WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2015 NUMARASI : 2013/568-2015/305 Uyuşmazlık ve hüküm; mal değişim sözleşmesinden (trampa) kaynaklanan alacak için başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahallesi, ... ... 621 ada 134 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ...’ın 265/4608 payını davalıya 29/05/2012 tarihinde satmasına rağmen tapuda trampa olarak gösterdiklerini, tarafların gerçekte pay satışını amaçlamalarına rağmen kanuna karşı hile kullanarak müvekkilinin önalım hakkını kullanmasının önüne geçmek istediklerini, müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, tapudaki bedeli davalının çok yüksek gösterdiğini, davalıya satılan payın iptaliyle önalım hakkına dayanılarak müvekkili adına tescilini ve 3. kişilere devrinin önlenmesi için şerh konulmasını talep etmiştir. Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, müvekkili ile satıcı arasında iradi olarak trampa işleminin gerçekleştirildiğini, önalım hakkının gerçek satışlarda ileri sürülebileceğini, trampa durumunda önalım hakkından bahsedilemeyeceğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      , davalı T4 adına Fatma Bulgur, trampa tarafı diğer şirket Hacılar Oto Emlak İnşaat Mühendislik Hizmetleri Kuyumculuk Gıda Akaryakıt Taşımacılık Zirai Ürünler Turizm Tic....

      nin ise dava konusu payı 24.06.2022 tarihinde trampa sureti ile edindiği, davacının söz konusu işlemin aslında satış olduğunu iddia ederek yasal hak düşürücü süre içerisinde 10.08.2022 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Dava yasal önalım hakkı nedeni ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, bu hakkın ancak dava yolu ile kullanılabileceği, taşınmazda davalı adına kayıtlı olan dava konusu payın dava süresince bir başkasına devrinin önlenmesi için HMK’nın 389....

      Bu nedenle gerek öğretide gereksede Yargıtay İçtihatlarında hibe, trampa, sermaye vaz'ı gibi tasarruflarda önalım hakkının cereyan etmeyeceği kabul edilmiştir. Somut olaya gelince; Trampa işlemine karşı önalım hakkı ileri sürülemez, dosyadaki bilgi ve belgelere göre trampa ile yapılan temlik işleminin davacıların önalım hakkını engellemek amacıyla yapıldığı ve gerçekte satış işlemi olduğu kanıtlanamamıştır. Bu sebeple, davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir. O halde, hükmen 2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....

        (TBK 470. md.) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4. maddesine (TBK 147/6 md.) göre müteahhidin kastı veya ağır kusuru ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş, bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebi ile açılacak davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanışımı süresine tabîdir.Yüklenicinin ağır kusuru ve kastının bulunması halinde ise zamanaşımı süresi 10 yıldır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; her ne kadar mahkemece hatalı değerlendirme ile TBK'nun 478.maddesindeki (BK. 363.md.) 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçe gösterilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş ise de; davaya konu edilen olayda 818 sayılı BK'nun 126/4 madde hükmünün (TBK 147/6 md.) uygulanması gerektiği kuşkusuzdur....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; 4721 sayılı Kanun'un 732 ve devamı maddeleri uyarınca açılan ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un 732, 733 ve 734 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Ön alım hakkı gerçek bir satış akdinin bulunması halinde söz konusu olup, satış sözleşmesi malın para ile değiştirilmesini gerektirir. Malın mal ile değiştirilmesi halinde ise trampa söz konusu olup ön alım hakkının kullanılması mümkün değildir. Dava konusu ön alım hakkına konu edilen 27.10.2021 tarihli işlemin edinme sebebi "trampa" değil, "satış" olarak tapu kaydında açıkça görülmektedir. 3....

            Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Davalı, adi yazılı trampa sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının taşınmazını bedelini ödeyerek satın aldığını, kaldı ki davacının sözleşmedeki diğer borçlarını yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Kelime anlamı olarak trampa, bir malın bir başkasına ait mal ile değiştirilmesidir. Trampaya ilişkin düzenleme Borçlar Kanununun 232.maddesinde yapılmış olup, bu maddenin göndermesi sebebiyle satım hükümlerinin trampada da uygulanması gerekir. Gayrimenkul satımına ilişkin Borçlar Kanununun 213.maddesine göre, gayrimenkul satımının muteber olması için resmi bir senede bağlanması gerekir. 14.12.2009 tarihli sözleşme adi yazılı düzenlendiğinden geçersizdir. Dolayısıyla davacı, trampa hükümlerine dayanarak davalı uhdesindeki tapuda kayıtlı taşınmaz malın mülkiyetini isteyemez....

                Eldeki davada dayanılan sözleşme mahkemenin de kabulünde olduğu gibi trampa sözleşmesi niteliğinde olup Borçlar Kanunu 232.maddesine göre satım sözleşmesi hükümleri trampa sözleşmeleri hakkında da uygulanır. Bu sebeple trampa sözleşmeleri de resmi şekle tabidir. Resmi şekilde yapılmayan trampa sözleşmesi geçersiz olup geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi mümkün değildir. Geçersiz sözleşmelerde ancak taraflar verdiklerini geri isteyebilirler. Somut olayda verilenlerin geri iadesine ilişkin bir istek de bulunmamaktadır. Diğer yandan 25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında ifade edildiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, hakime özel ve istisnai hallerde hüküm verme imkanını sağlamaktadır. Bu istisnai durum, adalete uygun düşecek hüküm kurmanın zorunlu olduğu durumlarda kendini gösterir ve talidir....

                  UYAP Entegrasyonu