Her ne kadar davalı vekili istinaf başvurusunda 02/12/2022 tarihinde mahkemece verilen ara kararın istinaf neticesinden kaldırılması talep edilmiş ve dilekçesinin devamında ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edilmiş ise de yukarıda belirtildiği şekilde mahkemece verilmiş herhangi bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı, mahkemece tensip zaptı ve 04/10/2022 tarihli gerekçeli ara karar ile verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz konusunda davalı vekilinin hazır bulunduğu 02/12/2022 tarihli celsede davalının ihtiyati tedbir kararına itirazı ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi hakkında olumlu /olumsuz bir karar verilmemiştir. Davalı ihtiyati tedbir kararına itirazı ve ihtiyati tedbirin kaldırılması istemi hakkında ortada HMK 341 maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmamaktadır....
İhtiyat-i haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici bir hukuki koruma tedbiridir. Bu nedenle ihtiyat-i haciz ile ilgili olarak hüküm bulunmayan hallerde niteliğine aykırı düşmedikçe 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan ihtiyat-i tedbir kurumuna ilişkin yasa maddelerinin kıyasen uygulanması gerekir. Bu cümleden hareketle ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin ara kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir. Zira,ihtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gibi (HMK m. 391/1), ayrıca yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilecektir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda ara kararlarına karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak belli durumlarda istinaf yoluna başvurulabilecektir....
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı Kurum vekili, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, dava neticesi ile varılacak sonuca ihtiyati tedbir kararı ile ulaşılamayacağını, bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek tedbir kararının kaldırılması istemiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. GEREKÇE Talep, ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir kararına vaki itirazın reddine ilişkin verilen kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf başvuru sebepleri ile kamu düzeni çerçevesinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; İlk derece mahkemesince 07.03.2022 tarihinde ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verildiği, davalı Kurum vekili tarafından verilen karara itiraz edildiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği ve davalı Kurum vekili tarafından itirazın reddine ilişkin kararın süresinde istinaf edildiği anlaşılmaktadır....
İstinaf dilekçesinde ;davalının davada bedeli talep edilen taşınmazı ihtiyati tedbir konul- madan önce başkasına sattığını,davalının dilekçede belirterek tespit ettikleri başka bir taşınmazı daha olduğunu,bu taşınmaza ihtiyati tedbir konulduğu taktirde davacı alacağının temin edilebileceğini,aksi taktirde davacının mağdur olacağını,buna göre tedbir talebinin reddi kararı kaldırılarak,belirtilen taşınmaza uygun görüldüğünde teminatla ihtiyati tedbir ve satılamaz şerhi konulmasını talep etmiştir. Somut dava, alacağın tahsili talebiyle girişilen takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. İhtiyati tedbir tesisi talep edilen taşınmaz iş bu davanın konusunu oluşturmadığından HMK'nın 389. maddesindeki ihtiyati tedbir koşulların oluşmadığı, bu gerekçelerle tedbir talebinin reddi yönünde verilen ara kararda usul ve yasaya aykırılık tespit edilmediği anlaşılmıştır....
Maddesindeki şartların gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması ile davalı/borçlu şirketin mal varlığı, banka hesapları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, fatura alacağının tahsili amacı ile davalı aleyhine başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, İhtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmıştır. Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü'nün 2020/3380 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde faturaya dayalı 39.328,22 TL üzerinden takip başlattığı, davalının borca, ferilerine ve İcra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yargılama sırasında, davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi reddolunmuştur. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyize konu edilen ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararın, 6100 sayılı HMK'nun yürürlükte olduğu dönemde ittihaz olunduğu açıktır. HMK'nun 341.maddesi “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir....
Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davasında gayrimenkul dava konusu olmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin 17/06/2022 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK m. 281 uyarınca tasarrufun iptali davalarında ancak ihtiyati haciz kararı verilebileceğini, ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, mahkemece yaklaşık ispat koşulu incelenmeksizin karar verildiğini, müvekkili şirketin şirket merkezi Yenişehir/Bursa olduğundan genel yetki kuralı uyarınca davaya ve ihtiyati haciz talebine bakma yetkisinin Yenişehir mahkemelerinde olduğunu, yerel mahkeme yetkisiz olduğundan tedbirin kaldırılması gerektiğini, belirlenen teminatın düşük olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin 17/06/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın hukuki durumunda bir hakkın elde edilmesi nezdinde herhangi bir değişme olmadığı gibi satışı gibi bir durumun söz konusu olmadığını, mahkemece yaklaşık yasal koşulların oluşmadığını, ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.01.2021 tarih ve 2020/589 E. sayılı ara kararı ile; ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğundan itirazın reddine ,ihtiyati tedbirin devamına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Taraflar arasındaki dava sırasında verilen ara kararına yönelik; Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İlk derece mahkemesince şartları mevcut olmadığı halde verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın reddine ilişkin kararın hukuka aykırı ve hatalı takdire dayalı olduğunu, henüz hiçbir delil toplanmamış iken ihtiyati tedbir kararı verildiğini, dava konusu edilen ilacın bedelinin Kurumca karşılanması gerektiği yönünde kesin bir tespit olmadığını yargılamayı gerektirdiğini, İhtiyati tedbir talep eden davacının ihtiyati tedbir sebeplerinin varlığını delillendirmesi gerektiğinin göz ardı edildiğini İlk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir için gerekli olan “yaklaşık ispat” şartının yerine getirildiği gerekçesinin yerinde olmadığını mahkemenin hiçbir yargılama yapmadan, ilacın kurumca karşılanmamasının hayati tehlikeye yol açabileceği gerekçesi ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....