WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle öncelikle davacının sendika üyesi olup olmadığı, toplu sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığı belirlenmeli, TİS’den yararlandığının anlaşılması halinde 506 sayılı yasanın 77. maddesi uyarınca TİS’de öngörülen ücretlerin davacıya ödenip ödenmediği tespit edilmeli, ödeme yapıılmış ise buna ilişkin kayıtlar celp edilmeli, TİS’e göre belirlenen ücretlerin ödenmesi halinde prime esas kazanca esas alınacağı gözetilmeli, ödemelerin nasıl yapıldığı, asgari ücret üstünün nasıl ödendiği hususlarında davacının beyanı alınarak bu konular açıklığa kavuşturulmalı, davalı yerinin kamu kurumu olması nedeniyle yapılan ödemelerin kayıtlı olması gerektiğinden ve kayıt dışı ödeme yapılamayacağından ilgili belediye başkanlığından ödemelerin ne miktarda ve nasıl yapıldığı sorulmalı, yerinde aynı konumda başka işçilerin de olup olmadığı yönünde araştırma yapılmalı, toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesinleşen yargı kararıyla hak kazanılan ücret, yıpranma primi, ikramiye ve ilave tediye fark tutarları dikkate alınarak bu tutarların SGK primine yansıtıldığı, ihtilaf konusu dönem sigortalılık primine esas kazanç tutarlarının Kurum tarafından belirlenen prime esas kazanç tavan miktarı da gözetilerek yeniden hesaplama yapıldığı ve buna göre Kuruma eksik olarak bildirilen ihtilaf konusu dönem toplam prime esas kazancın yazılı şekilde tespit edildiği anlaşılmaktadır....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2022 NUMARASI : 2020/327 ESAS, 2022/51 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kurumun 7369461727 bağkur sicil numarası ile sigortalı olduğunu, malüllük dosyasının 14/01/2019 tarihinde kurum tarafından red edildiğini, red gerekçesinin ise çalışma gücünün %60'nı kaybetmediğinin gerekçe gösterildiğini, müvekkilinin, yürüme güçlüğü, kulak ve diğer rahatsızlıklar nedeniyle çalışma gücünü kaybettiğini, maluliyet oranının %60'dan fazla olduğunu, müvekkilinin maluliyet oranının yeniden ve doğru bir şekilde tespit edilerek 14/01/2019 tarihi itibariyle maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ve aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesi için dava açtıklarını belirterek müvekkilinin maluliyet oranının yeniden tespit edilmesini, tespitinin yapılmasından sonra aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilerek müvekkilinin 14/01/2019 tarihinden itibaren...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 1995 yılından itibaren Tarım ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava,1.1.1997 tarihinden 2.8.2003 tarihine kadar davacının tarım ... sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece kısa kararda,“1-Davacı ...'in davalı SGK'ya açtığı davanın kabulü ile, 7279947816 bağkur numaralı davacı ...'in 01/01/1997 - 02/08/2003 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı olduğunun tesbitine” karar verilirken ,gerekçeli kararda “1- Davacının davalı ...Satış Kooperatifine karşı açtığı davanın husumet yönünden REDDİNE,2- Davacı ...'...

        Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından prime esas kazancın tespitine dair bu davada davacı tarafından davalı işveren aleyhine açılan işçilik alacağına ilişkin davada belirlenen son ücret miktarı esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 7'nci maddesi uyarınca, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79'uncu maddesinin onuncu fıkrası teşkil etmektedir. Anılan maddede “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır” hükmü yer almaktadır....

          Mahkemece; "7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesine göre, İş Mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. İş mahkemesinin yetkisini düzenleyen anılan maddede yer alan yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesin niteliktedir. Söz konusu hükme göre davacı, davayı, işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesinde açabileceği gibi davalının ikametgâhı mahkemesinde de açabilir. Tercih hakkı her durumda dava açana aittir. Nitekim mahkemelerinin yetkisinin kamu düzenine ilişkin olduğu hususu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/22- 186 Esas 2013/1391 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....

          Mahkemece; "7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesine göre, İş Mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. İş mahkemesinin yetkisini düzenleyen anılan maddede yer alan yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesin niteliktedir. Söz konusu hükme göre davacı, davayı, işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesinde açabileceği gibi davalının ikametgâhı mahkemesinde de açabilir. Tercih hakkı her durumda dava açana aittir. Nitekim mahkemelerinin yetkisinin kamu düzenine ilişkin olduğu hususu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/22- 186 Esas 2013/1391 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....

          Prime esas kazancın tespiti yönünden ise bilindiği üzere, belli bir dönemdeki çalışmaların tespiti istemini içeren hizmet tespiti davası, dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş olmasa da, 55510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasında da düzenlendiği üzere, özünde prime esas kazançlarının ve prim ödeme gün sayılarının tespiti talebini de içermektedir. Mahkemenin hizmet tespitine ilişkin ilamı ise işverenin Kuruma vermediği bildirgeler yerine geçecek belge niteliğindedir. Netice itisbariyle prime esas kazancın tespiti davasında, 5510 sayılı Kanun 86. maddede (506 s. Kanun m. 79), mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamlarının dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu nedenle sigortalının ücretinin T6na davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur....

          H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 2- İstanbul 36.İş Mahkemesinin 2019/136 Esas 2019/392 Karar sayılı 03/10/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, 3- Gerekçe bölümünde belirtilen şekilde eksiklikler giderilerek yargılama yapıldıktan sonra karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden verilecek olan kararda değerlendirilmesine, İlişkin, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 04/11/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi....

          Anılan Kanunun 3. maddesinde ücret, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlanmış, 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde de genel anlamda ücret, bir kimseye bir karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tarif edilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 80. maddesinin 1. fıkrasının (a)/(1) alt bendindeki “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. (3) numaralı alt bend gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta...

            UYAP Entegrasyonu