Maddesinde, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; taraflar arasında 24 ay süreyle geçerli olmak üzere 28.2.2003 tarihli iş sözleşmesinin imzalandığı, davacının talebini bu sözleşmeye aykırılık iddiasına dayandırdığı, uyuşmazlığın iş akdinden kaynaklandığı, bu durumda ise davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Denizli 2.İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince Denizli 2.İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında ... 20. İş Mahkemesi ile ... 5. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, iş mahkemesinde işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.” İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemelerini de yetkili kılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında İstanbul 10. İş Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, iş mahkemesinde manevi tazminat istemine ilişkindir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”...
uygulanan toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve borçlar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder....
Noterliğinden çekilen 12.12.2014 tarihli ihtarnamesinde çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapıldığı ve bu nedenle İş Kanunun 24/II maddesi uyarınca iş akdini feshettiğini bildirdiğini, bu fesihte davalının iş akdini kendisinin sona erdirdiğinin görüldüğünü, bu nedenle Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'nün 11.02.2015 tarih ve 76020743- 667-5219 sayılı yazısında belirtmiş olduğu davalının 31.12.2014 tarihinde iş bitimi nedeniyle sonlandırıldığından kıdem tazminatı hakkının doğduğu tespitini kabul ettiklerini, davalının 12.12.2014 tarihli ihtarnamesi ile İş Kanunun 24/II....
esas) Mümin Şahin 1.iş Mahkemesi 2021/428 Muhammet Yılmaz 1.iş Mahkemesi 2021/422 Sibel Arslan 1.iş Mahkemesi 2021/423 Dilek Yirmibeş 1.iş Mahkemesi 2021/424 Erkan Av 1.iş Mahkemesi 2021/427 Necati Çakmak 1.iş Mahkemesi 2021/425 Cihan Topal 1.iş Mahkemesi 2021/426 Sezgin Güler 2.iş Mahkemesi 2021/229 Nuray Atabaş 2.iş Mahkemesi 2021/232 Ferhat Berk Şimşek 2.iş Mahkemesi 2021/233 Zeki Biriktir 2.iş Mahkemesi 2021/230 Ömer Şar 2.iş Mahkemesi 2021/231 Muhammet Çiçek 2.iş Mahkemesi 2021/234 Ersin Sayar 2.iş Mahkemesi 2021/228 Umut Akgül 3.iş Mahkemesi 2021/393 Alparslan Dede 3.iş Mahkemesi 2021/396 Ercan Keçe 3.iş Mahkemesi 2021/394 Özkan Horuz 3.iş Mahkemesi 2021/397 Recep Yazgan 3.iş Mahkemesi 2021/395 İrfan Şimşek 3.iş Mahkemesi 2021/398 Fatih Mert 3.iş Mahkemesi 2021/399 Sabriye Arslan 1.İş Mahkemesi 2021/439 Bülent Çakmakçı 1.İş Mahkemesi 2022/104 Mustafa Zabun 2.İş Mahkemesi...
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya, iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi, giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve giderek, sigortalının yukarıda açıklanan yöntemle kurumca belirlenen sürekli iş göremezlik oranına göre maddi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir....
Davalı şirket vekilinin birleşen dosyadaki cevap dilekçesinde “ Müvekkilim son dönemde ihaleyi kazanamayınca iş akdi kendiliğinden sona ermiştir. ” şeklindeki savunması karşılığında iş akdinin haklı neden olmadan feshedildiği anlaşılmakta olup, davalının aynı dilekçesinde “ İstifa dilekçesi ve ibranameden de anlaşıldığı üzere, davacı iş akdi sona ermeden yeni iş bulmuş ve bu işte çalışmak için müvekkilim şirketten istifa etmiştir. ” ve “Zaten davacı ile müvekkilim şirket arasında imzalanan iş sözleşmesi belirli süreli bir iş sözleşmesidir. İş akdinin sona ereceği tarih baştan bellidir. Bu yönüyle davalıya ihbarda bulunma zorunluluğu dahi bulunmamaktadır. Yine davacıya iş araması için gerekli izinler verilmiştir. ”şeklindeki çelişkili savunmaları karşısında davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
İş Sendikasına üye olduğunu, üyeliğini 01.12.2006 tarihinde davalı şirkete bildirdiğini, emeklilik sebebi ile iş sözleşmesinin sona erdiği 02.06.2011 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirket tarafından toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmadığını ileri sürerek toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunan fark alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı işveren, Tansaş T.A.Ş.’nin 01.07.2006 tarihi itibariyle Migros Türk T.A.Ş. ile birleştirildiğini, birleşen Tansaş T.A.Ş.’de toplu iş sözleşmesinin mevcut olmadığını, Makro Center, Tansaş, Tanet işyerlerinde çalışan sendika üyesi olacak kapsam içi personelin Migros ve Tez-Koop. İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin bazı hükümlerinden faydalanamayacağı yönünde protokol düzenlendiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık davacının cismani zarara uğraması ile sonuçlanan olayın iş kazası olup olmadığı, diğer bir deyişle uyuşmazlığın iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplanmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 13. maddesinde iş kazasının 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir....