"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Yaş küçüklüğü nedeniyle evlenmeye izin istemine ilişkin olarak açılan davada, Burhaniye Aile ile Milas Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, yaş küçüklüğü nedeniyle evlenmeye izin verilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, bu hususta gerekli araştırma yapılmalı, davacı tarafa sorularak ... giriş çıkış raporlarında ücretli izin olarak gösterilen dönemlerin neye ilişkin olduğu belirlenip, açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Evlenmeye izin istemine ilişkin olarak açılan davada Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesi ile Torbalı Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaşı küçük ... 'ün evlenmesine izin verilmesi talebine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, 6100 Sayılı HMK'nin 382/2-b-1 maddesine göre evlenmeye izin davasının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, aynı yasanın 383. maddesine göre de çekişmesiz yargı işlerinde sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, evlenmeye izin davasını düzenleyen TMK'nin 124. maddesinin TMK'nin ikinci kitabının birinci kısmında düzenlendiği ve buna göre aile mahkemelerinin görev alanına girdiği görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, TMK.'nın 124/II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde su kullanımına izin verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davacının yaşadığı köyün bir orman köyü olduğu, yaklaşık 50 yıldır orman içinde bulunan su kaynağından tüm ihtiyaçlarını karşılamakta iken davalı ... İşletmesinin suyu kullanmamasını söyledikleri iddia edilerek, davaya konu suyun kullanılması için izin verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu yerin kesinleşmiş orman sınırları içerisinde yer aldığını, davalının ise Orman İdaresine başvurarak suyun kullanılması için izin ya da irtifak talebinin olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
tutarında izin yardımı ödenir denildiğini, raporda hem yıllık izin ücretinin hem de izin yardımı hesaplanmasının sebepsiz zenginleşmeye yol açacağının ortada olduğunu, tazminat ve alacaklara uygulanmasına karar verilen faiz oranlarını ve faiz başlangıç tarihlerini kabul etmediklerini ileri sürmüştür....
Bu durumda her ne ne kadar yıllık izin defteri sunulmamış ise de Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. madde gereği söz konusu senelik izin formları davacıya gösterilerek formlarda belirtilen izin süresinin kullanılıp kullanılmadığı hakkında davacı beyanı tespit edildikten sonra karar verilmesi gerekmekte iken bu husus gözetilmeden davacının yıllık izin alacağı hususunda hüküm tesisi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi....
ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, davacının ücretli izin istek formunda görüleceği gibi 04/06/2012 tarihinden 18/06/2012 tarihine kadar yıllık izin kullandığını ve kullanmadığı yıllık izin olmadığından bu talebinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; 21/06/2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği'nin 6. ve 20. maddelerinde yer alan kurallar aktarılarak, Davacı şirkete 31/12/2016 tarihine kadar orman izni verilmesi üzerine, maden işletme ruhsatı süresinin 25/04/2025 tarihi olmasına rağmen, 31/12/2016 tarihine kadar orman izni verilmesinin hukuka aykırı olduğu, izin süresinin ruhsat süresinden kısa olamayacağı ve bu durumun mevzuata aykırı olduğu iddiaları ile bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; davalı idare tarafından ise; davacının ruhsat süresinin 25/04/2025 tarihi sonuna kadar olduğu ve idarelerince bu süre dikkate alınarak izinlerin verildiği, bu sınır içinde kalmak şartı ile ne zamana kadar izin verileceği konusunda ise takdir hakkına sahip oldukları, ruhsat süresi kadar izin verilmesi konusunda zorlayıcı dava açılmasının mümkün olmadığı, izin süresinin bitim tarihi olan 31/12/...
Bu itibarla, varsa tüm çalışma dönemine ilişkin toplu iş sözleşmeleri ile sendika kayıt fişi vb gibi belgeler getirtilmek suretiyle, davacının hak kazandığı yıllık izin süresinin belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca mahkemece, 02/04/2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmiştir. Ancak anılan raporda, davacının 6 tam yıl için 210 gün izin hakkı bulunduğuna yönelik hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Dosya kapsamında davacının yıllık izin kullandığına dair izin formu bulunmakta olup, bu izin formunun dikkate alınmaması da ayrı bir hatalı yöndür. Kaldı ki, davacı dava dilekçesinde kullandırılmayan ve sözleşmenin feshinde karşılığı ödenmeyen 90 günlük izin ücretinin tahsili için işbu davayı açmak zorunda kaldığını bildirmiş olup, her halukarda davacının talebin aşılması yerinde değildir....
Esas sayılı kararı ile ibranamenin geçerliliği konusunda değerlendirme yapılarak yıllık izin ücreti açısından da makbuz hükmünde olduğu, yıllık izindeki imza karşılığı kullandırıldığına dair bordrolar ve izin belgeleri dava dilekçesindeki beyanlar ve bilirkişi raporundaki hesaplamalar değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile sadece yıllık izin alacağı yönünden bozulduğu, diğer alacaklar yönünden bozma dışı bırakıldığı, bozmaya uyulduğu, bozma ilamı doğrultusunda araştırılacak husus bulunmadığı belirlenip sadece bordrolar, izin belgeleri ve dava dilekçesindeki beyan ile bilirkişi raporundaki hesaplamaların Mahkeme tarafından değerlendirildiği, Mahkeme'nin önceki kararının yıllık izin ücreti alacağı ve ihbar tazminatı alacağı dışında bozma dışı bırakılarak kesinleştiğinden yıllık izin alacağı ve ihbar tazminatı alacağı dışındaki önceki hükmün aynen tekrarının gerektiği, yıllık izin ücreti açısından da bordrolar, izin belgeleri, dava dilekçesindeki beyanlar ve bilirkişi...