Somut olayda, Mahkemece davacının çalışma süresi içerisinde yalnız onaltı gün yıllık izin kullandığı kabul edilerek yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. Davalı ... tarafından dosyaya izin formları sunulmuş ve davacının izinlerini kullandığı iddia edilmiştir. Ancak davacının formlarda belirtilen tarihler içerisinde yıllık izin kullanıp kullanmadığı hususu araştırılmamıştır. Bu durumda yıllık izin kullanma isteğini içeren tarihler için davacı asil de dinlenmeli, davacının beyanları ve izin formları birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebidir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait 01.03.2008 tarihli izin talepli dilekçesi, işleme konulmadığı ve bordroya izin ücretinin yansıtılmadığı gerekçesiyle dikkate alınmadığı ve davacının yirmisekiz günlük yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamında davacıya ait 01.03.2008 tarihli iki ayrı yıllık izin talepli belge bulunduğu anlaşıldığından izin talepli belgelere karşı davacının beyanı sorularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.04.016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dava, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının "Kanuni izinler, vekalet, geçici görev" konulu, 09/04/2014 tarih ve 2014/4 sayılı Genelgesi'nin 8. maddesinde yer alan, "İzin vermeye yetkili amirlerce personele mazeretlerine binaen bir günlük veya ayda toplam 8 saati geçmemek kaydıyla saatlik (saatlik izin hakkını dolduran personel için günlük izin vermek suretiyle) izin verilebilir. Ancak günlük verilen izinler yıllık izinden düşülecektir." hükmü yönünden incelendiğinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda, belli şartlar altında izin kullanmanın memurun genel haklarından biri olduğu düzenlenmiş ve izin türleri ile hangi iznin; ay, gün ya da saat şeklinde kullanılabileceği açıkça belirtilmiş olmakla birlikte, izin türleri arasında “saatlik izin” ya da “idari izin” diye adlandırılan bir izin türü yer almamaktadır....
Özellikle arsa payı karışılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yükleniciye isabet edip de henüz teslim ve devir edilmeyen ve arsa sahibi adına kayıtlı olan bağımsız bölüm-bölümler varsa nama ifaya izin davası ile birlikte eksik ve kusurlar ile gecikme tazminatı ile cezaların giderilmesi ve karşılanmasında harcanmak ve ödenmek üzere yükleniciye ait bağımsız bölümün satışına izin verilmesi de talep edilmekte, Yargıtay uygulamasında eksik ve kusurların giderilmesi ve gecikme tazminatını karşılayacak bağımsız bölümlerin en az satış bedelinin de gösterilerek satışa izin verilmesi ve giderlerin bu satış bedelinden karşılanması gerektiği kabul edilmektedir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K… sayılı kararında; davacının izin için yaptığı başvurusunda herhangi bir eksiklik bulunmadığı davalı idarece tespit edildiği, davacının 2030 tarihine kadar olan maden ruhsatı süresinden daha kısa bir süre olan 31.12.2017 tarihine kadar izin verildiği, davalı idarece verilen iznin, davacının izin başvurusunda herhangi bir eksikliğinin olmadığı, davacının maden izni almasında herhangi bir sakınca bulunmadığı, davalı idarenin bu aşamada izin süresi olarak belirleyebileceği tarih ise mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, maden ruhsatının bitim tarihine kadar olacağı, idarenin, izin süresi konusunda, maden ruhsatı süresinden daha kısa bir süre için izin vermesine ise imkan bulunmadığı, davacıya maden ruhsatı süresi olan 2030 tarihine kadar izin verilmesi gerekmesine rağmen, hukuki bir gerekçe olmadan, bu süreden daha kısa süre olan 31.12.2017 tarihine kadar izin veren davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı...
Dava, Menemen Orman İşletme Şefliği sınırları dahilinde kalan 6.603,84 m²'lik alanda Orman Kanunu hükümleri uyarınca davalıya verilen pasa döküm sahası ve ulaşım yolu kullanımına ilişkin verilen izin karşılığı ödenmeyen arazi izin bedelinin gecikme zammı ve KDV’si ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu alan, Devlet ormanı vasfında olduğundan 6831 sayılı Kanunun 17/3. maddesi gereğince izne tabi olup, bu iznin şartları yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Bu durumda, mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacı işçiyi bizzat dinleyerek yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı veya hangi sürelerde kullandığı belirlendikten sonra davacının uzun çalışma döneminde izin kullanmadan aralıksız çalışması da hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususu dikkate alınarak varsa kullandırılmayan izin süresi tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca, davalı tarafça dosyaya yıllık izin talep dilekçeleri sunulduğu halde söz konusu belgeler değerlendirilmeden yıllık izin ücret alacağı hesaplanmış olmakla, dosyaya sunulan yıllık izin kullanımına ilişkin belgeler de davacıya gösterilerek beyanı alındıktan sonra anılan belgeler değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Maddesinden kaynaklanan haftalık izin süreleri karşılığı ücret alacağının tahsiline, aynı sözleşmenin 33.maddesi uyarınca kararlaştırılan aylık izin karşılığı ücret alacağının ise redine karar verilmiştir....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının çalıştığı hizmet süresine göre yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmeleri uyarınca hakedilen toplam yıllık izin süresinden, dosyaya sunulan izin belgelerinden yalnızca davacının imzasını taşıyan izin formlarındaki izin süreleri ile davacıya fesih tarihinde ücretinin ödendiği kanıtlanan 2013 yılına ait 28 günlük izin süresi toplamı düşülmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamında yer alan imzasız izin formları hesaplamada dikkate alınmamıştır. İlgili işyerinin bir kamu işyeri olduğu hususu da dikkate alınarak, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında H.M.K. 31. maddesi uyarınca davalı tarafından sunulan imzasız izin belgeleri kapsamında davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının yıllık izin belgesi sunmadığı belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde davacı imzasını havi yıllık izin belgesi ile bazı aylara ilişkin bordrolarda izin parası adı altında tahakkukların olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu yıllık izin belgeleri ile bordrolar davacı asile gösterilip beyanı alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yıllık ücretli izin alacağına karar verilmesi hatalıdır. 3-Hükmedilen miktarın net yada brüt olduğunun kararda belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalıdır....