Olayımızda; Davacı, kiralananı satmak istediğini, bu nedenle alıcılara gösterilmesi için haftada en az iki gün evin alıcılara gösterilmesine izin verilmesi isteminde bulunmuştur. Bu durumda taşınmazın niteliği ve bulunduğu mevki göz önünde tutularak muhtemel satılabilme süresinin tespiti ve bu süre içerisinde hangi gün ve saatlerde gösterilmesinin uygun olacağı, menfaatler dengesi de göz önünde tutularak hakkaniyete uygun şekilde belirlenebilmesi duruşma açılarak yapılacak yargılama esnasında, taraf delillerinin toplanması neticesinde çözüme kavuşturulabilecektir. Mahkemece, duruşma açılarak taraf delilleri birlikte değerlendirilerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, kişilik haklarını ihlal eder şekilde herhangi bir süre ile sınırlandırmaksızın, Salı ve Cumartesi günleri 14.00 – 16.00 saatleri arasında kiralananın gösterilmesine izin verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Yukarıda açıklandığı üzerine Dairemizin 05/02/2018 tarihli 2016/18965 E. 2018/1545 K. sayılı bozma ilamında; "Davacı işçi dava dilekçesinde yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek istekte bulunmuş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüm süreye ait yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Davacının 15/02/2010 - 01/03/2010 tarihleri arasında izin talep dilekçesi sunduğu, ayrıca 2010/2. ay bordrosunda 14 gün izin kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece,izin talep dilekçesi davacıdan sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile tüm çalışma süresi için yıllık izin alacağının kabulü bozmayı gerektirmiştir. " denilmiştir....
Somut olayda davalı, davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak dosyaya davacının imzasının bulunduğu bir kısım izin dilekçesi taleplerini sunmuştur. Davalı tarafından dosyaya sunulan izin talep dilekçelerinde izinde geçirilecek sürelerin belirtildiği ve belgelerde amir onayının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu dilekçelerde yazılı süreler izin süresinden düşülmeden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, bu belgelerde yazılı tarihlerde davacının izin kullandığının kabulüyle izin süresi hakkında yeniden hesaplama yapılarak karar verilmesi gerekirken; izin kullanma isteğini içerir belgelerin ücretli izin kullanıldığına ilişkin belgeler olarak dikkate alınmayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu ” gerekçesi ile bozulmuştur. Taraflar arasında yıllık izin alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Somut olayda; davacının 09.02.2006-14.11.2012 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresine göre doksan gün yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu kabul edilerek hesaplandığı ancak dosyada bulunun on adet yıllık izin belgesinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Hal böyle iken davalının temyiz itirazında açıkça belirttiği yıllık izin belgelerine karşı davacının beyanı sorularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yıllık izin ücreti alacağı konusundaki anılan yıllık izin belgeleri değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Somut olayda davacı dava dilekçesinde eksik kalan yıllık izin için talepte bulunmuş, davalı tarafından dosyaya yıllık izin belgesi sunulmuş ve davacının kırkaltı gün izin kullandığı dosyaya sunulan işveren kayıtlarından anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının eksik kullandığı izin günlerini talep ettiği ve işveren belgeleri ile davacının kırkaltı gün izin kullandığı gözönüne alınmadan tüm çalışma dönemi için yıllık izin hesaplayan hatalı bilirkişi raporuna göre yerel mahkemece karar verilmesi isabetsiz olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacı işçinin izin ücreti tespitinde dayanak yapılan toplu ... sözleşmesi hükmünün tespiti bakımından işçinin çalıştığı dönem itibariyle sendika üyesi olup olmadığının işveren kayıtlarından belirlenmesi, anılan dönem itibariyle uygulanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin tespitiyle, davalı işverenlikte bulunan izin defteri ile eşdeğer belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak yeni rapor aldırılmak suretiyle hüküm kurulmalıdır. 2-Davalı vekili, delil listesinde yemin deliline dayanmış olup, mahkemece davalı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmamıştır. Anılan sebeple, yıllık izin alacağı bakımından ispat yükü üzerinde olan davalı tarafa, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonuca göre işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. 3-Bilirkişi raporunda davacının yıllık ücretli izin alacağı 20.423,53 TL olarak hesaplanmıştır....
Mahkemece yıllık izin alacağının yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken 50,00 TL yıllık ücretli izin farkı alacağının 24/05/2013 dava tarihinden 478,50 TL yıllık ücretli izin farkı alacağının 25/11/2013 ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi hatalı olup bu husus bozma nedeniyse de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
Mahkemece yıllık izin alacağının yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken davacının 50,00 TL yıllık ücretli izin farkı alacağının 24/05/2013 dava tarihinden 603,84 TL yıllık ücretli izin farkı alacağının 28/11/2013 ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka işletme kredisi faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi hatalı olup bu husus bozma nedeniyse de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
Mahkemece davacının 13 yıllık izin alcağının hesaplandığı bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Davacının çalıştığı 13 tam yıl boyunca izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece, HMK 31. mad. uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının 13 yıl boyunca izin kullanıp kullanmadığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davacının banka kayıtları getirtilmek suretiyle bordrolardaki fazla mesai tahakukları karşılığında ödeme yapılıp yapılmadığı denetlenerek ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalıdır. 3-Davacının hizmet süresine göre haketiği izin hakkı 56 gün olup davalı tarafından dosyaya ibraz edilen belgelerden 40 gün izin kullandığı anlaşılmaktadır.Teknik bilirkişi tarafından ise davacının 16 gün izin kullandığından bahisle bakiye ücretli izin alacağı hesaplanmıştır.Davacının 16 gün bakiye izin hakkı olup buna göre hesap yapılarak alacağın hüküm altına alınması gerekirken bakiye izin süresinin 40 gün olduğu kabul edilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....