Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak bu pay temliki karşılığı para alınmadığından satım aktinden ve dolayısıyla önalım hakkından sözedilemez. 27.03.1957 gün ve 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde hibe, trampa ve sermaye vaazı gibi tasarruflarla önalım hakkının cereyan etmeyeceği vurgulanmıştır. (Müslüm Tunaboylu, Önalım Davaları, 5. Baskı, Sayfa: 144 ve 547) Somut olaya gelince; dava konusu edilen 38010 ada 3 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazda birden fazla paydaş bulunmaktadır. Paydaşlardan... adına kayıtlı 454/1039 hisseden 450/1039 hissesini... uhdesinde bırakılarak 4/1039 hissesinin davalı....ne devredildiği ve karşılığında mülkiyeti şirkete ait...Köyü ... parsel sayılı taşınmazdan 1/10495 payın...'a devredilmek suretiyle trampa işlemi yapıldığı görülmüştür. Davacı, paydaşı olduğu taşınmazda dava dışı paydaş...'ın 4/1039. payını trampa yoluyla davalıya devredildiğini gerçekte trampa değil satış olduğunu ileri sürerek eldeki önalım davasını açmıştır....

    nun taşınmazdaki payını davalıya satmasına rağmen tapuda yapılan işlemin trampa olarak gösterildiğini, davalının 777 No'lu parselinden on dönüm yer vermesine karşılık dava konusu taşınmazdan altı dönüm yer aldığını, Satıa T.......'nun ekonomik durumu zayıf olduğundan payını davalıya sattığını, 24.06.1998 tarihinde yapılan trampadan davacıların 22.02.2000 tarihinde haberdar olduklarını, önalım hakkını kullanmak istediklerini belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 24.06.1998 tarihinde trampa ile paydaşı olduğu 777 No'lu parselden 1/4 pay vererek, karşılığında dava konusu 681 No'lu parselden 1/6 pay aldığını, daha sonra da 681 No'lu parselden 16.12.1998 tarihinde Hafize İ...... ve Hatice Ç...'...

      nun taşınmazdaki payını davalıya satmasına rağmen tapuda yapılan işlemin trampa olarak gösterildiğini, davalının 777 No'lu parselinden on dönüm yer vermesine karşılık dava konusu taşınmazdan altı dönüm yer aldığını, Satıa T.......'nun ekonomik durumu zayıf olduğundan payını davalıya sattığını, 24.06.1998 tarihinde yapılan trampadan davacıların 22.02.2000 tarihinde haberdar olduklarını, önalım hakkını kullanmak istediklerini belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 24.06.1998 tarihinde trampa ile paydaşı olduğu 777 No'lu parselden 1/4 pay vererek, karşılığında dava konusu 681 No'lu parselden 1/6 pay aldığını, daha sonra da 681 No'lu parselden 16.12.1998 tarihinde Hafize İ...... ve Hatice Ç...'...

        Ş… … ile yaptığı trampa sonucu edindiğini, H… … Ş… …'in müteahhitlik yapan İ… … G… …'ün emlak işlerini yürüten kişi olup önalım hakkının kullanılmasını engellemek için tapuda yapılan temlikin trampa olarak gösterildiğini, davacının önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir....

          TL cezai şart alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün 2018/3277 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı dava konusu taşınmaz hissesini tapudan 05/07/2019 tarihinde dava dışı paydaşlar Rasim Yılmaz ile Yüksel Genç'ten satım sözleşmesi ile satın almış olup davacı paydaş tarafından ön alım hakkı kullanıldığında davalı tarafça işlemin satış değil trampa olduğu ileri sürülmüştür. Trampa TBK 283. Maddesinde yer alan bir mal yada hakkın başka bir malla yada hakla değiştirilmesini amaçlayan rızai bir akittir. Trampa edilen mallar taşınmaz ise yapılacak trampa aktinin resmi şekilde yapılması zorunludur. Somut olaya gelindiğinde davalı taraf tapuda yapılan işlemin satış değil değil trampa olduğunu iddia etmekle işlemin tarafı olan davalı bu şekilde muvazaa iddiasına dayanamaz....

          Bu itibarla davalının dava konusu payı trampa sureti ile devraldığı açıkça belirlendiğinden davacının açtığı ön alım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil talebini içerir dava yerinde bir dava değildir. Açıklanan gerekçeler ile davacı T1 davalı T3 aleyhine açtığı önalım hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talebini içerir davasının reddine'' dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararından sonra Dairemizin 14.01.2021 tarih ve 2018/2368 Esas, 2021/67 Karar sayılı kaldırma kararında; ''...Dava, önalım hakkının kullanılmasından kaynaklanan TMK'nın 732 vd. maddelerinde yer alan tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, trampa sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA Davacı dava dilekçesinde, davalının babasının ilk eşinden, kendisinin ise ikinci eşinden olma çocuğu olduğunu, mirasbırakan halası ...’ın kendisini ve annesini kabullenemediğini, mal kaçırma amacıyla dava konusu 1261 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümünü muvazaalı olarak davalı yeğenine temlik ettiğini, amacın kendisini mirastan mahrum bırakmak olduğunu, trampa edilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın değerlerinin çok farklı olduğunu, murisin taşınmazını devretmeye ihtiyacı olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline ve ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir. II....

              Davacı vekili, müvekkilinin 588 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, taşınmazın diğer paydaşlarından ...’ın payını 06.01.2012 tarihinde davalıya tapuda satış yoluyla devrettiğini, daha sonra 10.02.2012 tarihinde payın davalı tarafından satış yoluyla davacıya geri verildiğini, en son ise payın 13.12.2012 tarihinde ... tarafından şuf’a hakkını bertaraf etmek için davalıya trampa yoluyla tapuda devredildiğini öne sürerek davalı adına kayıtlı 1/3 payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini, trampa sözleşmesinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, trampa sözleşmesinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu