatalıdır. Diğer yandan her ne kadar davacının talep ettiği ücret, prim ve fazla mesai ücreti alacakları dava tarihi tarihi itibarı ile zamanaşımına uğramış ise de kıdem tazminatı alacağı zamanaşımına uğramamıştır. O halde yapılacak iş; iş akdini fesih tarihinde davacının davalı nezdinde işçilik alacakları bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak da davacı işçinin iş akdini haklı nedenle feshedip etmediği belirlenmeli ve çıkacak sonuca göre kıdem tazminatı hakkında karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olması isabetli olması bozma nedenidir....