Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin 3. fıkrasına göre boşta geçen süre alacağına hükmedilemeyecektir. 25. maddeye göre sendika özgürlüğünün güvencesine dayanılarak açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasında ise feshin geçersizliğine karar verildiğinde boşta geçen süre alacağı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 4 ayla sınırlı olarak hüküm altına alınacaktır. 24. maddenin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer haklarının temsilcilik süresince ödenmeye devam edeceği hükme bağlanmıştır....
Noterliğinin 17/01/2012 tarihi 1044 yevmiye nolu üye kayıt fişine göre davacının Türk Harb-İş sendikasına üye olduğu, üyeliğinin halen devam ettiği anlaşılmıştır. Davacının aynı zamanda sendika iş yeri temsilcisi olduğu, işyeri temsilciliğinden kaynaklanan görevini yapmak üzere Hepatit hastası olan sendika üyesi Yüksel Özcan'ın durumunu görüşmek üzere tabii oldukları TİS kapsamında görevli albayla görüştüğü, bu görüşmede aralarında yüksek sesle konuşmadan kaynaklı olan mahkememize intikal eden sözlerde bir hakaret içeriği yoksada, genel olarak yüksek sesle bağıramazsın türünden ifadelerden birbirlerine bağırdıkları, bu kapsamda yapılan soruştarma sonucu davacıya tabii oldukları 13 ceza cetvelinin 9- ç bendine göre 4 saat ücretten kesme cezasının düzenlendiği anlaşılmıştır. Söz konusu maddede düzenlenen münakaşa, kavga, amir nezaretci arkadaşlarını tehdit etme, adaba aykırı harekette bulunma eylemlerinin oluşmadığı, kullanılan sözlerin hakaret ve tehdit içermediği tespit edilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2017 NUMARASI : 2016/1007 ESAS - 2017/61 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sendika Temsilciliğinden Kaynaklı İşe İade Ve Tazminat İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin işyerinde 31/07/2014- 09/08/2016 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin evlenmeden önce hamile kalmış olması halinde şirkette dedikodulara yol açacağı ihtarının kendisine yapılması üzerine, bunun da hamilelik halinde henüz bihaber olan ailesinin duymasına yol açacağını ve bu nedenle işten çıkarma işlemi yerine müvekkilinin kendisinin istifa dilekçesi vererek ayrılmasınının daha lehine olacağının söylenmesi üzerine ve şayet iş akdinin feshi bu şekilde gerçekşirse kendisine 1.000,00 TL ücret verileceği vaat edildiğini, müvekkilinin iradesi fesade uğratılarak ve istifaya zorlanarak işten çıkarıldığını, davalı şirketin müvekkilini işten çıkarmakla haklı bir gerekçesi olmadığını, bu sebeple iş akdini feshetmesinin haksız fesih olarak...
ödenmesine, kesinleşme tarihinden itibaren altı iş günü içinde işe başvurması şartıyla ve altı iş günü içinde işe başlatılmaması halinde iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücret ve diğer haklarının yöneticilik süresince ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş, bunun üzerine davacı işe iade kararının kesinleşmesini öğrenme tarihinden itibaren altı iş günü içinde işe başlatma talebinde bulunmuş ve işverence işe başlatılmadığından bahisle işe iade kararı ile tespit edilen hak ve alacakları dava konusu etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, ödenmeyen ikramiye alacakları, sendika baş temsilciliğinden kaynaklanan tazminat alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
(5) Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.” 24. maddenin 1. fıkrasında işverenin işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemeyeceği, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde temsilcinin veya üyesi olduğu sendikanın dava açabileceği hükme bağlanmıştır. 24. madde herhangi bir sınırlama getirmeksizin işyeri sendika temsilcilerine güvence sağlamaktadır. Farklı bir anlatımla temsilci, İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu veya Borçlar Kanunu kapsamında çalışsa, iş güvencesi hükümlerine tabi olsa veya olmasa da getirilen güvenceden faydalanacaktır. 24. maddeye dayanılarak açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, feshin yazılı olarak açık ve kesin şekilde yapılıp yapılmadığı değerlendirilecektir....
Somut uyuşmazlıkta; Davalı belediye alt işvereni olan davalı şirket işyerinde çalışırken işyerinde yetkili sendika tarafından 28/03/2013 tarihinde işyeri sendika baş temsilcisi olarak atanan ve 6356 sayılı Kanunun 24/3. maddesinden faydalanacak durumda olan davacının iş sözleşmesinin 30/09/2014 tarihinde feshedilmesi nedeniyle açtığı işe iade davasında, davacının alt işveren işyerinde işe iadesine, işyerinde geçerli toplu iş sözleşmesinin 13.maddesi gereğince davacıya 16 aylık ücret tutarında tazminat ödenmesine, temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının ödenmesine, kesinleşme tarihinden itibaren 6 iş günü içinde işe başvurması şartıyla ve altı iş günü içinde işe başlatılmaması halinde iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücret ve diğer haklarının temsilcilik süresince ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş, bunun üzerine davacı işe iade kararının kesinleşmesini öğrenme tarihinden itibaren 6 iş...
Davacı işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği 31.10.2006 tarihinde sendika üyesi olduğu taraflar arasında tartışmasızdır. Feshin geçersizliği ile işe iade yargılamasının devam ettiği dönemde 27.02.2007 tarihinde, davacının üyesi bulunduğu sendika ile işveren arasında toplu iş sözleşmesi imzalanmış ve anılan toplu iş sözleşmesinde işe iade davası açan işçiler bakımından herhangi bir kurala yer verilmemiştir. İşyerinde 01.10.2006-30.09.2009 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 5. maddesinde de, sendika üyelerinin toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı öngörülmüş olup, anılan hüküm 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 9. maddesinin ilk fıkrasının tekrarı niteliğindedir. Sözü edilen kuralın "uygulama" yerine "yararlanmayı" içerdiğinden bahisle, İşçi aleyhine olan hususlar bakımından toplu iş sözleşmesinin geçerli olmadığının kabulü doğru olmaz....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19.12.2018 NUMARASI : 2018/501 2018/616 DAVA KONUSU : İş (Sendika Temsilciliğinden Kaynaklı İşe İade Ve Tazminat İstemli) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01.04.2013 tarihinden bu yana aralıksız olarak davalı yanında çalışmasının iş akdinin fesih tarihi olan 20.08.2018 tarihine kadar sürekli ve sorunsuz bir şekilde devam ettirdiğini, iş akdinin feshinin usulüne uygun şekilde olmadığını, iş yerinde 30'dan fazla işçi çalıştığını, feshin geçersiz olduğunu, feshin son çare olması gerektiği ilkesine uyulmadığını belirterek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, süresinde işe başlatılmaması halinde 4 aydan 8 aya kadar ücreti tutarında tazminatın ve kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süreler için 4 aylık ücret ve tüm haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Bilindiği üzere işe iade davasının kabulü üzerine işçinin işe iade müracaatında bulunması ile ilk fesih geçersiz hale gelir. İşveren işçiyi işe başlatır ise feshin varlığından söz edilemez, başlatmaz ise işe başlatmak için öngörülen 1 aylık sürenin sonunda veya 1 aylık süre dolmadan işverenin işe başlatmayacağını beyan etmesi halinde bu tarihte iş akdi feshedilmiş olur. Feshe bağlı haklar da bu tarihte doğar. İş bu davanın açıldığı tarih itibariyle işe iade davası derdest olup fesih askıdadır. Davanın devamında işe iade kararı kesinleşmiş ve davacı yeniden işe başlatılmış olmakla fesih ortadan kalkmış olup feshe bağlı hakların talep edilmesine imkan yoktur. Bu durum karşısında davacının fark kıdem tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....