un şoförlüğünü yaptığı diğer davalı adına çalıştırılan otobüsün tek taraflı yaptığı trafik kazasında müvekkilinin sol kolunun ampüte olduğunu, %64 oranında engelli hale geldiğini, henüz 21 yaşında bulunduğunu, kaza nedeniyle büyük bir üzüntü yaşadığını, psikolojisinin bozulduğunu ileri sürerek 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsile karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., ceza davasının kesinleşmesinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket vekili, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, ihbar olunan HDI Sigorta AŞ.'nin tazminattan sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili,müvekkilinin 16.11.2010 tarihinde davalı ... yönetimindeki 16 BV 010 plakalı kamyonetin çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını, kolunun çıktığını ve alt çene kırığı nedeniyle çenesinin dağıldığını, iki kere ameliyat olduğunu çenesine iki adet implant takıldığını, ancak vücudunun kabul etmemesi nedeniyle çenesinin şiştiğini ve implantın çıkarıldığını, müvekkilinin tedavisinin altı aydan fazla sürdüğünü, bu süre içerisinde sadece sıvı gıdalar ile beslenmek zorunda kaldığını, şu an dahi çenesinin tam iyileşmediğini ve kaza sonrası çenesinin sakat kalması yanında dişlerinin döküldüğünü, kolunun çıktığını, ağır yük kaldıramadığını, kaza tarihinde aracın malikinin davalı ... olduğunu belirterek 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının iş yerinde çalışan işçilerinin kara taşımacılığı iş kolunda kurulu müvekkili sendikada örgütlenmek istemeleri üzerine diğer davalı Bakanlık’a başvuruda bulunulduğu ve ilgili iş yerinin iş kolunun tespitinin talep edildiğini, bunun üzerine Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar iş koluna girdiğinin bildirildiğini, iş yerinin araç muayene işi olduğunu beyanla Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 25/02/2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2011/21 sayılı iş kolu tespit kararı iptali ile Doğu Taşıt Muayene İstasyonlar A.Ş iş yerinin iş kolları tüzüğünün 18 sıra numaralı kara taşımacılığı iş kolunda yer...
kolunun kapsamdan çıkarılmış olması ve 5510 sayılı Yasanın Geçici 7....
Sulh Ceza Hakimliğince verilen 22.03.2019 tarihli ve 2019/2498 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen TCK'nın 50/1-f maddesinde gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte ücret ödenmeksizin çalıştırılmaya karar verilebileceği belirtilmesine karşın, infazı kısıtlayacak şekilde çalıştırılacak iş kolunun da gösterilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye uygun olarak, "sanık ...'ın büro hizmetleri alanında”, sanık ...'ın “park ve bahçe işleri alanında çalıştırılması” ibarelerinin çıkartılması biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA, B- Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit ve sanık ... hakkında yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin 03/01/2018 tarihli ve 2017/570 değişik iş sayılı kararının; Sanıklar ... ve ... hakkında asta müessir fiil, askeri eşyayı kasten tahrip etmek, üste fiilen taarruz ve üste hakaret suçlarından yapılan yargılama sırasında Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 09/12/2016 tarihli ve 2013/59 Esas, 2016/398 sayılı kararı ile sanıkların Jandarma Genel Komutanlığı personeli olduğu, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklik ile tâbi oldukları yargı kolunun değiştirildiği ve bu sebeple adlî yargı kolunun görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Elazığ Asliye Ceza Mahkemelerine gönderildiği, görevsizlik kararı üzerine yapılan tevzi sonucunda dosyanın Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/182 esasına kaydedildiği, Elazığ 5....
Davacı vekili; taraflar arasında önceye dayalı husumet olduğunu olay tarihinde davalıların davacıyı darp ettiklerini ve sağ kolunun kırıldığını, kolunun kırılması sonucu olay tarihinden itibaren çalışamadığını ayrıca meslekte kazanma gücü kaybı oluştuğunu, davalıların hiçbir destekte bulunmadığını, tedavisinin halen devam ettiğini belirterek 30.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Cevaba cevap dilekçesinde ise; 30.000,00TL'nin ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminat olduğunu ve hangi davalıdan ne kadar tazminat talep edildiğini ayrıca belirtmiştir. Davalılar vekili; davalılara ait iş yerinde iken davacının aniden gelerek davalılardan ...'ya tehdit ve hakarette bulunması üzerine olayın büyümemesi için caddeye çıktıklarını ancak, davacının, ...'ya yumruk atmak suretiyle darp ettiğini, davalı ...'un kendisini korumak istediğini, ardından kardeşi diğer davalı ... ile bir kısım esnafın araya girdiğini, davacının ...'...
ise de, 22.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, meslek yüksek okulu elektrik-elektronik bölümü mezunu olup daha önce de benzer işlerde çalıştığı anlaşılan, gerekli eğitimlere sahip, tecrübeli ve iş güvenliği ile kurallardan haberdar bir iş güvenliği sorumlusu olan ölene, enerji altında bakım onarım çalışması yapılmaması hususunda ayrıca bir uyarıda bulunulmasına gerek bulunmadığı, kaldı ki ölen tarafından arızaya müdahale edildiği sırada, sanığın yol emniyeti ile ilgilendiği ve ölen tarafından arızalı olan fazın tespiti akabinde enerjinin kesilmesi için talep de gelmediği, ölenin kendi inisiyatifiyle ve ekip şefine haber vermeden faz kontrolünü bitirip gerilimi kesmeden çalışma yapmaya başladığı, bu suretle sanığın meydana gelen olayda alabileceği bir önlem ve dolayısıyla kusuru bulunmadığı anlaşıldığından, atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi; Kanuna aykırı olup...
İlk derece mahkemesince, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince; davacının geçici işgöremezlik zararının ispatlanamadığından bu kalem talep yönünden hesaplanan tazminat miktarının düşülmesi gerektiği; davalının, davacının kolunun kırılmasında doğrudan bir eylemi yoksa da davacıyı kovalayarak kaçmasına sebebiyet verdiği ve bu esnada davacının düşerek kolunun kırıldığı nazara alındığında, kol kırılması ile davalının kovalama eylemi arasında illiyet bağının kesilmediği ancak bu yaralanmanın oluşmasında davalının eylemi dışında gelişen etkenlerin de bulunduğu gözetilerek, sürekli iş göremezlik zararı nedeniyle belirlenen tazminat miktarı üzerinden TBK'nın 51. maddesi uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp, düzeltilmek suretiyle yeni hüküm kurulmuştur.Olayın gelişimi gözetildiğine...