E) Gerekçe: Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla " bakmaya devam olunur. Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, Mahkemenin göresizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir....
Uyuşmazlık 6111 sayılı yasa kapsamında devredilen ve farklı iş kolunda örgütlü sendikanın imzaladığı Toplu İş Sözleşmesinden yararlanan ve devredildiği işyerinde Toplu İş Sözleşmesine taraf sendikaya üye olmayan davacının, devredilen işyerinde yeni Toplu İş Sözleşmesi imzalandıktan sonra devir nedeni ile devirden önce yararlandığı Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı, bu toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesi hükmü olarak devem edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2922 ve yürürlükten kaldıran 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun hükümleri ile Dairemiz uygulaması değerlendirildiğinde, iş kolu değişikliği toplu iş sözleşmesini sona erdirmeyecektir (Mad. 37). Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam edecektir(Mad. 36/2). Ancak bu hüküm işyerinde toplu iş sözleşmesine taraf sendika üyesi işçi için geçerlidir....
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar davacı uçucu personel olup hava taşıma işinde çalışması nedeni ile İş Kanunu kapsamında çalışan değil ise de, davacının üyesi olduğu sendika ile davalı tarafından imzalanan 01.01.2009-31.12.2010 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinin 27. maddesinde “Süreli fesihlerde uçucu personel dahil sendika üyesi tüm personele iş güvencesi hükümleri ile birlikte 4857 sayılı yasa hükümlerinin uygulanacağı” belirtilmiştir. Her ne kadar sözleşmenin süresi 31.12.2010 tarihinde sonra ermiş ve fesih tarihinde imzalanmış bir Toplu İş Sözleşmesi yok ise de sözleşmenin bu hükmü, 2822 sayılı kanunun 6, 6356 sayılı kanunun 36/2 maddesi uyarınca hizmet akti hükmü olarak devam edeceğinden, hava taşıma işinde çalışan davacı, iş sözleşmesinin feshine ilişkin iş güvencesi hükümlerinden yararlanacak ve uyuşmazlıkta iş mahkemesi görevli olacaktır. Kaldı ki davalı işveren davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinde yürürlükte olan 2822 sayılı TİSGLK.’un 45....
İş Mahkemesi olduğu gerekçesi ile dosya ... İş Mahkemesine gönderilmiş ise de ... İş Mahkemesi ile ... 3.İş Mahkemesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı ortaya çıktığından karar kesinleştiğinde yetkili mahkemenin belirlenmesi için tarafların başvurusu halinde dosyanın Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmesine kararı verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, ''İş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılacağı gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber olmaz.'' İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işin yapıldığı yer mahkemelerini de yetkili kılmaktadır....
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi için önel vermek, olayın iş kazası olduğunun ve sürekli iş göremezlik oranının tespitinden sonra çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın ... şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... İş ve ...İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. ... İş Mahkemesince, davacının hizmet süresinin tespitini istediği çalışmasının ... ilçesinde geçtiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... İş Mahkemesi ise, kesin yetki bulunmayan davada davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulmadığından davalının adresi mahkemesinde dava görülebileceği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir....
Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için iş kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay iş kazası değilse yargılama iş mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun iş kazası tahkikatı ve giderek olayın iş kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayın iş kazası ihbarı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği, davacı tarafa iş kazası ihbarı yapmak üzere Kuruma başvurması için önel verilmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, iş kolu tespit kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır....
Gerekçe: 1-Davacı temyizi yönünden; Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı temyizi yönünden; Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca “iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş göreme (emek) ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır. İş sözleşmesini diğer iş görme sözleşmeleri olan eser ve vekalet sözleşmelerinden ayırt edici en önemli kıstas bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağlılığı vardır....
Davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif unsurlar davalı tarafça ispatlanamamıştır. Yapılan işin niteliği gereği yapılan iş sözleşmesi, belirli süreli olduğu belirtilse dahi 4857 sayılı İş Kanununun 11.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilmelidir. İş sözleşmesi belirsiz süreli olduğu halde mahkemece belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu kabul edilerek, yapılan fesih işleminin haklı veya geçerli olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar vermektir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi....