Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a satılan taşınmazlardan 200 M2'lik kısmını ...dan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, taşınmazın 2012/163-5334 davalılar tarafından tapudan dava dışı... Elektrik Üretim A.Ş'ye satıldığından bahisle satış bedelinin faizi ile tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalılar davanın reddini dilemiş, Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi ile temlik edilen; taşınmazın mülkiyetinin geçirimini talep hakkıdır. Satış vaadi sözleşmesinde, sözleşmenin ihlali halinde taşınmazın bedeline yahut tazminine ilişkin hakkın da temlik edildiğine dair bir hüküm yer almayıp, alacağın temlikinde belirli, muayyen bir hakkın temliki bahis konusudur. Alacağın temliki (BK m. 162-172) yoluyla borç ilişkisinin devri mümkün değildir.Bu şekilde,davacı, satış vaadine ilişkin sözleşmeden doğan hakkını akidine ileri sürebilir....

    Davalı , 2675 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin % 60 ‘ını satış vaadi sözleşmesi ile davacıya sattıktan sonra davacının talep ve kabulü ile ifraz ve tevhit işlemleri yapıldığını, ifraz sonucu oluşan parsellerden 5871 parsel sayılı taşınmazın her ne kadar tapuda davacıya satışı yapılmış gibi gösterilmiş ise de, satış vaadi sözleşmesi uyarınca bedelsiz olarak devredildiğini bu nedenle ifraz ve tevhit sonucu oluşan 5868 parsel sayılı taşınmazdaki % 60 payının davacı adına tescil edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile 5868 parsel sayılı taşınmazın 9173.44 metrekarelik kısmına isabet eden payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Noterde biçimine uygun olarak 28.9.1998 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... , 2675 parsel sayılı taşınmazın 60/100 payını davacı ...’a satmayı vaat etmiş ve bedelini almıştır....

      Yumurtalık Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/174 Es. 2001/31 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; İncelenen her iki sözleşmenin de şekil, öz, sözleşmelerdeki kullanılan terimler ve sözleşmelere yansıyan iradeden tamamen satış vaadi sözleşmesi şeklinde düzenlendiği ve satış vaadi sözleşmesi hükümlerine tabi olması gerektiği, yapılanı 2.satış vaadi sözleşmesi de bir temlik sözleşmesi olmadığı, tamamen ayrı bir satış vaadi sözleşmesi olduğu, temlik hükümlerine tabi olmadığını, 2.davanın davacısının da T1'e karşı açtığı sözleşmenin iptali davasında ve her iki davada da tarafların aktif husumetleri bulunmadığından reddi gerektiğini, aktif husumet kabul edilse bile açılan cebri tescil davasının iştirak çözülmediğinden ifa imkansızlığı nedeniyle, sözleşmenin iptaline ilişkin davanın ise iddianın ispat edilememesi nedeniyle reddedilmesi kanaati oluştuğundan davanın reddine karar verilmiştir....

      KARAR Davacı, davalı ... 13.09.1995 tarihli gayrimenkul satış vaadi Sözleşmesi ile sahibi bulunduğu taşınmazını, davalının hileleri sonucunda sattığını, hile ile imzalatılan sözleşmenin geçerli olmadığını ileri sürerek geçerli olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalı, davanın hükmen tescil davasını geciktirmeye matuf olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin bu davadan önce Ümraniye 2.Asliye Hukuk Hakimliği'nin, 2002/965(2007/25) esas sayılı dosyasıyla, 5.11.2001 tarihinde taraflardan Nizamettin tarafından Sebahattin aleyhine satış vaadi sözleşmesine dayanarak tescil davası açılmıştır....

        Noterliğinin 16.07.1993 tarihli ve 10080 yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesi uyarınca davacılara satış bedelin tamamını aldıklarını ve zilyetliği de devrettiklerini, diğer davalıla... ve ...'ün de gerek adlarına kayıtlı gerekse murislerinden kendilerine intikal edecek aynı taşınmazdaki paylarını ... Noterliğinin 14.11.1989 tarih ve 26610 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi uyarınca ve ... evli ve çocuksuz ölmüş olması nedeniyle eşi ... (...) kendisine intikal edecek payını 22.11.1989 tarih ve 27230 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile davacıların murisi...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatı ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, murisleri ... ...'in hissedarı olduğu ...Mah, 1338, 1341, 1406, 1408, 1551 parsel sayılı taşınmazların 30.05.2006 tarihli noterden düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı... adlı kişiye davalı tarafından vekil sıfatıyla satıldığını, vekaletname uyarınca satışın gerçekleşmesine rağmen bedelinin kendilerine verilmediğini, satın alan kişinin bu yerlerin bir kısmının karayolları tarafından kamulaştırılarak yola dönüşmesi nedeniyle akdin ifasının imkansız olması sebebine dayalı olarak aleyhlerine ... 2....

            Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının maliki olduğu taşınmazı......2.08.2010 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile kendisine 500.000,00 TL bedelle satmayı ve dilediği zamanda devretmeyi vadettiğini, aradan 3 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen ferağ işlemleri yapılmadığından davalıya ferağ işlemi için .... 08.02.2013 tarihli ihtarnamesinin çekildiğini, ancak yine sonuçsuz kaldığından 30.04.2013 tarihli ihtarname ile satış vaadi sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini ve satış bedelinin tahsili amacı ile takip başlattığını, söz konusu takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              Elbirliği ortağının, ortaklık tasfiye edildiğinde kendisine düşecek tasfiye payına ilişkin olarak yapacağı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bir taahhüt sözleşmesi olarak geçerli olup böylelikle bir ortağın tasfiye payı azalmakta veya kalmamakta ve bu pay elbirliği mülkiyetinin diğer ortağının payına ilave edilmektedir. Resmi şekle uygun olarak düzenlenmiş satış vaadi sözleşmeleri hüküm ve sonuç doğurmakta ise vaat alacaklısı taraf TMK'nın 716. maddesine dayanarak karşı tarafı ferağa zorlayabilir. Bu durumda mahkemece elbirliği malikleri arasındaki sözleşmeye değer tanınmalı, satış vaadi ile bir ortağın ortaklık payını diğer satmayı vaat etmesi mümkün olduğundan belirlenecek payların davacı adına tesciline karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle, 08.11.1988 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                Mine Sokak No:15'de bulunan 807 Ada 6 Parseldeki tapu tahsis belgeli taşınmazın mirasçılar arasında yapılan miras taksim sözleşmesi ile müvekkili Müyesser'e bırakıldığını, muris Mersim'den kalan tüm taşınmazlar ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak amacı ile Hüseyin Albayrak'a tüm mirasçılar olarak vekaletname verdiklerini, vekil Hüseyin'in de yetkilerini T6 devrettiğini, T6 İstanbul 31.Noterliği'nin 30/04/2012 tarihli 04629 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile miras taksim sözleşmesi ile müvekkiline bırakılan Pazariçi 3.Mine Sokak No:15'de bulunan 807 Ada 6 Parseldeki taşınmaz ile ilgili T4 ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini, müvekkilinin bu satıştan haberi olmadığını, başka bir dava esnasında söz konusu satış vaadi sözleşmesini öğrendiğini, satış vaadi sözleşmesinde satışa konu taşınmazın değerinin 15.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtmiştir....

                Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla, satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle yapılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince, dava konusu 921 ada 9 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalının 1/6 oranındaki paya dava dışı kişilerle birlikte elbirliği halinde malik olduğu, bunun dışında davacının taşınmazda 1/3 payının daha bulunduğu dosya kapsamında yer alan ... kaydından anlaşılmaktadır. O halde, davaya konu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında yapılmış olduğundan sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığından söz edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu