Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamında; fazla mesainin kural olarak 4857 sayılı İş Kanununa göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalar olduğu, işçinin fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanacağı ve bu sebeple de ödenen prim alacağının fazla mesai ücretinden mahsubuna gidilmeyeceği, ancak satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (%50) hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davalı işverenlikte satış temsilcisi olarak satışa bağlı prim karşılığı ücret ile çalıştığı anlaşılan davacının ispatlanan ve hak kazandığı fazla çalışma alacağı yönünden zamlı kısmın % 150 yerine % 50 olarak hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

Somut olayda davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin ve dinlenen tanıkların anlatımlarının bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, davacı işçi, aylık ücrete ilaveten yemek ve yol yardımı yapıldığını ayrıca satışa oranına göre prim ödemesi olduğunu, prim ödemesi hesaplama yöntemi ve ödeme usulüne ilişkin işverence “Mağaza Çalışanları Prim Prosedürü” belgesinin yayınlandığını, Temmuz-Kasım-Aralık/2017 aylarına ait prim alacağı olan 2.467,00 TL’nin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı taraf ise prim ödemelerinin düzenli olmadığını, belli dönemlerde ödeme yapıldığını ve tüm alacakların ödendiğini savunmuştur. İş sözleşmesinde prime dair açık hüküm bulunmadığı, davalı tarafça ibraz edilen imzasız bordroların prim sütununun boş olduğu görülmüştür....

birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 5- Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 227,98 TL nisbi karar harcının davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 161,00 TL ıslah harcı ile davalı tarafından yatırılan 313,91 TL bakiye karar harcının toplamı 506,31 TL harçtan mahsubu ile bakiye 278,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya iadesine, 6- Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç ve 161,00 TL ıslah harcı toplamı 223,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7- Davacı tarafça yapılan toplam 591,10 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 232,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, 8- Davalı tarafça yapılan toplam 33,38 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 20,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine...

Yapı'nın 4.434,56 TL işçilik bildirdiği ve 1.662,96 TL prim ödediği tespit edilmiştir. Buradan da yapılan ile ilgili eksik ödenen primin 20.447,89 TL olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamında mübrez ek raporun bozma ilamındaki tespitler yönünden yeterli olmadığı ve davacı vekilinin itirazları da gözetilerek dosyanın mali müşavir bilirkişi Tuncay Şimşek'e dosya tevdii edilerek davacı itirazları ve bozma ilamı da gözetilerek inşaatın bittiği yıl itibariyle bayındırlık birim fiyatları ve yapı cinsine göre SGK ya ödenmesi gereken prim tutarı ile inşaatın bittiği tarih itibariyle hesaplanacak asgari işçilik prim tutarlarının tespiti istenilerek dosya bu kez yeni bir bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmiştir. 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyasına yapılan hesaplamalar neticesinde davacı ......

    İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili ... Mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Somut olayda, eksik işçilik nedeniyle tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının davacı şirkete tebliğine ilişkin Kurum yazısı ile tebliğ belgesinin dosyada bulunmadığı, davacının Kuruma 20.10.2008 tarihinde itiraz ettiği, itiraza ilişkin Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu kararı ile tebliğine ilişkin belgenin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece eksik araştırma ve inceleme sonucunda eldeki davanın 506 sayılı Kanun'un 79.maddesinin 13.fıkrasına göre süresinde açılıp açılmadığı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı, davacıya yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, nöbet usulü çalışıldığı ayda 18 nöbet karşılığı maaşa hak kazanıldığı, nöbetlerin vardiyalı 08:00- 20:00 ve 20:00- 08:00 saatleri arasında tutulduğu ve ayrıca prim ödemesi aldığı, bunun yapılan fazla çalışma karşılı olduğunu, bankaya prim ödemesi açıklaması ile yatırılan tüm ödemelerin davacının tuttuğu ek nöbetlerin karşılığı yapıldığını, aynı dönemler için fazla mesai alacağına hükmedilmesinin mükerrerliğe yol açacağını, davacı şahidi Suna Almalar'ın beyanı ile 18 nöbette fazla çalışıldığında karşılığın prim adı altında banka hesaplarına yattığının ifade edildiğini, prim sisteminin araştırılmadığını, Yargıtay kararları gereği prim ödemelerinin fazla mesaiyi karşılayıp karşılamadığının araştırılmadığını, ilgili ay için prim, fazla çalışma ücretini karşılıyorsa anılan ay bakımından fazla çalışma ücretinin ödendiğinin kabul edilmesi gerektiğini, %20 hakkaniyet indiriminin yeterli olmadığını, fazla...

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ''davacının, davalının tahsis ettiği araçta, davalı işverence yapılan aşırı yüklemeler nedeni ile 25.03.2015 günü sırasında, kazası geçirdiğini, araçtan düşmesine sebep olan kazasında sağ elinde parçalı kırıklar oluştuğunu, kazasından sonra çalışmasının mümkün olamayacağına dair doktor raporlarına rağmen, kayıtlarda işveren tarafından raporlu gösterildiği halde, işler çok yoğun çalışmazsan olmaz denilerek, 16.05.2015 tarihine kadar normal mesaisinde tek başına çalıştırıldığını, doktorun uyarılarına rağmen davalı tarafından çalışması gerektiği konusunda baskı yapıldığını, davacının araç anahtarlarını bırakarak yerinden ayrıldığını, bu davranışını aktinin haklı nedenle derhal feshedilmiş olduğuna karine kabul edilecek nitelikte olduğunu, davacının fazla mesaileri, bayram genel tatil ücretleri hiçbir zaman ödenmediğinden, SGK'ye ücreti hep eksik bildirildiğinden davacının sözleşmesini haklı nedenle fesih koşullarının mevcut olduğunu...

      Eldeki davada, davacı şirketin...Genel Müdürlüğü’nden aldığı 1021 adet ...cihazlarının temini ile montaji işini ihaleli kapsamında aldığı, 10.08.2010-30.10.2010 tarihleri arasında bitirmesinden sonra ilişiksizlik belgesinin alınması talebine istinaden, davalı Kurumca henüz müfettiş incelemesine gidilmeden asgari işçilik değerlendirmesi esnasında Kurumca Asgari İşçilik Tespit komisyonunca alınan 10.02.2012 tarihli kararı ile %6 oranına davacı şirketin itirazı nedeniyle...komisyonunca alınan ikinci karar ile %5,85 olarak akbul edilmesi ile %25 eksiltme yapılmak suretiyle davacı şirkete 5510 Sayılı Yasanın 85’inci maddesi kapsamında fark işçilik borcu ve bu borç üzerinden sigorta prim borcunun tahakkuk ettirildiği, 5510 Sayılı Yasa’nın 85’inci maddesindeki yasal prosedüre göre süresinde açılan bu davada, davacı şirketin yargılama aşamasında Kurumca tahakkuk ettirilen 127.581, 15TL tutarlı fark prim borcunu ihtirazi kayıtla ödedikten sonra davaya istirdat davası olarak devam ettiği anlaşılmakta...

        İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin kurum lehine karar vermesi halinde, 88'inci ve 89'uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır." hükmüne amirdir. Dava konusu icra takibi işlemine ilişkin gönderilen 2017/201716 numaralı ödeme emrinde 2014/3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10 ve 11. dönemlere ilişkin prim borcu ve buna bağlı gecikme zammı 2017/20717 numaralı ödeme emrinde ise 2014/3 ve 2016/1- 2- 8. dönemlere ilişkin işsizlik sigortası prim borcu tutarlarının tahsili amaçlanmıştır. Her iki ödeme emrinde de bu borçların hangi çalışanların sigorta prim veya işsizlik sigortası prim borcu olduğu belirtilmemiştir. Dava konusu borçların kurumca tesis edilen ve davacı tarafından itiraza konu edilen 08.11.2017 tarih 13559325 sayılı işlemle 12.961,80 TL tutarındaki prim tahakkuk işleminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

        Davacının prim aldığı, davacı tanık beyanları ile davacı tarafından dosyaya sunulan, davalı işyerinde çalışan işçilerin bazıları tarafından imzalanmış prim ödemelerine ilişkin bir kısım bileşik gelir ödeme tablolarından ve işyeri e-posta adresleri üzerinden mağaza yöneticileri ve diğer çalışanlara gönderilen prim ödemelerine ilişkin hususlara dair yazılan e-posta çıktılarından anlaşılmakta olup, gerekirse uzman bir bilirkişi marifetiyle davalı işveren kayıtları incelenerek, işçilere hangi şartlarla, ne kadar prim ödemesi yapıldığının tespit edilerek, davacının prim alacağının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur. Yerel mahkeme tarafından bozmaya uyularak, bilirkişiden ek rapor alınmış ve yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu