Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, davacının maddi tazminat isteminin davacının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olduğu yönündeki ATK'nın farazi tespiti dikkate alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Emsal olarak alınan Yargıtay 21 HD.'nin 11.10.2010 gün ve 2009/9320 Esas 2010/9667 karar sayılı kararında ''.....Uyuşmazlık kazası nedeni ile zarara uğrayan sigortalının geçici göremezlik dönemine ait maddi zararının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, kazası yada meslek hastalığı nedeniyle, geçici göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir....

Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Mahkemece yapılacak ; tespit davasını tazminat davasından tefrik edip ayrı esasa kaydetmek, tespit davasını tazminat davası için bekletici mesele saymak, tespit davasını sonuçlandırıp tespit davasında verilen hüküm kesinleştikten sonra çıkacak sonuca göre tazminat davasını sonuçlandırmaktır....

    Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde % 100 gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK'ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır....

      Öte yandan Zonguldak 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/322E sayılı dosyasında davalılar aleyhine ibra sözleşmesinin iptali ile fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat davaları açma hakları saklı tutulmak suretiyle davadan feragat edildiği açıklanmaktadır. Diğer bir deyişle kayıtsız şartsız bir vazgeçmenin söz konusu olmadığı, ileride yeniden dava açılacağı yolundaki iradenin ortaya konulduğu açıktır. Sulh ve ibra sözleşmesine gelince: Dava, kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, sigortalı tarafından düzenlenen "ibranamenin" içeriği ve kapsamı yönünden davacının tüm alacağını aldığı ve bu suretle borçluyu borcundan kurtardığı biçiminde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davacıda, oluşan zarar nedeni ile maddi tazminatına karşılık 20.000,00-TL ödenmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir....

        Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, mahkemece SGK tarafından davacıya geçici göremezlik dönemi için yapılan ödemenin araştırılarak, bu ödeneğin rücuya kabil kısmının tazminat alacağından tenzili yoluna gidilmesi gerekirken, kanunun emredici hükmüne aykırı olacak şekilde geçici göremezlik ödeneğinin rücuya kabil kısmı tazminat alacağından indirilmeksizin yapılan hesabın hükme esas alınması hatalı olmuştur. 3- Aynı zamanda kazası nedeniyle davacı tarafça yapılan tedavi giderinden işverenin sorumluluğunun belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Gerçekten sarf tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası; kazası nedeniyle işverenin sigortalısına karşı, işe Kurumca el koyuncaya kadar sağlık yardımlarını yapma ve vizite kağıdı düzenleme dışında bir yükümlülüğünü hükme bağlamamıştır. Aksine, kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunu kabul etmiştir....

          K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine. 2-Dava,Davacılar murisi ...’nin 02.08.2002 tarihinde geçirdiği kazası sonucu ölümü nedeni ile hak sahibi davacıların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de varılan bu sonuç aşağıdaki nedenler ile yerinde değildir. a) davacılar murisinin ... ustası olarak çalışırken kazası geçirdiği, niteliği ve kabule göre de asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalıştığının kabulü doğru ise de, davacıların 07.12.2011 tarihli beyan dilekçeleri ile asgari ücretin 2 katı olarak alınan ücret kabul ettiklerini bildirdikleri açık olduğu halde asgari ücretin 2.605 katı asgari ücret oranı ile yapılan tazminat raporu esas alınarak davacıların maddi tazminatlarını belirlemesi hatalı olmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava; 30.05.2008 tarihindeki kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ... 2....

              Davacının geçirdiği kazası nedeniyle değişen ve gelişen bir hastalık veya tedavi sürecinin bulunmadığı, bu nedenle davalının ıslahla arttırılan maddi tazminat kısmınına ilişkin zamanaşımı itirazının yerinde olduğu anlaşıldığından davacının dava dilekçesi ile talep ettiği 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,ıslah ile artırılan maddi tazminat talebinin ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

                KARAR 1- Dosyadaki yazılara, toplanan deliller ile hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, kazası nedenine dayalı maddi ve manevi zararlarının davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden hükümde isabetsizlik yoktur. Ancak davacının bir kısım maddi tazminat isteminin reddi, Kurum tarafından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerleri ile karşılanmış olup, bu hususun davacı yanca önceden bilinmesi söz konusu olmadığından ret edilen maddi tazminat yönünden davalılar yararına vekalet ücreti takdiri usul ve Kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi uyarınca, 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

                  İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2020 NUMARASI : 2013/187 Esas - 2020/164 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Captain GYM Clup adı altında faaliyet gösteren şahıs firmasında 24.11.2011 tarihinden itibaren fitness antranörü olarak çalışmaya başladığını, bu çalışmasına devam ederken 08.03.2012 tarihinde kazası geçirdiğini, bu tarihte spor aletinde çalşırken aletin mekanizmasında bulunan halatın kopması neticesinde müvekkilinin sol elinin aletin metal borusuna sıkışmak sureti ile kazası geçirip sol el orta parmağının eklem yerinden feci şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı işverenin kusurlu olduğunu, davacının bu kazası nedeni ile meslekte kazanma gücünü yitirdiğini, davacının iki kez ameliyat olduğunu, 30 gün fizik tedavi gördüğünü, bu kaza nedeni ile davacının maddi ve manevi zararlarının meydana geldiğini, davalı...

                  UYAP Entegrasyonu