WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece, davacının, iki yıl için yirmisekiz gün yıllık izin hakkı olduğu, 15.12.2008-30.12.2008 tarihleri arasında ondört gün izin kullandığına ilişkin belge sunulduğu, kalan ondört gün yıllık iznin kullanıldığının veya ücretinin ödendiğinin ıspatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davacının, davalıya ait işyerinde dörtyüzoniki gün çalıştığı, çalışması tamamlanan bir yıl için ondört gün yıllık ücretli izin hakkı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme ile iki yıl için yirmisekiz gün yıllık izin hakkı doğduğunun kabul edildiği anlaşılmış olup, davacının 15.12.2008-30.12.2008 tarihleri arasında ondört gün izin kullanmak istediğine ve işverence uygun görüldüğüne dair imzalı izin talep formu konusunda davacının beyanı alınarak, bordrolarda yıllık izin ücreti tahakkuku yapılıp yapılmadığı tesbit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır....

    Hal böyle olunca, davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığına ilişkin, yıllık izin defterinde kullanıldığı belirtilen izin süreleri ile imzalar hakkında davacının beyanı alınarak, yıllık izin kullanıldığı görülen sürelerde ücret bordrolarında yıllık izin ücreti tahakkuku yapılıp yapılmadığı, puantaj kayıtları olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Avans alacağının (yapılacak masrafların) karşılanabilmesi için şartları oluştuğunda yükleniciye ait yeter miktardaki bağımsız bölümün satışına izin verilmesi mümkün iken, normal bir alacağın tahsili için taşınmaz satışına izin verilmesi mümkün değildir. Nama ifa kapsamındaki işler bakımından nama ifa ile birlikte bedelinin avans olarak tahsiline karar verilmesi, nama ifa kapsamı dışında kalan imalatlar yönünden ise belirlenen nefaset bedelinin hüküm altına alınması gerekir. Öte yandan, yükleniciye ait bağımsız bölümün ifaya izin kapsamında satışına ancak izin verilen işlerin giderini karşılamak amacıyla karar verilebilir. Satış kararı verilebilmesi için ifasına izin istenilen işlerin bedeli ile satışına izin istenilen taşınmazın bedeli arasında aşırı oransızlık bulunmaması, satışa izin talebinin TMK'nın 2. maddesindeki dürüst davranma ilkesine ve hakkaniyete de aykırı olmaması gerekir....

        Uyuşmazlık davacının part-time çalıştığı süreler ve yıllık izin alacağı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davalı davacının part-time olarak işyerinde çalıştığını iddia etmektedir. Dosya içeriğinde bulunan davacı adına düzenlenen bordrolarda 2009 Şubat ayına kadar 3.049,00 TL, Şubat ayından itibaren ise 1.049,00 TL ücret tahakkuk ettirildiği, karşılığının banka hesabına yatırıldığı, davacının ihtirazi kayıt koymadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının 01.02.2009 tarihinden itibaren davalı işyerinde part-time olarak çalıştığının kabulü gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kısmi süreli çalışma biçimine göre yapılan hesaplama değerlendirmeye tabi tutularak dava konusu alacaklar hakkında karar verilmesi gerekirken, tam zamanlı çalışmaya göre yapılan hesaplamaya itibarla karar verilmesi hatalıdır. Dosya içeriğinde davacının imzası bulunan yıllık izin formlarından davacının yıllık izin kullandığı günler olduğu anlaşılmaktadır....

          -K A R A R- Davacılar vekili, davalı yüklenici ile müvekkili arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapının süresinde teslim edilmediğini, yapı kullanma izin belgesinin halen alınmadığını, binada bir çok eksiklik bulunduğunu ileri sürerek, arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerdeki ve binanın ortak yerlerindeki eksik ve ayıplı işlerin tamamlanması ve yapı kullanma izin belgesi alınması için BK’nın 97. maddesi uyarınca ifaya izin verilmesi, ifasına izin verilecek işlerin bedelinin avans olarak tahsili, bu bedelin karşılanabilmesi için yükleniciye ait ... nolu bağımsız bölümün satışına izin verilmesi, ayrıca arsa sahiplerine ait bağımsız bölümler için eksik ..., değer kaybı ve gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

            Satış kararı verilebilmesi için ifasına izin istenilen işlerin bedeli ile satışına izin istenilen taşınmazın bedeli arasında aşırı oransızlık bulunmaması, satışa izin talebinin MK’nın 2. maddesindeki dürüst davranma ilkesine ve hakkaniyete de aykırı olmaması gerekir. Davalının ifasına izin istenen işlerin bedelini ödemeye hazır olduğunu bildirip mahkeme veznesine depo etmesi halinde de satış kararı verilemez. O halde mahkemece ifaya izin kararı verilmesi halinde, izin verilen işlerin bedeli ile satışına izin istenen 14 nolu dairenin bedeli mukayese edilmeli, satış şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği takdir edilerek sonucuna göre satışa izin talebinin kabulüne veya reddine karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....

              Dava, nama ifaya izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan ....06.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda bazı bağımsız bölümlerde ve dubleksin üst katında projeye aykırı olarak imalatlar yapıldığı belirtilerek bu imalatların iskân ruhsatı almaya uygun hale getirilmesi için maliyet bedeli hesaplanmıştır. İmar mevzuatına aykırılıkların giderilmesinin mümkün olması halinde BK'nın 97. maddesi uyarınca nama ifaya izin verilmesi ve bunun için de parasal giderlerin istenmesi mümkün ise de, iskân ruhsatı verilmesi mümkün olmayan ve hakkında yıkım kararı bulunan dolayısıyla ekonomik değeri bulunmayan bağımsız bölümün eksik ve ayıplı işler bedelinin talep edilmesi sözleşmenin ve yasaya aykırılığın devamı anlamına gelir ki, bu talep yasal himaye görmez.(... .......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Satışa izin istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kısıtlının sahibi olduğu 605 ada 71 parsel sayılı taşınmazın pazarlıkla satışına izin verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, taşınmazın pazarlık usulü ile satışına izin verme görevinin denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taşınmazın satışına izin verilmesi konusunda vesayet makamının izninin yeterli olduğunu bildirerek görevsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamından, ...'nin ...'...

                  Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik Kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, talep eden ... Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğüne ait 23/11/2015 tarih ve 2834 sayılı yazı ile ...'un ruhsal - fiziksel engeli bulunması ve bakıma muhtaç olması nedeniyle kısıtlanarak, bir vasi atanması ve bakım merkezine yerleştirilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince davanın, 2828 sayılı Kanun uyarınca kısıtlı adayı hakkında korunma kararı verilmesi istemine ilişkin olduğu, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6/1-c maddesi uyarınca Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesinin ise ... Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğünün 23/11/2015 tarih ve 2834 sayılı yazıları ile ...'...

                    Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan arta kalan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz. İş sözleşmesinin işverence feshedilmesi halinde 17. maddede belirtilen yasal ya da arttırılmış bildirim önelleri ile 27. madde uyarınca işçiye verilmesi gereken iş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe girmez. Kanundaki bu düzenleme karşısında işçi tarafından ihbar önelli fesih halinde bildirim öneli ile yıllık izin süresinin iç içe girebileceği kabul edilmelidir. Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Sözleşmenin feshi anı, yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak Kanunda belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu