Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B)Aylık ve Gelirlerin Birleşmesine ilişkin olarak; 5510 sayılı Kanunun 54/1-c bendi: “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin son fıkrasında ise; “Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşer.” şeklinde düzenlenmiştir....

    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun; “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinin 5561 sayılı Kanunla değişik (c) fıkrasında; beş yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı açıklanmış; “Ana ve babaya aylık bağlanması” başlıklı 69’uncu maddesinde; hak sahibi konumundaki ana ve babanın aylığa hak kazanabilmesinin ilk koşulu; sigortalının ölümü tarihinde, eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamının, sigortalıya ait aylıktan aşağı olması olarak belirtilmiştir....

      Eldeki davada, davacı Kurum tarafından 5510 sayılı Kanunun 21 ve 23. maddelerine dayanılarak trafik kazası sonucu hayatını kaybeden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ve yapılan ödemeler nedeniyle uğranılan kurum zararının davalıdan tahsili istenmiştir. 1.Uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği 19.02.2009 tarihli kazası itibariyle yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre; hizmet akti ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılırlar. Söz konusu Kanunda “hizmet akdi” tarifine yer verilmemiş, yalnızca Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdi ve mevzuatında tanımlanan sözleşmesine atıfla yetinilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde sözleşmesi (hizmet akdi) tanımlanmış, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313....

        Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edilir.” düzenlemesinin açık olduğu, aynı Yasa'nın geçici 54. maddesi uyarınca 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan davacı sigortalının; 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceki sürelerdeki sigortalılığının başlangıcının 18 yaşını doldurduğu tarih olan 14.03.1983 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak, önceki günlerin prim ödeme günlerinden sayılması gerektiği hususu dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, 506 sayılı Yasa'nın geçici 81’inci maddesi gereğince davacının yaşlılık aylığı şartlarının yukarıda yapılan açıklamalara göre, yargılama sırasında oluştuğunun anlaşılması halinde, bu durumun, mahkemece gözetilmesi ve şartların oluştuğu tarihi takip eden aybaşından itibaren aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekecektir....

          Kastı ya da sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı hareketi ile kazası veya meslek hastalığına neden olan işveren, sigortalı veya hak sahibine karşı tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 21 ve 76 maddesine göre ise, sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarında bulunan kurumun yaptığı yardımları, işverenden rücuan isteme hakkı vardır. Sigortalı veya hak sahibine kurumca bağlanan gelirler yönünden tazminat miktarı başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri olarak öngörülmüştür. Ancak söz konusu tutarın, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarı aşamayacağı yani kurumun rücu hakkının anılan tutara bağlı ve sınırlı olduğu düzenlenmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 01.10.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini talep ettiği, Mahkemece, sigortalılığının 01.08.1988 tarihinde başladığı, 45 yaşını ikmal ettiği tarihde aylığa hak kazanacağı, dava tarihi itibariyle aylığa hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, 29.04.2013-12.05.2013 tarihleri arasında yurt içinde 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığı bulunan, ...'...

            Sigortalının kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümü durumunda eş ve çocuklara ölüm geliri bağlanması koşullarının belirlenmesi ile ilgili yasal düzenlemelere baktığımızda; 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun hak sahiplerine gelir bağlanılması ile ilgili 20/1. maddesinde, İş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanacağı kabul edilmiştir. Somut olayda, dava konusu olay nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunan davacı çocuğa kazası sigorta kolundan gelir bağlanıp bağlanmadığı ve bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu yönün araştırılması, gelir bağlanmış ve rücuya da tabi ise destekten yoksunluk zararından düşümünün yapılarak hüküm kurulması gerekir....

              Sigortalının kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümü durumunda eş ve çocuklara ölüm geliri bağlanması koşullarının belirlenmesi ile ilgili yasal düzenlemelere baktığımızda; 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun hak sahiplerine gelir bağlanılması ile ilgili 20/1. maddesinde, İş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanacağı kabul edilmiştir. Somut olayda, dava konusu olay nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunan davacı çocuğa kazası sigorta kolundan gelir bağlanıp bağlanmadığı ve bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu yönün araştırılması, gelir bağlanmış ve rücuya da tabi ise destekten yoksunluk zararından düşümünün yapılarak hüküm kurulması gerekir....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2019/433E - 2020/195K DAVA KONUSU : İş (Sürekli İş Göremezligin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 müvekkili şirketin işyerinde çalışırken 06/04/2015 tarihinde gerçekleşen kazası sonucunda yaralanması sebebiyle davalı Kurumca Mahkememizin 2017/488 Esas sırasına kayden müvekkili aleyhine rücuen tazminat talepli dava açtığını, anılan davada yapılan duruşmanın 15/10/2019 tarihli celsesinde, davalı kazalı sigortalının göremezlik oranının belirlenmesi sigortalının da hak alanını ilgilendirdiği, ancak sigortalının davada taraf olmadığından bahisle, kazalı sigortalı ve SGK aleyhine göremezlik tespiti talebi ile dava açılmak üzere müvekkiline süre verildiğini, bu sebeple eldeki davayı açma zorunluluğunun doğduğunu...

                Somut olayda, davacının talebi bakımından, (ölüm/yaşlılık aylığı) yapılması gereken sigortalının hangi tarih itibariyle yaşlılık aylığının iptal edildiği, 6552 sayılı Kanun uyarınca hangi tarih itibariyle sigortalılığının geçerli sayılması sonucu aylığa hak kazandığı Kurumdan sorularak, sigortalının iptal sonucu alamadığı yaşlılık aylığı dökümü ve sigortalının vefatı neticesinde davacıya bağlanan ölüm aylığına ilişkin olarak ayrıntılı döküm ve tüm gelir bağlama evraklarını getirtmek, Kurumdan hem sigortalının hem hak sahiplerinin alması gereken aylıkların ayrıntılı dökümü istenerek, Kurum işlemlerini irdeleyen karşılaştırmalı ve ayrıntılı bilirkişi raporu almak, faiz alacağını da bu kapsamda belirleyerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan gerekçelerle, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.a.6. maddesi uyarınca gönderilmesine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu