Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Şişli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacılar dava dilekçesinde,tarafların müşterek murisine ait taşınmazın davalının eylemleri sonucu,mahkeme kararı ile iptal edilen muvazaalı ve bedelsiz satış sözleşmesi ile önce üçüncü kişiye satışı sağlanıp bilahare kendi adına satış vaadi sözleşmesi ile devri sağlandığından,davalının satış vaadi sözleşmesinin iptali ile murisleri adına tesciline karar verilmesini talep etmişler,karşı davada da taşınmazın üzerine taşınmazdan daha değerli bina yapmış olması ve satış vaadi sözleşmesi ile de satın alması nedeniyle adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.Her iki davanın konusu da tescil talebine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,15.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davaya dayanak satış vaadi sözleşmesi ile de davalılar Yaşar, İsmet, Gülcan, Fatma ve ... (satış vaadi borçluları), davacı ...’a (satış vaadi alacaklısına) dava konusu 704 ve 705 parsellerde miras hak ve hisselerinin tamamını 500.000.000 TL’ye satmıştır. Menderes Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/429 E. - 421 K. sayılı veraset ilamına göre davacı ve davalıların Hasan ...’ın mirasçıları oldukları görülmektedir. Başka bir deyişle gerek satış vaadi borçluları davalılar, gerekse de davacı taşınmazın elbirliği ortaklarından olup, davacının tereke dışında üçüncü bir kişi olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğundan, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

      Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi halinde edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle amaçlanan ileride bir taşınmazın satış işleminin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaad borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaad alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akid ise taşınmaz mal satımıdır. O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmaz satımında semen (satış bedeli) satım akdinin asgari objektif unsurları arasındadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa semen; satışı vaad olunan taşınmaz bedeli, vaad alacaklısının da karşı edimidir....

      Dava konusu istemin dayanağını oluşturan 14.11.2002 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadinde bulunan, 21.09.2000 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile kendisine isabet edecek dairelerden 2 adedini satmayı vaat etmiştir. Sözleşmeye konu bina inşa edilmemiş olduğundan davacıya satışı vaat edilen bağımsız bölümlere isabet eden arsa payının belirlenerek bu payın tesciline karar verilmesi gereklidir. Belirtilen nedenle mahkemece, 21.09.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ifa ile sonuçlanmış olsaydı, 24.11.2002 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine konu olan bağımsız bölümlere ne kadar arsa payının isabet edeceği bilirkişi raporu ile saptanmalı, bu arsa payının davacı adına tesciline karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeksizin yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Taraflar arasında düzenlenen taşınmaz simsarlığı sözleşmesi uyarınca davalı-karşı davacı tarafından getirilen müşteri dava dışı Moteks Modern Tekstil Tic. A.Ş. ile davacı arasında 17.04.2017 tarihli satım vaadi sözleşmesi düzenlenmiş ve 47 nolu bağımsız bölüm 1.829.000 USD bedelle alıcıya satılmıştır. Düzenlenen satış vaadi sözleşmesi on yedi sayfadan ibaret olup, satılacak taşınmazın nitelikleri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Davacı tarafından davalıya gönderilen 05.05.2014 tarihli yazı ile satım vaadi alacaklısının sözleşme bedelinin % 25'ini ödememesine rağmen iyi niyet göstergesi olarak davalı-karşı davacının hak kazandığı ücretin % 43'ünün 12.05.2017 tarihinde kalanını ise 30.03.2018 tarihinde ödeneceği, bu halde de sözleşmenin 4/6.maddesinde belirtilen kapsamda yapılacak iadeye ilişkin hükümlerin baki olduğu belirtilmiştir. Anılan yazı uyarınca, 19.995 USD'nin 12.05.2017 tarihinde davalı-karşı davacıya ödendiği sabittir....

        mümkün olmadığı taktirde satış vaadi sözleşmesi uyarınca ödemiş olduğu 4250.00 Y.T.L.nin davalılardan tahsilini istemiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava, taşınmaz (mesken) satış vaadi sözleşmesi ve diğer tapu işlemlerinin yapılması bedeli olarak ödenen paranın geri alınması için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yanların sıfatına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi (mesken satışı) uyarınca verilen çeklerin davacıya temliki nedeniyle girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali isteminden kaynaklanmakta olup, temel ilişki ticari nitelikte bulunmadığından dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi KARAR Dava, mahkeme nitelendirmesine göre geçersiz taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca verilen senetlerin bedelinin istirdatı amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89.maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verilebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Davanın dayanağını oluşturan 19.04.2004 tarihli ve 16.12.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ve devir ve temlik sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiş geçerli sözleşmelerdir. Satış vaadi sözleşmelerinde imar parselleri de satışa konu edilebilir....

                  UYAP Entegrasyonu