Davacı yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş, mahkemece bilirkişi raporuna itibarla 21 gün izin kullandığı, 19 gün izin alacağı kaldığı kabul edilerek bakiye izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Ancak, dosyaya sunulan imzalı yıllık izin defterine göre, davacı, karşılığında süre yazmaması nedeniyle izin süresine denk gelen hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günleri de dışlandıktan sonra 02.02.2012 – 14.02.2012 arası 10 gün, 18.05.2012- 27.05.2012 arası 7 gün ve 23.10.2012 – 01.11.2012 tarihleri arasında 7 gün olmak üzere toplam 24 gün izin kullanmıştır. Bu süre hak ettiği 40 günlük izin süresinden indirildiğinde 16 günlük izin alacağı kalacaktır....
Eldeki davadaki davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi talebi ile ilgili davasının daha önce açıldığı ve---sayılı dosyası üzerinden görülüp karara bağlandığı ve çıkmaya izin verilmesine dair kabul kararının 06/07/2015 tarihinde kesinleştiği, bu hali ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine yönelik davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği anlaşılmakla usulden ret kararı verilmiştir.Davacının çıkmaya izin verilmesi talebinin kabulü halinde ise davacı payının davalı şirketin müdürü diğer davalı ------ devrine yönelik talebi hakkında ise davalı şirketin karar alma yetkisinin bulunduğu, Mahkememizin bu yönde karar verme yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının davalı şirketteki payının davalı şirkete veya diğer ortağa devrine dair talebi hakkında Mahkememizin yetkisi bulunmadığından esastan reddine dair karar verilmiştir.Davacının çıkmaya izin verilmesi kararı verilmesi halinde çıkma sürecinin icrası için ---------- yetki verilmesine dair diğer talebi...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyıma yetki ve izin verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kayyım tayinine ilişkin olmayıp 3561 sayılı Kanun gereğince atanan kayyımın, kayyım tayin edilmiş olduğu kişiye ait payın dava dışı şirkete devri için kayyıma yetki ve izin verilmesi istemine ilişkindir. Aynı kişiye ait ... İli ... İlçesi ......
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, yıllık izin ve fazla mesai alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Mahkeme kararı,davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin reddedilmesi gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ancak kıdem ve ihbar tazminatı talepleri reddedilirken, yıllık izin alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca yıllık izin ücreti alacağının da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
EVLENME İZNİ VERİLMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 142 ] "İçtihat Metni" Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 124/2. maddesi ile "Ancak, hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir." hükmü getirilmiştir. Evlenmesine izin verilmesi istenilen 13.07.1993 doğumlu Zehra Yorenç'in dava tarihinde onaltı yaşını doldurmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yasal şartın oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken Türk Medeni Kanununun 124/2. maddesi hükmüne aykırı olarak evlenmeye izin verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda işçinin izne ayrılış ve dönüş tarihleri belli olmadığında “Düşünceler” hanesindeki rakamların ise kullanılan mı yoksa bakiye izin süresi mi olduğunun anlaşılmadığı gerekçesi ile bu belgeye değer verilmediği belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece bu belge taraflara gösterilerek davacı imzayı kabul ettiği takdirde, davalıdan belgedeki rakamların kullanılan izin süresi mi yoksa bakiye izin süresi mi olduğu açıklattırıldıktan sonra, sonucuna göre yıllık izin ücretinin hesaplanması; davacı imzayı inkar ettiği takdirde, belge aslının getirtilerek imza incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. 3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 24 yıl 2 ay 29 günlük hizmet süresinde sadece 30 gün izin kullandığı, 15.06.2012-14.07.2012 bordrosunda davacıya 157 gün kullandırılmayan yıllık izin ücreti karşılığı sözleşmenin feshinde izin ücreti ödemesi yapıldığı ve davacının bakiye 281 gün izin ücreti alacağı bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı, yıllık izinlerinin kullanılmasına izin verilmediği ve yıllık izin ücretinin kalanının da ödenmediğini iddia ederek yıllık izin ücreti talebinde bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 194. maddesi gereği davacının davayı somutlaştırma yükü ve 31. maddesi gereğince de hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınarak, davacının yıllık izin kullanıp kullanmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır....
Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde, yıllık izinlerin eksik kullandırıldığı, ayrıca 2013-2014 dönemine ilişkin yıllık iznin hiç kullandırılmadığı iddia edilerek izin ücretlerinin ödenmesi talep edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait ücret bordrolarında yıllık izin ücret tahakkuklarının bulunduğu gerekçesiyle yıllık izin alacağı hesaplanmamış, Mahkemece de yıllık izin alacağı talebi reddedilmiştir. Davalı işveren tarafından yıllık izinlerin fiilen kullandırıldığını gösterir imzalı izin ...... veya eşdeğer bir belge dosyaya sunulmadığından, ücret bordrolarında salt yıllık izin ücreti tahakkuku bulunması davalının ispat yükünü ortadan kaldırmaz....
Anılan sebeple, giydirilmiş ücretin hesaplanmasında, yol ve yemek menfaati sağlandığının kabul edilmesi hatalı olmuştur. 4-Mahkemece, davacının tüm çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek, yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dava dilekçesinde, yıllık izin hakkının eksik kullandırıldığı ifade edilmektedir. Dosyaya sunulan, alt işveren .... tarafından hazırlanmış “personel yıllık izin listesi” başlıklı imzasız belgelerde de, işçinin yıllık izin kullandığına ilişkin bilgi bulunmaktadır. Bu halde, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacı asil dinlenilerek, kullandığı yıllık izin süresi ve dosya içeriğindeki yıllık izin listeleri hakkındaki beyanları sorulmalıdır. Neticeye göre, yıllık izin ücreti alacağı yeniden değerlendirilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacı işçiye ait özlük dosyasında çok sayıda yıllık izin talep ve onay formunun mevcut olduğu anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kısa süreli izinler olması nedeniyle bu izin talepleri dikkate alınmamıştır. Bu formların incelenmesinde davacı tarafça çoğunun senelik izin olarak talep edildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki izin belgeleri davacıya gösterilerek belgelere karşı davacının beyanı alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yıllık izin ücreti alacağı konusunda eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....