Fıkrasında; "Ölüm aylığı; a) En az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, b) Malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış, c) Bağlanmış bulunan malûllük veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve her türlü borcunun olmaması şarttır." hükümleri yer almaktadır....
Mahkemece, davanın kabulü ile ödenmeyen taksitler toplamı olan 14.060,25 TL paranın davalı bankanın uhdesinde kalmasına, ödenegelen toplam 38.471,58 TL'nin miras paylarına göre davacılara/varislere ödenmesine, muris ... vefatı tarihinde kredi borcundan dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, murislerinin davalı bankadan kullandığı tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle bankanın sözleşme süresince sigorta yaptırma yükümlülüğü olduğunu, ancak bankanın bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kusurlu davrandığını iddia ederek murislerinin vefaat tarihi itibariyle davalı bankaya borçlu olmadığına ilişkin eldeki davayı açmıştır....
Hukuk Genel Kurulu Kararı Hukuk Genel Kurulunun 05.04.2022 tarihli ve 2019/1-730 E., 2022/471 K. sayılı kararı ile; " Eldeki davada, davalıların 2510 sayılı Kanun'a göre edindikleri hak sahiplikleri 06.04.2012 tarihinde iptal edilmiştir. 5543 sayılı İskân Kanunu’na eklenen geçici 7 nci maddenin üçüncü fıkrası ise 02.08.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan düzenleme ile Kanun koyucu, 2510 sayılı Kanun'a göre hak sahibi olanların hukukî durumunu 2510 sayılı Kanun’un ilk çıkarılış amacına uygun korumayı hedeflediğinden herhangi bir koşul aramaksızın hak sahipliklerinin 5543 sayılı Kanun döneminde de devam edeceğini açıkça belirtmiştir. Hak sahipliğinin iptali kararı ile tescilin yolsuz hâle geldiğini bilen Kanun koyucu ayrıksı ve yeni bir düzenleme ile uyuşmazlığı noktalamıştır. Bu nedenle dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tescil kaydının yolsuz hâle geldiğinden bahsedilemez......
Kastı ya da sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı hareketi ile iş kazası veya meslek hastalığına neden olan işveren, sigortalı veya hak sahibine karşı tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 21 ve 76 maddesine göre ise, sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarında bulunan kurumun yaptığı yardımları, işverenden rücuan isteme hakkı vardır. Sigortalı veya hak sahibine kurumca bağlanan gelirler yönünden tazminat miktarı başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri olarak öngörülmüştür. Ancak söz konusu tutarın, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarı aşamayacağı yani kurumun rücu hakkının anılan tutara bağlı ve sınırlı olduğu düzenlenmiştir....
Davacı ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kamulaştırılarak ... adına tescil edildiğini ve bedellerinin ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendilerine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazlarda malik olarak hak sahibi olduklarının tespitine karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. Asliye Hukuk Mahkemesince göreve ilişkin bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı üzerine ... Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazların kamulaştırma öncesinde tamamı 2'şer pay kabul edilmek suretiyle 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'e, diğer 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın kamulaştırılarak Hazine adına tescil edildiğini ve bedellerinin ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendilerine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazda malik olarak hak sahibi olduklarının tespitine karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. Mahkemece, önceki tarihli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğuna ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 153 ada 34 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tamamı 8 pay kabul edilmek suretiyle 2 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a, kalan 1’er hissesinin malik ve hak sahipliğinin Seher, Melek, Naile, Mevlüt, Hulusi ve ... olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı idare, 7269 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, davalıya çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ... nolu bağımsız bölümün tahsis ve teslim edildiğini, ancak davalının hak sahipliğinin 21.01.2010 tarihli komisyon kararı ile 7269 sayılı Afet Kanunu'nun 29. maddesi gereğince iptal edildiğini, hak sahipliğinin iptali kararının iptali için davalı tarafından ... 1. İdare Mahkemesinde açılan 2010/296 Esas sayılı davanın reddedilip kararın kesinleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, hak sahipliği şartları ve olağan zamanaşımı kapsamında taşınmazın mülkiyetini kazandığını belirtip davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedellerinin tahsili istemli davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 13.12.2012 gün ve 2012/18309 Esas- 2012/26617 Karar sayılı ilama karşı davalılardan ... Genel Müdürlüğü vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedellerinin tahsili istemli davanın kabulüne dair hüküm, davalı idareler vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce ONANMIŞ, bu karara karşı davalı ... Genel Müdürlüğü vekilince karar düzeltme isetminde bulunulmuştur. Yapılan incelemede; dava konusu parsellerde davacılar murislerinin hisselleri itibariyle, davalı ......
Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gibi; 2)Davacılar murislerinin dava konusu 8620 ve 1159 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerinden düzenleme ortaklık payı düşülmeksizin tamamının bedele dönüştüğü kabul edilmiş ise de; 1159 parsel sayılı taşınmazın şuyulandırma cetvelinde muris ... ve...'in hisselerinden düzenleneme ortaklık payı kesildiği anlaşılmış olup, davacılar murislerinin bedele dönüşen paylarının tespiti için denetime elverişli rapor düzenlenmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
İş Mahkemesi'nin 09.08.2011 tarih ve 2009/322 Esas ve 2011/209 Karar sayılı kararı ile davalı işveren % 70, sigortalı % 30 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, mahkemesince verilen karar Dairemizin 30.09.2013 tarih ve 2013/15029 Esas ve 2013/17800 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiştir. ...'ın hak sahibi ...'a bağlanan gelir yönünden, ilk rücu davasında Kurumun rücu alacağının tamamına hükmedilmiş olup, bakiye rücu alacağı kalmadığından eldeki davada; bu haksahibi yönünden istemin reddine ilişkin karar yerindedir. Sigortalı ...'ın yaralanmasına ilişkin iş kazası yönünden yapılan incelemede ise; davalı şirkete ait bina inşaatının çatı döşeme işinde çalışan her iki sigortalı 5. kattan aşağı düşmüşler sigortalı ... % 100 oranında iş göremez duruma girmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı işveren % 70, taşeron... % 5, cezada mahkum olan şirket sorumlusu ... % 15, sigortalı ... % 5, sigortalı ... % 5 oranında kusurlu bulunmuştur....