Somut olayda, davacı davalıya ait işyerinde 15.01.1992- 16.05.2018 tarihleri arasında çalıştığını, çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, bilirkişi hesap raporundaki gibi 36.531,00 TL yıllık izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının yaklaşık 27 yıl yıllık ücretli izin kullanmadan çalıştığı iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, 25/02/2012 tarihli ibraname başlıklı belgede yıllık izin ücretlerini aldığı belirtildiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, Mahkemece, davacı asil çağrılıp ilgili belge de gösterilerek çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusundaki beyanı alındıktan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, noter personeli olarak çalıştığı dönem boyunca izin kullanmadığını, karşılığının da ödenmediğini belirterek yıllık izin ücret alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının çalıştığı dönem boyunca izin talebinde bulunmadığını, yapılan sözleşmelerde kullanılmayan izinler için ücret ödeneceğine dair hüküm olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi istemiştir....
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ikiyüzondört günlük yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, davalı vekili yargılama sırasında, davacının 15.09.2009-29.09.2009, 05.09.2011-19.09.2011 ve 03.09.2012-17.09.2012 tarihlerinde izin kullandığına ilişkin yıllık izin belgeleri sunmasına rağmen değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Hal böyle iken davalının temyiz itirazında açıkça belirttiği yıllık izin belgelerine karşı davacının beyanı sorularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yıllık izin ücreti alacağı konusundaki anılan yıllık izin belgeleri değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Bu duruma göre, mahkemece, bağımsız bölümlerin hangi bedelle satıldığı, buna karşılık daha önceden mahkemece tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin hangi bedelle giderildikleri taraflardan delilleri sorularak saptandıktan sonra, yapılan masrafların bağımsız bölümlerin değerini aşması halinde yüklenicinin tescil talebinin kabulü yoluna gidildiği takdirde birlikte ifa hususu düşünülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bağımsız bölümlerin avans niteliğinde satışa izin verilmesi olgusu yanlış değerlendirilerek 2009/467 esas sayılı dosyadaki farka hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bunun yanında, mevcut davada sözleşmedeki edimlerin tümüyle yerine getirildiği ileri sürülerek 9 no’lu bağımsız bölümün de satışına izin verilmesi veya tescili talep edilmiştir. Tapu kaydı halen arsa sahiplerinden davalı ... adına kayıtlıdır. Mahkemece satışına izin verilmek suretiyle hüküm tesis edilmiştir....
Yukarıda yer verilen Kanun hükmü uyarınca tamamlanan bir yapıya yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun ilgili idarece yapının ruhsat ve eklerine aykırı olduğu veya yapının kullanılmasında fen bakımından mahzur bulunduğunun tespit edilmiş olması dışındaki bir gerekçeyle reddedilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. Yapıya ait ruhsatın imar planı ya da mevzuat hükümlerine aykırı olması da yapı ruhsatı iptal edilmediği müddetçe tek başına yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine gerekçe olamaz. Bu durumda, uyuşmazlık konusu yapıya ait ruhsatın mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle anılan yapıya yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Vesayet hukukuna ilişkin olarak satışa izin verilmesi hakkında açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Dava, kısıtlıya ait taşınmaz hissesinin vasiye satılması hususunda izin istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince vasinin izin talep ettiği işlemin vasi ile kısıtlı arasındaki tapudaki hissenin devrine ilişkin bir sözleşme mahiyetini taşıdığı anlaşılmakla, TMK'nun 463/7 gereği bu işleme izin vermekle denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kısıtlıya intikal eden taşınmazlardaki hisselerinin intikali ve fiili taksim durumuna göre paylaşılması için satışına izin verilmesi istenilmiştir. Mahkemece intikal için vasiye izin verilmesine ancak satışa izin verilmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm vasi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Vasi, vesayeti altındaki kısıtlıya intikal eden taşınmazların tapuda intikali ve intikal eden payların taksim sözleşmesi gereği satışı için izin verilmesini istemiş, mahkemece intikal için izin verilmesine, satışa izin verilmesi isteminin reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/11/2015 NUMARASI : 2015/693-2015/790 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananın gösterilmesine izin verilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, satışa çıkarılan kiralananın haftanın belli gün ve saatlerinde alıcılara gösterilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı tarafından hafta içi Salı ve Perşembe günleri saat 18:00- 20:00 saatleri arasında, hafta sonu Cumartesi günleri ise saat 14:00-16:00 saatleri arasında 3 ay boyunca gösterilmesi hususunda izin verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Böyle olunca iş mevzuatına geçtiği tarihe kadar olan yıllık ücretli izin talebi ile ilgili uyuşmazlığın çözüm yeri İdari Yargıdır. Belirtilen döneme ilişkin izin alacağı ile ilgili olarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi hatalıdır. Davacının dava dilekçesinde işçilik dönemine ilişkin izin ücreti talebi olmadığı gibi, dava dilekçesinden halen aynı iş yerinde, aynı statüde çalıştığı anlaşıldığından, böyle olunca da işçilik dönemine ait izin alacağı muaccel hale gelmediğinden, işçilik dönemi içinde yıllık izin alacağı hesaplanıp kabulüne karar verilmesi istekle bağlılık kuralına aykırıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi Uygulama Yönetmeliği'ne göre sakınca bulunmadığının ifade edilmişse de aynı raporda İşletme Müdürü görüşü altında yer alan Bölge Müdürlüğü görüşünde "Muğla ili Ula ilçesi … Mahallesi sınırları dahilinde İR … nolu ruhsatlı sahada, davacı tarafından 111870,41 m2 ormanlık alanda maden işletme, maden altyapı tesisi izni talep edilen alanda; yörede basralı ağaçların, dolayısıyla arıcılık faaliyetlerinin yoğun, yerleşim yerlerine yakın (1100 metre) olması nedeniyle izin verilmesi durumunda sosyal probleme neden olabileceği, izin talep edilen alanda ormanın 2, 3 kapalılıkta olması da dikkate alınarak, izin verilmesi hususunda takdir Makamda olmak üzere, izin verilmesi durumunda da bedellerin yatırılması, noter onaylı taahhüt senedinin verilmesi gerekmektedir." şeklinde İşletme Müdürlüğü görüşünden farklı bir sonuca varıldığı bunun üzerine de idarece izin verilmediği anlaşılmıştır....