İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2022 NUMARASI : 2022/127 Esas - 2022/242 Karar DAVA KONUSU : Çoğunluk Tespiti) (Send. K....
Çoğunluğu haiz olmadığının tespiti halinde bu bilgiler sadece başvuran sendikaya aynı süre içinde bildirilir.” denilmiştir. Söz konusu yasanın 15. maddesinde ise, “Kendilerine 13 ve 14 üncü maddeler uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren, taraflardan birinin veya her ikisinin gerekli yetkiyi haiz olmadıkları veya kendisinin çoğunluğu bulunduğu yolundaki itirazını sebeplerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı olduğu bölge müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye yapabilir. Toplu iş sözleşmesi birden fazla bölge müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsadığı hallerde itiraz Ankara'daki iş mahkemesine yapılır. İşletme toplu iş sözleşmesi için itiraz, işletme merkezinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesine yapılır....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hizmetlerin tespiti talep edilen süreler bakımından hakdüşürücü sürenin geçtiğini, Sendika ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisi kurulmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğunu; davacının kadrosunun, Sendikanın 15.01.2016 tarih ve 548 sayılı kararı ile profesyonel yöneticilikten amatör yöneticiliğe düşürüldüğünü; Ankara 1. İş Mahkemesi'nin E:2016/194, K:2016/74 sayılı ilamı sözkonusu karar iptal edilerek davacının profesyonel kadroya iadesine karar verildiğini; 6356 sayılı kanunun 23. maddesi gereğince, davacının, sendikada yönetici olmadan önceki işyeri olan Türk Telekom ile olan iş sözleşmesinin askıda olduğunu, bildirim ve yönetici olduğu zamanlarda dönem dönem prim ödemesi Sendika tarafından yapılmakta ise de, bu primin, ücret karşılığı yapılan bir işten ziyade davacının işvereni pozisyonundaki Türk Telekomünikasyon A.Ş.'...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2019 NUMARASI : 2019/168 E 2019/429 K DAVA KONUSU : İş (Sendika Yetkisinin Tespiti İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sendikanın 02/01/2019 tarihinde Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü'nün başvuru tarihi itibari ile T4 ve bağlı iş kollarında çalışan 2017 işçinin 543'ünü sendikalarına üye yaparak yasanın aradığı çoğunluğu sağmayamadıkları gerekçesiyle olumsuz yetki tespitine karar verdiğini, davalı kurumun işleminin hukuka aykırı olduğunu, davalı işyerinde sendika yetki tespiti yeter sayısının bulunduğunu beyan etmiş, olumsuz yetki tespiti işleminin iptalini, müvekkili sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yetkili olduğunun tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
B) Davalılar Cevabının özeti: Davalı T.C. ... vekili cevap dilekçesinde; tespitin Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa uygun olarak yapıldığını, davacı şirket tarafından yapılan itirazın süresinde olmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... İşçileri Sendikası vekili cevap dilekçesinde; başvuru tarihinde davalı Sendika üyelerinin başka bir sendika üyeliklerinin bulunmadığını, yetki tespitine yapılan itirazın zaman kazanmaya yönelik olduğunu, sendikalı işçilerin işten atılma tehdidi ile sendika üyeliğinden istifaya zorlandığını, davacı tarafından yapılan itirazın süresinde olmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; Davacının iş akdi işletmesel karar uyarınca feshedildiğini, akdinin sendikal nedenle feshedildiği tespit edilmişse de, bu tespit hatalı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında gösterilen sendikal nedeni kanıtlayıcı kriterlere uygun olmadığını, zira iş yerinde örgütlü bulunan Özçelik-İş Sendikası çoğunluğu sağlamış ve Bakanlık'tan çoğunluk tespit yazısını alındığını, bu nedenle artık iş yerindeki işçi giriş ve çıkışları ve sendika üyelik veya sendikadan istifaların çoğunluk tespitine bir etkisi olmayacağını, davacı tanıkları dahi halen iş yerinde çalışan sendika üyesi işçiler olup, her ne kadar kendilerine sendikal bir baskı yapıldığını iddia etmişlerse de halen iş yerinde çalışmaya devam ediyor olmaları büyük bir çelişki olduğunu, dava süreci içerisinde sendika üyesi işçilerin sendikadan istifa etmesi yada yeni işçilerin sendikaya üye olmaları olağandır, Bakanlıkça yapılan çoğunluk tespiti iş akitleri feshedilmeden öncedir, bu aşamadan sonra sendika...
İşletme Toplu İş Sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak alınır ve %40 çoğunluk buna göre tespit edilir, işyerlerinde ise çalışan işçilerinin yarıdan fazlasının sendika üyesi olması aranmakta olup, işletmede ise %40 aranmaktadır. 6356 Sayılı Kanunun 34. maddesinde bir toplu iş sözleşmesi aynı iş kolunda bir veya birden çok iş yerini kapsayabilir, bir gerçek veya tüzel kişiye bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı iş kolunda birden çok iş yerinin bulunduğu işyerlerinde toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir....
İlk derece mahkemesi tarafından, yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları kapsamında davacının Konya ve Ankara' da olan iş yerlerinin farklı iş kollarında tescil edilmiş olması karşısında Ankara'daki ve Konya'daki iş yerinin tek bir iş yeri veya işletme niteliğinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu meselede davacının Konya'da kurulu iş yeri için yapılan yetki tespitinin yasalara uygun olup olmadığının hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiği, davalı Bakanlık’ın davacının gıda iş koluna kayıtlı Konya'daki işyeri için yetki tespiti yaptığını, dosya kapsamında Çalışma Bakanlığı tarafından CD ortamında sunulan verilere göre sadece Konya'da 1083765.042 SGK sicil nolu işyerinde başvuru tarihi itibariyle 72 İşçinin çalıştığı, 39 işçinin ise sendika üyesi olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 41/1- maddesi gereği davacının Konya' da çalışan işçilerin yarıdan fazlasının davalı sendika üyesi olması gerektiğini, davacı işyerinde çalışan 72 işçinin...
İlk derece mahkemesi tarafından, yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları kapsamında davacının Konya ve Ankara' da olan iş yerlerinin farklı iş kollarında tescil edilmiş olması karşısında Ankara'daki ve Konya'daki iş yerinin tek bir iş yeri veya işletme niteliğinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu meselede davacının Konya'da kurulu iş yeri için yapılan yetki tespitinin yasalara uygun olup olmadığının hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiği, davalı Bakanlık’ın davacının gıda iş koluna kayıtlı Konya'daki işyeri için yetki tespiti yaptığını, dosya kapsamında Çalışma Bakanlığı tarafından CD ortamında sunulan verilere göre sadece Konya'da 1083765.042 SGK sicil nolu işyerinde başvuru tarihi itibariyle 72 İşçinin çalıştığı, 39 işçinin ise sendika üyesi olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 41/1- maddesi gereği davacının Konya' da çalışan işçilerin yarıdan fazlasının davalı sendika üyesi olması gerektiğini, davacı işyerinde çalışan 72 işçinin...
İş Mahkemesinde 2020/184 Esas sayılı davayı açtığını, dava devam ederken sendikanın işyerinde örgütlenmesi için aktif faaliyet sürdüren sendika üyeleri Merve Kurhan, Dilara Doğan ve Günay Şahin'in 30.08.2020 tarihinde işten çıkarıldığını, sendika üyesi Deniz Özkor, Deniz Ali Gür, Muhammed Bozan Sülocevizci, İpek Babacın, Rahil Avcı, Belma Emektaş, Emine Çakır, Anıl Eser'in önce ücretsiz izne daha sonra işten çıkardığını, davalı işveren tarafından toplam 11 sendika üyesinin iş sözleşmelerinin feshedildiğini, davacı ile davalı kurum arasında 29.01.2020 başlangıç, 31.12.2020 bitiş tarihli belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığı, iş ilişkisi incelendiğinde, belirli süreli iş sözleşmesi yapma koşullarının olmadığını, iş sözleşmesinin sendikal nedenle fesh edildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilerek sendikal tazminata hükmedilmesini istemiştir....