Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

halde yatırılmamış bir sigorta priminin olmadığını, kaldı ki yerinde sendikal örgütlenme ve toplu sözleşmesi olduğunu, eksik sigorta primi ödenmesinin söz konusu olsa idi yetkili sendika tarafından itiraza uğrayıp düzeltileceğini, davacının hizmet tespitinin SGK'yı ilgilendirmesi nedeni ile husumet itirazında bulunduklarını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının çalışma dönemi boyunca iki senede bir olmak üzere çalıştığı süre boyunca defalarca TİS imzalandığını, ancak davacının 1994- 1996 tarihleri arasında imzalanan TİSIn geçici göremezlik halinde prim ödemelerine ilişkin maddesini esas gösterip sanki çalışma döneminde imza edilmiş tüm TİSlerde aynı hükme yer verildiği kanısını uyandırmak istediğini, oysaki 01.03.1985- 28.02.1987 tarihleri arasında İETT işyerlerinde yürürlükte olan TİS'nin "Toplu İş Sözleşmesinin İş Hastalığını haber Verme"" başlıklı 28.maddesinin d fıkrasının; "Hastalık nedeniyle göremezliğe uğrayan işçilerin Sosyal Sigortalar Kurumunca ödenmeyen günlere...

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2017/203 E. - 2019/238 K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait yerinde yedi yıldır satış pazarlama bölümünde çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiğini, prim ücretlerinin ödenmediğini, akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, prim ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi sunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının akdini haklı neden olmaksızın feshettiğini, davacının kıdem tazminatı talep hakkının doğmadığını, davacının alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2018/533 ESAS - 2020/659 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına ilişkin olarak taraflarca istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, giyim ücreti ve prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ : Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; prim ödemelerinin fazla mesainden mahsubunun gerektiğini, fazla mesai olmadığını ileri sürmüştür....

Şöyle ki, davacı taraf dava dilekçesinde davacının işverence belirlenen satış oranlarına ulaştığı açıklanmış, ancak pirime hak kazanma kriterinin salt satış hedefine bağlı olup olmadığı, mağaza açığının hesaplamaya etkisi bulunup bulunmadığı, bordrolarda prim tahakkuku bulunduğu anlaşılmakla, hangi döneme ilişkin prim alacağının ödenmediği belirtilmeksizin sonuç kısmında 2.400,00 TL prim alacağı talep edilmiştir. Bu halde, davacı tarafça yeri kayıtlarına delil olarak dayanıldığı ve davalı tarafça prim alacağına yönelik davacıya ait yeri kayıtlarının dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından, mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 220.maddesi uyarınca davalı tarafa davalı yerinde uygulanan prim sistemi, davacıya verilen hedefler, davacının hedefleri gerçekleştirme oranına ilişkin belgeleri sunmak üzere kesin süre verilmeli, aksi takdirde davacının iddialarının gerçek kabul edilebileceği ihtar edilmelidir....

Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarih 2022/3716 Esas- 2022/4936 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere prim uygulaması İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesinin işyeri şartı niteliğinde olduğu, her durumda uygulamanın tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılmasının doğru olmadığı, prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişikliğin 4857 sayılı Kanunun 22’nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmesi yani işçinin yazılı onayının alınmasının gerektiği, davalı şirketin kar elde etmesine ilişkin tek taraflı olarak belirlenen koşulun davacı açısından geçerliliği olmayacağı, davacının hak etmiş olduğu primlerin hesaplanması için, başka veriler sunulmadığından, önceki dönemde yapılan prim ödemesinin maaşına oranına göre belirlenmesinin dosya kapsamına emsal kararlara, usul ve yasaya uygun olduğu, dava edilen miktar dava tarihi ve ıslah tarihi göz önüne alındığında taleplerin zamanaşımına...

Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarih 2022/3716 Esas- 2022/4936 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere prim uygulaması İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesinin işyeri şartı niteliğinde olduğu, her durumda uygulamanın tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılmasının doğru olmadığı, prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişikliğin 4857 sayılı Kanunun 22’nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmesi yani işçinin yazılı onayının alınmasının gerektiği, davalı şirketin kar elde etmesine ilişkin tek taraflı olarak belirlenen koşulun davacı açısından geçerliliği olmayacağı, davacının hak etmiş olduğu primlerin hesaplanması için, başka veriler sunulmadığından, önceki dönemde yapılan prim ödemesinin maaşına oranına göre belirlenmesinin dosya kapsamına emsal kararlara, usul ve yasaya uygun olduğu, dava edilen miktar dava tarihi ve ıslah tarihi göz önüne alındığında taleplerin zamanaşımına...

Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarih 2022/3716 Esas- 2022/4936 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere prim uygulaması İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesinin işyeri şartı niteliğinde olduğu, her durumda uygulamanın tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılmasının doğru olmadığı, prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişikliğin 4857 sayılı Kanunun 22’nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmesi yani işçinin yazılı onayının alınmasının gerektiği, davalı şirketin kar elde etmesine ilişkin tek taraflı olarak belirlenen koşulun davacı açısından geçerliliği olmayacağı, davacının hak etmiş olduğu primlerin hesaplanması için, başka veriler sunulmadığından, önceki dönemde yapılan prim ödemesinin maaşına oranına göre belirlenmesinin dosya kapsamına emsal kararlara, usul ve yasaya uygun olduğu, dava edilen miktar dava tarihi ve ıslah tarihi göz önüne alındığında taleplerin zamanaşımına...

Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarih 2022/3716 Esas- 2022/4936 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere prim uygulaması İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesinin işyeri şartı niteliğinde olduğu, her durumda uygulamanın tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılmasının doğru olmadığı, prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişikliğin 4857 sayılı Kanunun 22’nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmesi yani işçinin yazılı onayının alınmasının gerektiği, davalı şirketin kar elde etmesine ilişkin tek taraflı olarak belirlenen koşulun davacı açısından geçerliliği olmayacağı, davacının hak etmiş olduğu primlerin hesaplanması için, başka veriler sunulmadığından, önceki dönemde yapılan prim ödemesinin maaşına oranına göre belirlenmesinin dosya kapsamına emsal kararlara, usul ve yasaya uygun olduğu, dava edilen miktar dava tarihi ve ıslah tarihi göz önüne alındığında taleplerin zamanaşımına...

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan yargılama sonunda davalı işyerinde prim ödeme uygulamasının mevcut olduğu ve % 95 gibi ezici bir çoğunlukla prim ödemesinin yapıldığının tespit edildiğini, müvekkilinin prim alacağına hak kazanmadığına ilişkin ispat yükünün davalı tarafa düşmekle birlikte, bu hususu ispata yarar tek bir delilin ileri sürülemediğini, davaya konu alacağın performansa dayalı prim olduğunu, davalı işveren tarafından akdi feshedilirken performans düşüklüğüne dayanılmadığını, bu nedenle sonrasında bu gerekçenin ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, yargılamasında işçi lehine yorum ilkesinin esas olduğunu, tüm delillerin müvekkilinin yüksek performans sergileyip prim alacağına hak kazandığı yönünde iken sadece % 5 gibi istisnai prim ödemesi alamayan personelin varlığı nedeniyle müvekkilinin de bu kişiler arasında olabileceği ihtimaline dayalı karar verilmesinin işçi aleyhine geliştirilen bir yorumun neticesi olduğunu, müvekkilinin performans primini hak...

Ne göre yapılan tebliğlere 1 ay içinde itiraz ve itirazın reddi halinde kararın tebliğinden itibaren 1 ay içinde yetkili mahkemesine başvurabilir hükmüne istinaden 02.02.2018 de yapılan tebliğe 04.06.2018 de dava açıldığı ve hak düşürücü süre nedeniyle ve eksik işçilik bildirimi nedeniyle fark alacağın olduğu davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

UYAP Entegrasyonu