WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlar Kanununun 232. maddesinde düzenlemesi yapılan trampa, kelime anlamı olarak taşınmaz bir malın bir başka taşınmazla değiştirilmesi demektir. Yasanın 232. maddesi hükmünce de taşınmaz satımına ilişkin hükümlerin trampa sözleşmelerinde uygulanması gerekir. Buna göre, Borçlar Kanununun 213, Türk Medeni Kanununun 706. maddelerince trampaya ilişkin akdin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. Borçlar Kanununun 11. maddesi hükmüne göre de, yasa koyucu akdin sıhati için bir şekil emretmiş ise bu şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler sahih olmaz. Kısaca ifade etmek gerekirse, yanlar arasındaki 11.03.1999 tarihli trampa sözleşmesi şekil koşuluna uyulmadığından geçersizdir. Davacı bu sözleşmeye dayanarak mülkiyet aktarımı isteyemeyeceğinden mahkemece yapılan saptama gözetilmek suretiyle tapu iptal tescil davasının reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur....

    Maddesi uyarınca bağışlamadan rücu ile tapu iptali ve davalı adına tescil talep ettiklerini, tüm kusuruna ve haksızlığına rağmen davacının davası kabul edilecek olursa trampa işlemi için davalı tarafından ödenen yüksek miktarlı KDV ve tapu harçlarının iadesini ve ortaya çıkan diğer tüm zararların tahsilini talep ettiklerini belirterek İzmir ili Bayraklı ilçesi Salhane mahallesi 9987 ada 4 parselde bulunan 11. Kat 8 no.lu işyerinin bağış işleminin ve tapu kaydının iptal edilerek, tapu kayıtlarında davalı-karşı davacı-davalı adına tesciline, asıl davanın kabulü halinde trampa ihalesi sonucu yapılan 1.679.400,00 TL tutarındaki KDV ile 433.025,00 tutarındaki tapu harcı ve 11.137,78 TL ihale masraflarının davacı karşı davalıdan kanuni ticari faizi ile birlikte tahsiline, HMK'nın 107....

    ın ise 75/6157 payını 21.03.2011 tarihli ve 6018 yevmiye sayılı işlemle davalı şirkete trampa ettiğini, aslında bu işlemin satış olduğunu, önalım hakkını kullanmaması için bu işlemi yaptıklarını, bu paylar yönünden davalıya karşı yasal önalım haklarının tanınması amacıyla açtığı davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2013 tarih 2011/391 Esas, 2013/283 sayılı Kararı ile reddedildiğini ve kararın derecattan geçmek suretiyle 20.03.2014 tarihinde kesinleştiğini, ancak yine paydaşı olduğu 443 ada 729 parsel sayılı başka bir taşınmazda önceki paydaşlar ... ve ... tarafından 173/102400'şer payın 21.03.2011 tarihli ve 6018 yevmiye sayılı işlemle davalı şirkete trampa edildiğini, yapılan trampa işleminin muvazaalı ve önalım hakkını engellemeye yönelik olduğundan söz edilerek açtığı trampa işleminin iptali davasının ... 3....

      Yapı Kooperatifi'nden müvekkiline verdiği ... no'lu bağımsız bölümle trampa edeceğinin kararlatşırıldığını ve sözleşme uyarınca müvekkilinin arsasını davalıya devrettiğini davalının da adı geçen kooperatifteki ..., ... ve ... no'lu daireleri müvekkili adına tescil ettirdiğini, ancak sözleşmedeki trampa satış şartının davalı tarafından yerine getirilemediğini ileri sürerek, davalı tarafından müvekkilinin arsası üzerine inşaa edilen .... kat köşe dairenin ... Yapı Kooperatifi'nin ... no'lu dairesi ile trampa edilip taşınmazların tapu kayıtlarının trampa koşullarına göre iptal ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava, trampa iddiasına dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu parsel 27.2.1973 tarihinde tapuda kayıtlı bulunduğuna ve kadastro tutanağının bu tarihte kesinleştiği anlaşıldığına, trampa sözleşmesinin ise tapu oluştuktan sonra 25.12.1981 tarihinde adi yazılı bir biçimde yapıldığına göre davacıların kadastrodan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki trampa senedine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduklarının kabulü gerekir. Kadastrodan sonraki hukuki sebepler bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2. maddelerinde öngörülen hak düşürücü süreler uygulanmaz. Anılan maddeler kadastrodan önceki hukuki sebepler bakımından öngörülen hükümleri içermektedirler. Uyuşmazlık konusu 230 sayılı parsel 27.7.1972 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında belgesizden tarla niteliğiyle Süleyman oğlu ... adına tespit edilmiş ve kadastro tutanağının kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın trampa sözleşmesine dayalı olduğunu, taraflar arasında 14/07/2015 tarihinde tanıklar huzurunda trampa sözleşmesi imzalandığını, edimler arasında bilirkişi raporu ile 75.000,00 TL fark olsa da tarafların denklik parası kararlaştırmadıklarını, diğer taraftan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile trampa sözleşmesi 14/07/2015 tarihinde imzalandığından aynı tarihte imzalanmaları nedeniyle inançlı işlem olduklarını, ayrıca trampa konusu iki daire arasındaki fark 75.000,00 TL olup harca esas değer bu miktar iken yani tapu iptali değil trampa yapılması dava konusu iken davalı lehine hükmedilen 10.550,00 TL vekalet ücretinin ne şekilde hesaplandığının da anlaşılamadığını, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TRAMPA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kira ilişkisinden kaynaklı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 3.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,5.9.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            adına kayıtlı hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dosya içerisindeki 19.01.2011 tarihli 977 yevmiye numaralı resmi senette işlemin trampa değil satış olarak yapıldığı görülmektedir. Davalı tapudaki işlemin aslında satış değil trampa olduğunu savunmuş ise de sözleşmenin tarafı olup kendi muvazaasına dayanamaz. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Ancak, davalılar harici takas nedeniyle yapılanmada iyi niyetli olduklarını savunduklarına göre, mahkemece gerçekten bir trampa olup olmadığı ve davacı tarafın davalılara ait taşınmazı tasarruf edip etmediklerinin açıklığa kavuşturulması, davalı tarafa ödenmesi muhtemel bedelin saptanması yönünden önemlidir. Hal böyle olunca; trampa savunmasına konu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, taraflarla ilgili olup olmadığının tespiti, ondan sonra gerektiğinde yeniden keşif yapılarak trampaya konu taşınmazın kimin tasarrufunda olduğunun belirlenmesi, gerçekten trampa olup olmadığının açıkça tespiti ve yapılanmanın buna dayanıp dayanmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulup ondan sonra hapis hakkı tanınması gerekip gerekmeyeceğinin takdiri, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm tesisi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu